| Abdulbaki Gölpınarlı |
Sen, onlarla benim aramda hükmet ve beni de kurtar, inananlardan benimle berâber bulunanları da.
|
| Abdullah Parlıyan |
Artık benimle onlar arasını hükmederek ayır ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar.”
|
| Adem Uğur |
Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
|
| Ahmed Hulusi |
"Benimle onların arasını aç ki (lâyıklarını bulsunlar; Rasûl aralarında yaşarken azap gelmez); beni ve iman edenlerden benimle beraber olanları kurtar. "
|
| Ahmet Tekin |
'Artık benimle onların arasında, hakkı ortaya koyanla, hakkı baskı altına alanları açığa çıkaracak kesinkes hükmünü vererek durumu açıklığa kavuştur. Beni ve beraberimdeki mü’minleri kurtar.'
|
| Ahmet Varol |
Artık benimle onların aralarında hüküm ver ve beni ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar.'
|
| Ali Bulaç |
"Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver ve hem beni, hem de beraberimde olan müminleri kurtar.”
|
| Ali Ünal |
“Artık benimle onlar arasındaki kesin hükmünü ver; ver de beni ve beraberimdeki mü’minleri kurtar!”
|
| Bayraktar Bayraklı |
(117-118) Nûh, “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı, benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki inananları kurtar!” dedi.
|
| Bekir Sadak |
(117-11) 8 Nuh: «Rabbim! Milletim beni yalanladi. Benimle onlarin arasinda Sen hukum ver. Beni ve beraberimdeki inananlari kurtar» dedi.
|
| Celal Yıldırım |
Artık benimle onlar arasını (hükmederek) ayır ve benimle beraber olan mü'minleri kurtar.»
|
| Cemal Külünkoğlu |
(117-118) (Nuh,) şöyle yakardı: “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı. Artık onlarla benim aramda sen hükmet! Beni ve benimle birlikte olan inananları kurtar!”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(117-118) Nuh: 'Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar' dedi.
|
| Diyanet Vakfi |
Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
|
| Edip Yüksel |
“Benimle onların arasını aç; beni ve beraberimdeki gerçeği onaylayanları kurtar.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Artık benimle onların arasını nasıl ayırd edeceksen et de bana ve beraberimdeki mü'minlere necat ver
|
| Erhan Aktaş |
“Artık benim onlarla işimi tamamen bitir. Beni ve benimle beraber iman edenleri kurtar.” dedi.
|
| Gültekin Onan |
"Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan inançlıları kurtar."
|
| Hakkı Yılmaz |
(117-118) Nûh: “Rabbim! Toplumum beni yalanladı. Artık benim aramla onların arasında sen hükmet. Ve beni ve mü’minlerden benimle beraber olan kimseleri kurtar!” dedi.
|
| Harun Yıldırım |
Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
|
| Hasan Basri Çantay |
«Binâen'aleyh benimle onların arasındaki hükmü Sen ver de beni ve berâberimdeki mü'minleri kurtar».
|
| Hayrat Neşriyat |
'Artık, benimle onların arasını ayırarak aç (aramızda hüküm ver); beni ve benimle berâber bulunan mü’minleri de kurtar!'
|
| İbni Kesir |
Artık benimle onların arasında Sen, bir hüküm ver. Beni ve beraberimdeki mü'minleri kurtar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Bu durumda benimle onların arasını öyle bir açışla aç ki (ve böylece) beni ve mü'minlerden benimle beraber olanları kurtar.
|
| Kadri Çelik |
“Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır da beni ve benimle birlikte olan müminleri kurtar.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Artık benimle onların arasını aç. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar"
|
| Mehmet Okuyan |
Benimle onlar arasında hükmünü ver ve hem beni hem de benimle birlikte inananları kurtar!” demişti.
|
| Muhammed Celal Şems |
“Artık benimle onlar arasında, Sen kesin karar ver. Beni ve müminlerden beraberimde bulunanları (düşmanın kötülüğünden) kurtar.”
|
| Muhammed Esed |
bunun için, benimle onlar arasındaki gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koy; beni ve benimle beraber olan müminleri kurtar!"
|
| Mustafa Çevik |
117-118 Bunun üzerine Nûh da Rabbine şöyle dua etti: “Rabbim kavmim bana inanmamakta inatla direniyor, artık onlarla benim aramda hükmünü ver, beni ve benimle beraber iman eden mü’minleri selamete erdir.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
artık benimle onlar arasında kesin bir hüküm ver ve hem beni, hem de benimle birlikte olan mü'minleri kurtar!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
«Artık benim aram ile onların aralarını bir feth ile fethet ve benimle beraber olan mü'minleri necâta erdir.»
|
| Ömer Öngüt |
“Benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!”
|
| Şaban Piriş |
Artık sen benimle onların arasında nasıl ayıracaksan ayır, beni ve yanımdaki müminleri kurtar.
|
| Sadık Türkmen |
Onlarla benim aramı iyice aç! Beni ve inananlardan benimle beraber olan kimseleri kurtar.”
|
| Seyyid Kutub |
Onlar ile aramdaki meseleyi sen kesin çözüme bağla; beni ve yanımdaki mü'minleri kurtar.»
|
| Suat Yıldırım |
(117-118) Nûh: "Ya Rabbî, dedi, halkım beni yalancı saydı. Artık benimle onlar arasındaki hükmünü Sen ver, beni ve beraberimdeki müminleri Sen halas eyle ya Rabbî!"
|
| Süleyman Ateş |
"Benimle onların arasını aç (aramızda hükmet), beni ve benimle beraber bulunan mü'minleri kurtar!"
|
| Süleymaniye Vakfı |
Artık benimle onların arasını iyice aç; beni ve beraberimdeki müminleri bunlardan kurtar” dedi.
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar.»
|
| Ümit Şimşek |
'Benimle onlar arasında hükmünü ver; beni ve beraberimdeki mü'minleri kurtar.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Artık benimle onlar arasını iyice aç; beni ve beraberimdeki müminleri kurtar."
|