tallâhi - Allah

  
Abdulbaki Gölpınarlı Onlar, andolsun Allah'a ki dediler, biz yeryüzünde bir bozgunculuk, bir kötülük yapmak için gelmedik buraya, bunu siz de biliyorsunuz ve biz hırsız değiliz.
Abdullah Parlıyan Yûsuf'un kardeşleri: “Allah'a yemin ederiz ki, sizin de bildiğiniz gibi biz Mısır toprağında bozgunculuk yapmaya gelmedik ve biz hırsızlık yapmış da değiliz!” dediler.
Adem Uğur Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz, dediler.
Ahmed Hulusi (Kardeşler) dediler ki: "Tallahi! Gerçekten bilirsiniz ki biz buraya bozgunculuk için gelmedik. . . Hırsız da değiliz. "
Ahmet Tekin Yûsuf’un kardeşleri:'Allah’a andolsun ki, bizim ülkede, yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz.' dediler.
Ahmet Varol Onlar: 'Hayret! Allah'a yemin ederiz ki; bizim bu yere bozgunculuk etmek için gelmediğimizi ve hırsız olmadığımızı siz de bilmişsinizdir' dediler.
Ali Bulaç "Allah adına, hayret" dediler. "Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz."
Ali Fikri Yavuz Kardeşler şöyle dediler; “- Allah’a yemin ederiz, siz de muhakkak anlamışsınız ki, biz buraya fesad çıkarmak için gelmedik, hırsız da değiliz.”
Ali Ünal “Allah’a yemin olsun,” dediler, “siz de biliyorsunuz ki, biz bu yerde bozgunculuk çıkarmak için gelmedik; biz hırsız da değiliz.”
Bayraktar Bayraklı Kardeşleri, “Allah'a yemin ederiz ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Bir hırsız da değiliz” dediler.
Bekir Sadak Allah'a yemin ederiz ki memleketi ifsat etmege gelmedigimizi ve hirsiz da olmadigimizi biliyorsunuz» dediler.
Celal Yıldırım Allah'a yemin ederiz ki, sizin de bildiğiniz gibi biz (Mısır) toprağında fesâd çıkarmaya gelmedik ve hırsız da değilizdir, dediler.
Cemal Külünkoğlu (Yusuf'un kardeşleri) dediler ki: “Allah'a yemin olsun, siz de biliyorsunuz ki biz bu ülkede fesat çıkarmaya gelmedik, hırsız da değiliz.”
Diyanet İşleri (eski) 'Allah'a yemin ederiz ki memleketi ifsat etmeğe gelmediğimizi ve hırsız da olmadığımızı biliyorsunuz' dediler.
Diyanet Vakfi Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz, dediler.
Edip Yüksel Dediler ki: “ALLAH’a andolsun, siz de bilirsiniz ki biz bu ülkede bozgunculuk çıkarmaya gelmedik, biz hırsız da değiliz.”
Elmalılı Hamdi Yazır Tallahi, dediler: size muhakkak ma'lûmdur ki biz Arzda fesad çıkarmak için gelmedik, hırsızda değiliz.
Erhan Aktaş Yusuf’un kardeşleri: “Vallahi buraya bozgunculuk yapmaya gelmedik; hırsız olmadığımızı da kesin olarak biliyorsunuz.” dediler.
Gültekin Onan "Tanrı adına, hayret" dediler. "Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz."
Hakkı Yılmaz Kafile: “Allah'a yemin ederiz ki kati sûrette, siz de bildiniz ki, biz yeryüzünde/ burada kargaşa çıkarmak için gelmedik. Biz hırsızlar da değiliz” dediler.
Harun Yıldırım Dediler ki: “Allah’a andolsun ki, sizin de bildiğiniz gibi biz yere fesat çıkarmak için gelmedik ve biz hırsız değiliz.”
Hasan Basri Çantay (Ya'kub oğulları): «Allah Allah! (Hüviyyetimizi, ahlâkımızı) siz de öğrenmişsinizdir. Biz bu yere, andolsun ki, fesâd çıkarmak için gelmedik. Hırsız kimseler de değiliz biz» dediler.
Hayrat Neşriyat (Yûsuf’un kardeşleri:) 'Allah’a yemîn olsun, şübhesiz (siz de) bilmişsinizdir ki(biz) bu yerde (Mısır’da) fesad çıkarmak için gelmedik; (biz) hırsız kimseler de değiliz' dediler.
İbni Kesir Dediler ki: Allah'a yemin ederiz, siz de öğrendiniz ki biz, yeryüzünde fesad çıkarmak için gelmedik. Ve biz hırsızlar da olmadık.
İskender Evrenosoğlu Allah'a andolsun ki; siz de biliyorsunuz biz burada fesat çıkarmak için gelmedik. Ve biz, hırsız değiliz (olmadık).
Kadri Çelik “Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz asla hırsızlar da olmadık” dediler.
Mehmet Ali Eroğlu (Yakup oğulları): Allah'a andolsun ki biz bu yere fesat için gelmedik. Hırsız değilizdir.
