| Abdulbaki Gölpınarlı |
Andolsun bu şehre.
|
| Abdullah Parlıyan |
Yoo, andolsun bu şehre ki,
|
| Adem Uğur |
Andolsun bu beldeye,
|
| Ahmed Hulusi |
Kasem ederim şu beldeye (yaşamakta olduğun dünyaya). . .
|
| Ahmet Tekin |
Başka söze gerek yok. Bu beldeye yemin ederim.
|
| Ahmet Varol |
Hayır. Bu beldeye yemin ederim.
|
| Ali Bulaç |
Hayır; bu şehre yemin ederim,
|
| Ali Fikri Yavuz |
Yemin ederim bu beldeye (Mekke şehrine),
|
| Ali Ünal |
Yemin ederim bu (kutsal Mekke) şehrine–
|
| Bayraktar Bayraklı |
(1-3) Senin yaşamakta olduğun bu beldeye; doğurana ve doğana yemin olsun ki,
|
| Bekir Sadak |
(1-2) Bu, Mekke sehrine yemin ederim; ki sen bu sehirde oturmussun.
|
| Celal Yıldırım |
Hayır, bu şehre (Kutsal Mekke'ye) and olsun.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(1-2) Yemin ederim bu beldeye (Mekke şehrine) ki, sen bu şehirde oturacaksın!
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(1-2) Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.
|
| Diyanet Vakfi |
(1-4) Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.
|
| Edip Yüksel |
Bu kente dikkat et,
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Yo... Kasem ederim bu beldeye
|
| Erhan Aktaş |
Hayır! Bu beldeye yemin ederim!
|
| Gültekin Onan |
Hayır; bu şehre yemin ederim,
|
| Hakkı Yılmaz |
1-4 Düşündüğünüz gibi değil; bu kentte yaşayan insanların tümünü, ilk insandan bu yana üremiş gelmiş insanların tümünü kanıt gösteririm ki Biz, insanı gerçekten bir sıkıntı içinde oluşturduk. Sen de bu insanlardan birisin; sen de sıkıntı içinde olacaksın.
|
| Harun Yıldırım |
Hayır, bu şehre yemin ederim,
|
| Hasan Basri Çantay |
(Hakıykat kâfirlerin dediği gibi değildir). Şu beldeye yemîn ederim.
|
| Hayrat Neşriyat |
Yemîn ederim bu beled’e (Mekke’ye)!
|
| İbni Kesir |
Şu beldeye yemin ederim;
|
| İskender Evrenosoğlu |
Hayır, bu beldeye kasem ederim ki.
|
| Kadri Çelik |
Hayır! Bu şehre yemin ederim.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Belde; hayır, öyle ki bu beldeye andolsun.
|
| Mehmet Okuyan |
Hayır bu şehre (Mekke’ye) yemin ederim.
|
| Muhammed Celal Şems |
İyi dinleyin! Ben bu şehri, (Mekke) (senin doğruluğuna) şahit gösteriyorum.
|
| Muhammed Esed |
Ben bu beldeyi tanıklığa çağırırım,
|
| Mustafa Çevik |
1-4 Ey Peygamber! Senin içinde yaşadığın şehre ve orada Kâbe’yi inşa eden İbrahim ve oğluna andolsun ki, Biz insanı karşılaşacağı zorluklara, sıkıntılara dayanabilecek güçte ve kapasitede yarattık.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ötesi yok, işte Ben yemin ediyorum bu beldeye,
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(1-2) Yemin ederim bu beldeye. Ve sen bu beldede ikamet etmektesin.
|
| Ömer Öngüt |
Bu beldeye yemin ederim ki!
|
| Şaban Piriş |
Hayır, Yemin ederim, bu şehre!
|
| Sadık Türkmen |
YEMİN EDERİM bu kente!
|
| Seyyid Kutub |
Hayır, and içerim bu şehre.
|
| Suat Yıldırım |
Hayır! Gerçek, kâfirlerin dediği gibi değil. Bu şanlı belde hakkı için!
|
| Süleyman Ateş |
Yoo, and içerim bu kente,
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bu şehrin (Mekke’nin) hakkı için.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Hayır; bu şehre yemin ederim,
|
| Ümit Şimşek |
(1-2) Yemin ederim bu beldeye-ki sen de bu beldenin sakinisin.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir!
|