| Abdulbaki Gölpınarlı |
Allah hakkı için gerçekten de biz, apaçık bir sapıklık içindeydik.
|
| Abdullah Parlıyan |
Allah şahittir ki, biz apaçık bir sapıklık içindeydik.
|
| Adem Uğur |
Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
|
| Ahmed Hulusi |
"Tallahi, kesinlikle apaçık bir sapkınlık içinde imişiz!"
|
| Ahmet Tekin |
'Vallahi biz, tamamen başımıza buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindeymişiz.'
|
| Ahmet Varol |
'Allah'a andolsun, biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
|
| Ali Bulaç |
"Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,"
|
| Ali Fikri Yavuz |
“-Vallahi, doğrusu biz, açık bir sapıklık içinde idik.
|
| Ali Ünal |
“Allah’a yemin olsun, gerçekten biz besbelli bir sapıklık içindeydik.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(96-102) Cehennemde putlarıyla çekişerek şöyle derler: “Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”
|
| Bekir Sadak |
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.
|
| Celal Yıldırım |
Allah'a yemin ederiz ki, bizler gerçekten açık bir sapıklık içinde idik.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(96-97) Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler: “Allah'a Andolsun ki biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler.
|
| Diyanet Vakfi |
Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
|
| Edip Yüksel |
“ALLAH’a andolsun, biz gerçekten çok açık bir sapıklık içinde imişiz.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz
|
| Erhan Aktaş |
“Allah’a yemin olsun ki, biz apaçık bir sapkınlık içindeymişiz.”
|
| Gültekin Onan |
"Andolsun Tanrı'ya, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
|
| Hakkı Yılmaz |
(96-102) Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: “Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!”
|
| Harun Yıldırım |
“Andolsun Allah’a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
|
| Hasan Basri Çantay |
«Allaha andolsun, hakıykat biz apaçık bir sapıklık içinde idik».
|
| Hayrat Neşriyat |
(96-97) Onlar orada (putlarıyla) çekişerek derler ki: 'Allah’a yemîn olsun ki, (biz)elbette apaçık bir dalâlet içinde imişiz.'
|
| İbni Kesir |
Andolsun Allah'a ki; biz, apaçık sapıklıkta idik.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Allah'a yemin olsun ki, biz mutlaka apaçık bir dalâlet içindeydik.
|
| Kadri Çelik |
“Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(96-97) Umumen orada birbirleriyle çekişip: "Vallahi, biz apaçık sapıklık içindeydik" derler
|
| Mehmet Okuyan |
97-98 Allah’a yemin olsun: Sizi âlemlerin Rabbiyle eşit saymakla doğrusu apaçık bir sapkınlık içindeymişiz.
|
| Muhammed Celal Şems |
(96-97) Orada birbirleriyle tartışarak diyecekler ki: “Allah’a andolsun ki,biz mutlaka apaçık bir sapıklık içindeydik.”
|
| Muhammed Esed |
"Allah şahittir ki, biz apaçık bir sapıklık içindeydik,
|
| Mustafa Çevik |
92-102 Cehennemi hak edenlere, “O peşine düşüp, kullukta kusur etmediğiniz ilahlarınız şimdi nerede? Bakalım onların kendilerine ya da size yardıma güçleri yetecek mi?” denilecek. Sonunda hem onlar hem de bilinçsizce onların peşlerinden gidenler, hep birlikte iblisin avanesi olarak cehennem ateşine atılacaklar. Ve orada birbirlerini suçlayarak, “Vallahi biz dünyada iken, büsbütün sapıklık içinde yaşamışız, sizin gibi yaratılmışların uydurduğu hayat nizamlarına uyup, sizi âlemlerin Rabbi ile bir tutmuştuk, dolayısı ile bizi siz saptırdınız, şirki, küfrü hayat nizamı halinde bize kabullendirdiniz. Fakat bugün ne bize arka çıkabiliyor, ne de dostluk gösterebiliyorsunuz. Keşke dünya hayatına tekrar dönme imkânımız olsa da, biz de Allah adına, peygamber ve kitaplarla yapılan
davete iman edip teslim olanlardan olabilsek.” diyerek pişmanlık içinde kıvranacaklar.
|
| Mustafa İslamoğlu |
"Hayret vallahi! Her ne kadar, apaçık bir sapıklığın ortasına düşen biz isek de,
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(96-97) Ve onlar orada birbirleriyle husumette bulunarak diyecekler ki: «Allah'a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.»
|
| Ömer Öngüt |
“Vallahi biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz. ”
|
| Şaban Piriş |
-Vallahi biz, açıkça sapıklıktaydık.
|
| Sadık Türkmen |
“Allah’a yemin olsun biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.
|
| Seyyid Kutub |
Vallahi bizler apaçık bir sapıklığa saplanmıştık.
|
| Suat Yıldırım |
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
|
| Süleyman Ateş |
"Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!"
|
| Süleymaniye Vakfı |
“Vallahi biz apaçık bir sapkınlık içindeydik.
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,»
|
| Ümit Şimşek |
'Allah'a yemin olsun, apaçık bir sapıklık içindeymişiz.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Vallahi, biz açık bir sapıklığın ta içindeymişiz."
|