| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve şüphe yok ki o hükümler, elbette önceki kitaplarda da var.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ve bu mesaj, temel çizgileriyle hiç şüphesiz ilâhî hikmetleri bildiren, önceki kitaplarda da yer almaktadır.
|
| Adem Uğur |
O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
|
| Ahmed Hulusi |
Şüphesiz ki O (hakikat bilgisi), öncekilerin hikmetli bilgilerinde de vardır.
|
| Ahmet Tekin |
Kur’ân âyetlerinin bir kısmı, özü itibariyle daha önceki peygamberlerin kitaplarında bölümler halinde mevcuttur.
|
| Ahmet Varol |
Şüphesiz o öncekilerin kitaplarında da vardır. [6]
|
| Ali Bulaç |
Ve hiç şüphesiz, o (Kur'an), geçmişlerin kitaplarında da vardır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Gerçekten o, (Kur’an’ın nâzil olacağına dair vasıf) daha evvelki kitablarda da vardır.
|
| Ali Ünal |
O, önceki kitaplarda haber verilmiştir.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Kur'ân, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
|
| Bekir Sadak |
O, daha oncekilerin kitabinda da zikredilmistir.
|
| Celal Yıldırım |
Hem o, öncekilere (indirilen semavî) kitaplarda da (bazı özellikleriyle) vardır.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Şüphesiz bu (Kur'an'ın indirileceği ve peygamberin geleceği haberi) öncekilerin kitaplarında da vardır.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
O, daha öncekilerin kitabında da zikredilmiştir.
|
| Diyanet Vakfi |
O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
|
| Edip Yüksel |
Daha önceki kitaplarda da anılmıştır.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Hem o şübhesiz evvelkilerin kitablarında da var
|
| Erhan Aktaş |
Kuşkusuz o kesinlikle öncekilerin Zebur’larında1 da vardır.
1- Kitaplarında.
|
| Gültekin Onan |
Ve hiç şüphesiz, o (Kuran), geçmişlerin kitaplarında da vardır.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve şüphesiz Güvenilir Can [güvenilir bilgi], kesinlikle öncekilerin kitaplarında da vardı.
|
| Harun Yıldırım |
O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
|
| Hasan Basri Çantay |
Şübhe yok ki o (Kur'an) daha evvelkilerin kitablarında da vardır.
|
| Hayrat Neşriyat |
Ve şübhesiz ki o(nun zikri) daha öncekilerin kitablarında da elbet vardır.
|
| İbni Kesir |
O, daha öncekilerin kitablarında vardır.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve muhakkak ki O, evvelkilerin (kitaplarının) sayfalarında mutlaka vardır.
|
| İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu |
Daha önceki kitaplarda da anılmıştır.
|
| Kadri Çelik |
Ve hiç şüphesiz o (Kur'an'daki hakikatler), geçmişlerin kitaplarında da vardır.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(196-197) Rabbin hükümleri evvelkilerde de vardı ben-i israilin bilmesi de bunlar için delildir.
|
| Mehmet Okuyan |
O (Kur’an’ın ilkeleri), öncekilerin kitaplarında da vardı.
|
| Muhammed Celal Şems |
Şüphesiz o, önceden geçmiş Kitaplar’da (da zikredilmiştir.)
|
| Muhammed Esed |
Ve bu (mesaj, temel çizgileriyle), hiç şüphesiz, ilahi hikmetleri bildiren önceki kitaplarda da yer almaktadır.
|
| Mustafa Çevik |
196-197 Bu Kur’an önceki peygamberler ve onların kavimlerine gönderilen ilahi vahiyleri de içermektedir. İsrailoğullarının âlim olanlarının bu gerçeği biliyor olmaları onlar için bir delil sayılmaz mı?
|
| Mustafa İslamoğlu |
Yine kuşku yok ki bu (mesaj), öncekilerin hikmet yüklü sayfalarında da yer almakta.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(195-196) Pek açık olan Arabî bir lisan ile. Ve şüphe yok ki, o, daha evvelkilerin kitaplarında da (mezkûr)dur.
|
| Ömer Öngüt |
O daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
|
| Şaban Piriş |
O, önceki kitaplarda da (bildirilmiştir)
|
| Sadık Türkmen |
Kuşkusuz o, öncekilerin kitaplarında da vardır.
|
| Seyyid Kutub |
Kur'an'ın temel ilkeleri, daha önceki ümmetlerin kutsal kitaplarında da yer almıştı.
|
| Suat Yıldırım |
Bu Kur’ân’a, elbette öncekilerin kitaplarında da işaret edilmişti.
|
| Süleyman Ateş |
O(nun içeriği), evvelkilerin Kitaplarında da vardır.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Kur’ân, elbette öncekilerin zebûrlarında[*] da vardı.
[*] Zebûrlar diye meal verdiğimiz ez-Zübür =الزُّبر, zebûr’un çoğuludur, hikmet dolu kitaplar anlamındadır. (ez-Zeccâ, Meânî’l-Kur’ân ve İ’râbuhu) Ali- İmrân 3/81’de bütün nebîlere kitap ve hikmet verildiği açıklandığı için bu ayetteki zübür’ün, hikmet dolu kitaplar dışında bir anlamı olamaz Kelime, Nahl 16/43-44 Şuarâ 26/196, Fatır 35/25 ve Kamer 54/43’te aynı anlamı ifade etmektedir. Bu zebûrlardan biri de Davut aleyhisselama verilmiştir. (Nisa 4/163, İsra 17/55) Zebûr, Davut aleyhisselama verilen kitabın özel ismi olmadığı için ez- Zebûr şeklinde geçmemektedir. Kelime, ez-Zebûr şeklinde elif lâmlı olarak sadece Enbiyâ 21/105’te geçer ve Davut aleyhisselam da dahil bütün nebîlere verilen kitapları ifade eder. Ayrıca Enbiya 21/105’in dipnotuna bkz.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Ve hiç şüphesiz, o (Kur'an), geçmişlerin kitaplarında da vardır.
|
| Ümit Şimşek |
Önceki kitaplarda da onun bahsi vardı.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var.
|