26 - Şu’arâ suresi 201. âyet meali

Furkân suresi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 Sonraki Tümü Neml suresi
لَا يُؤْمِنُونَ بِهِ حَتَّى يَرَوُا الْعَذَابَ الْأَلِيمَ
Lâ yu’minûne bihî hattâ yeravul azâbel elîm(elîme).
  
lâ yu'minûne âmenû olmazlar (Allah'a ulaşmayı dilemezler)
bi-hî onunla
hattâ olana kadar, olmadıkça
yeravu görürler
el azâbe azap
el elîme elîm, acı
   
Abdulbaki Gölpınarlı Fakat elemli azâbı görmedikçe inanmazlar ona.
Abdullah Parlıyan Fakat yine de can yakıcı azabı görünceye kadar, O'na inanmazlar.
Adem Uğur Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Ahmed Hulusi Feci azabı görünceye kadar Ona iman etmezler.
Ahmet Tekin Can yakıp inleten müthiş azâbı görmedikçe onlar Kur’ân’a iman etmeyecekler.
Ahmet Varol Acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Ali Bulaç Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Ali Fikri Yavuz O acıklı azabı görecekleri ana kadar, bu Kur’ân’a iman etmezler.
Ali Ünal (Onun Kelâmımız olduğunu gösteren apaçık ve reddedilemez delillere rağmen,) can yakıcı azapla karşı karşıya gelinceye kadar ona inanmayacaklardır.
Bayraktar Bayraklı (200-201) Onu, günahkârların kalplerine böyle soktuk. Bu yüzden, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Bekir Sadak (200-20) 2 Suclularin kalblerine Kuran'i boylece sokariz da, can yakici azabi gormedikce ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
Celal Yıldırım (200-201) İşte biz onu (=inkâr ve sapıklığı) böylece suçlu günahkârların kalblerine aktarıp soktuk da elem verici azabı görmedikçe mümkün değil ona inanmazlar.
Cemal Külünkoğlu (200-201) Biz onu (kendi dilleriyle anlatarak Kur'an'ın), o günahkârların kalplerine girmesini sağladık. Ama onlar yine de, o can yakıcı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Diyanet İşleri (eski) (200-202) Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
Diyanet Vakfi (200-201) Onu günahkârların kalplerine böyle soktuk. Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Edip Yüksel Acı azabı görünceye kadar onu onaylamazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır İyman etmezler ana tâ o elim azâbı görecekleri deme kadar
Erhan Aktaş Acıklı azabı görmedikçe ona inanmazlar.
Gültekin Onan Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Hakkı Yılmaz (200-201) Böylece onu günahkârların kalplerine soktuk. Onlar acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Harun Yıldırım Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Hasan Basri Çantay o pek çetin azâbı görecekleri (âna) kadar onlar (kaabil değil) bu (Kur'ana) inanmazlar.
Hayrat Neşriyat Elemli bir azâbı görmedikçe ona îmân etmezler.
İbni Kesir Elim azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
İskender Evrenosoğlu Onlar elîm azabı görmedikçe O'na îmân etmezler (mü'min olmazlar, Allah'a ulaşmayı dilemezlerdi).
Kadri Çelik Onlar, o pek acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Mehmet Ali Eroğlu (200-201) Suçluların kalplerine işte böyle soktuk. Ama elim azabı görünceye kadar inanmazlar
Mehmet Okuyan 201-202 Hiç farkına varmadan kendilerine ansızın gelecek acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Muhammed Celal Şems Onlar, acı azabı görünceye kadar buna inanmazlar.
Muhammed Esed o can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmayacaklardır.
Mustafa Çevik 200-204 Bizim davetimizi kabul etmemekte inatla direnenlerin kalplerinde âyetlerimizin yankı bulması mümkün değildir. Onlar o can yakıcı azapla karşılaşıncaya kadar, Kur’an’a inanmazlar. Sonunda o can yakıcı azap onları ansızın yakalayacak, o zaman da, “Keşke şimdi bize birazcık zaman tanınsa, bir fırsat daha verilse de, davet edildiğimiz hayat nizamına sarılsak.” diyecekler. Hâlbuki onlar peygamberlerine: “Bize bahsettiğin o azap ne zaman gelecek.” demiyorlar mıydı?
Mustafa İslamoğlu Can yakıcı bir azabı görünceye kadar bu (vahye) iman etmeyecekler;
Ömer Nasuhi Bilmen O pek acılı azabı görünceye değin ona (Kur'an'a) imân etmezler.
Ömer Öngüt Onlar o acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Şaban Piriş Acı azabı görünceye kadar yine de ona inanmazlar.
Sadık Türkmen Acı azabı görmedikçe ona inanmıyorlar.
Seyyid Kutub Onlar acıklı azabı görmedikçe ona inanmazlar.
Suat Yıldırım (200-201) İşte aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suçlu kâfirlerin kalplerine öyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikçe ona iman etmezler.
Süleyman Ateş Acı azâbı görünceye kadar da ona inanmazlar.
Süleymaniye Vakfı Bunlar ona inanmıyorlar, sonunda acıklı bir azabı göreceklerdir.
Tefhim-ul Kuran Onlar, o pek acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.
Ümit Şimşek Öyle ki, acı azabı görmedikçe iman etmezler.
Yaşar Nuri Öztürk Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.