26 - Şu’arâ suresi 96. âyet meali

Furkân suresi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 Sonraki Tümü Neml suresi
قَالُوا وَهُمْ فِيهَا يَخْتَصِمُونَ
Kâlû ve hum fîhâ yahtesımûn(yahtesımûne).
  
kâlû dediler
ve hum ve onlar
fî-hâ orada
yahtesımûne hasım olarak (düşmanca) çekişirler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Orada birbirleriyle çekişerek derler ki.
Abdullah Parlıyan O gün orada, onlar birbiriyle çekişerek derler ki:
Adem Uğur Orada birbirleriyle çekişerek şöyle derler:
Ahmed Hulusi Onlar orada tartışarak dediler ki:
Ahmet Tekin Orada birbirleriyle çekişirlerken, şöyle derler:
Ahmet Varol Orada (putlarıyla) çekişerek derler ki:
Ali Bulaç Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:
Ali Fikri Yavuz Kâfirler, putları ve öncüleriyle cehennemde çekişirlerken, birbirlerine şöyle demektedirler:
Ali Ünal Orada birbirlerini suçlamaya başlarlar. (Sapkın isyankârlar,) der:
Bayraktar Bayraklı (96-102) Cehennemde putlarıyla çekişerek şöyle derler: “Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”
Bekir Sadak (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.
Celal Yıldırım Orada tartışıp çekişerek derler ki:
Cemal Külünkoğlu (96-97) Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler: “Allah'a Andolsun ki biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
Diyanet İşleri (eski) (96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler.
Diyanet Vakfi Orada birbirleriyle çekişerek şöyle derler:
Edip Yüksel Orada çekişerek şöyle konuşacaklar:
Elmalılı Hamdi Yazır (95-96) Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler
Erhan Aktaş Onlar, orada birbirleriyle çekişerek diyecekler ki:
Gültekin Onan Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:
Hakkı Yılmaz (96-102) Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: “Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!”
Harun Yıldırım Onlar orada tartışarak derler ki:
Hasan Basri Çantay Orada birbiriyle çekişerek şöyle dediler:
Hayrat Neşriyat (96-97) Onlar orada (putlarıyla) çekişerek derler ki: 'Allah’a yemîn olsun ki, (biz)elbette apaçık bir dalâlet içinde imişiz.'
İbni Kesir Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:
İskender Evrenosoğlu Onlar (taptıkları şeyler ve onlara tapanlar) orada hasım olarak (düşmanca çekişerek) dediler ki…
Kadri Çelik Onda birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki.
Mehmet Ali Eroğlu (96-97) Umumen orada birbirleriyle çekişip: "Vallahi, biz apaçık sapıklık içindeydik" derler
Mehmet Okuyan (Cehennemlikler) orada birbirleriyle çekişerek şöyle diyeceklerdir:
Muhammed Celal Şems (96-97) Orada birbirleriyle tartışarak diyecekler ki: “Allah’a andolsun ki,biz mutlaka apaçık bir sapıklık içindeydik.”
Muhammed Esed O Gün orada onlar, birbirlerini suçlayarak derler ki:
Mustafa Çevik 92-102 Cehennemi hak edenlere, “O peşine düşüp, kullukta kusur etmediğiniz ilahlarınız şimdi nerede? Bakalım onların kendilerine ya da size yardıma güçleri yetecek mi?” denilecek.
Sonunda hem onlar hem de bilinçsizce onların peşlerinden gidenler, hep birlikte iblisin avanesi olarak cehennem ateşine atılacaklar. Ve orada birbirlerini suçlayarak, “Vallahi biz dünyada iken, büsbütün sapıklık içinde yaşamışız, sizin gibi yaratılmışların uydurduğu hayat nizamlarına uyup, sizi âlemlerin Rabbi ile bir tutmuştuk, dolayısı ile bizi siz saptırdınız, şirki, küfrü hayat nizamı halinde bize kabullendirdiniz. Fakat bugün ne bize arka çıkabiliyor, ne de dostluk gösterebiliyorsunuz. Keşke dünya hayatına tekrar dönme imkânımız olsa da, biz de Allah adına, peygamber ve kitaplarla yapılan davete iman edip teslim olanlardan olabilsek.” diyerek pişmanlık içinde kıvranacaklar.
Mustafa İslamoğlu Onlar orada birbirleriyle atışırken şöyle derler:
Ömer Nasuhi Bilmen (96-97) Ve onlar orada birbirleriyle husumette bulunarak diyecekler ki: «Allah'a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.»
Ömer Öngüt Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:
Şaban Piriş Orada, birbirleriyle çekişerek, şöyle derler:
Sadık Türkmen Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:
Seyyid Kutub Orada birbirleri ile tartışmaya tutuşarak derler ki,
Suat Yıldırım (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
Süleyman Ateş Onlar orada (putlarıyle) çekişerek derler ki:
Süleymaniye Vakfı Orada onlar biri birleriyle tartışırken şöyle derler:
Tefhim-ul Kuran Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:
Ümit Şimşek Cehennemde çekişip dururken derler ki:
Yaşar Nuri Öztürk Onun içinde birbiriyle çekişirlerken şöyle derler:

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.