Mehmet Okuyan 74 (Yusuf’un adamları) “Peki, yalancıysanız bunun (hırsızlığın) cezası nedir?” diye sormuştu.
Muhammed Celal Şems (Yusuf’un kardeşleri) dediler ki: “Allah adına yemin ederiz ki, bizim memlekette karışıklık çıkarmaya gelmediğimizi ve hırsızlar olmadığımızı mutlaka bilirsiniz.”
Muhammed Esed (Kardeşleri) "Allah şahittir, siz de çok iyi biliyorsunuz ki" dediler, "bu ülkeye kötü işler yapıp bozgunculuk çıkarmak için gelmedik biz; hırsızlık yapmış da değiliz!"
Mustafa Çevik 69-76 Nihayet kardeşler Yusuf’un huzuruna vardıklarında, Yusuf kardeşi Bünyamin’i onların yanından ayırıp başka bir yere çekerek, “Ben, senin kardeşin Yusuf’um.” deyip bağrına bastı ve geçmişte diğer kardeşlerinin yaptıkları için de üzülmemesini söyledi. Sonra da kardeşlerinin erzaklarını hazırlatıp yükletip Bünyamin’in yükünün içine kıymetli bir tas koydurttu ve onlar şehirden ayrılmak üzereyken de bir görevliyi arkalarından gönderip, bir hırsızlıktan dolayı yüklerinin aranacağını söyletti, onlar da gelen görevliye çalınan şeyin ne olduğunu sordular, görevli onlara hükümdarın su tası olduğunu, onu kendiliğinden getirene bir deve yükü daha erzak verileceğini, buna kendilerinin de kefil olduğunu söyledi, bunun üzerine Yusuf’un kardeşleri de “Allah’a yemin ederiz ki, biz ülkenize hırsızlık yapıp bozgunculuk çıkarmak için gelmedik. Bizim hırsızlık yapacak birileri olmadığımızı sizin de bilmeniz gerekir çünkü biz daha önce de sizinle alışveriş yaptık.” dediler. Bu defa Yusuf’un görevlendirdiği kişi de onlara, “Şayet yalan söylüyorsanız ve hırsızlığı da siz yapmışsanız, sizin yasalarınıza göre bunun cezası nedir?” diye sordu. Onlar da bizim ülkemizin yasalarına göre çalınan mal kimde bulunursa, hırsız mal sahibinin kölesi olacaktır, bizde hırsızlığa böyle ceza verilir.” dediler ve Yusuf’un huzuruna getirildiler. Yusuf yüklerinin aranmasına önce diğer kardeşlerinden başlattı, sonra da Bünyamin’in yükü arasından tası buldurdu. Kardeşini yanında alıkoyabilmesi için Biz Yusuf’a böyle bir yol, bir çare öğrettik, aksi halde hükümdarın dininin yasalarına göre kardeşini yanında alıkoyamazdı. Biz dilediğimiz kimselere, dilediğimizi öğretip bilgilendirir, derecelerini de yükseltiriz. Unutmayın ki her bilenin üstünde, her şeyi bilen yalnızca Allah’tır.
Mustafa İslamoğlu "Hayret vallahi!" dediler, "Doğrusu, ülkede bozgunculuk çıkarmak gibi bir amaçla (buraya) gelmediğimizi ve bizim hırsızlık yapan birileri olmadığımızı siz de biliyorsunuz!"
Ömer Nasuhi Bilmen Dediler ki: «Allah'a kasem olsun, siz de muhakkak bilmişsinizdir ki, biz bu yerde fesat çıkarmak için gelmedik ve biz hırsız kimseler olmadık.»
Ömer Öngüt “Allah Allah. . . Siz de muhakkak anlamışsınızdır ki, biz bu yere fesat çıkarmak için gelmedik ve biz hırsız da değiliz. ” dediler.
Şaban Piriş -Vallahi, ülkede bozgunculuk çıkarmak için gelmediğimizi ve hırsız da olmadığımızı biliyorsunuz, dediler.
Sadık Türkmen “Allah’a yemin olsun ki, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi; biz bu ülkeye bozgunculuk için gelmedik ve biz hırsızlar değiliz” dediler.
Seyyid Kutub Yusuf'un kardeşleri «Allah aşkına, siz de biliyorsunuz ki, biz bu ülkeye kargaşa çıkarmak için gelmedik, biz hırsız değiliz» dediler.
Suat Yıldırım "Allah’a yemin olsun ki, biz ülkede fesat çıkarmak, nizamı bozmak için gelmedik, siz de bunu biliyorsunuz. Hele hırsız, hiç değiliz!" dediler.
Süleyman Ateş (Yûsuf'un kardeşleri): "Allâh, Allâh! dediler, herhalde siz de bilmişsinizdir ki biz bu yere bozgunculuk yapmak için gelmedik. Ve biz hırsız değiliz!"
Süleymaniye Vakfı “Vallahi, sizin de iyi bildiğiniz gibi ortalığı karıştırmak için gelmedik. Bu güne kadar bir hırsızlığımız da olmadı” dediler.
Tefhim-ul Kuran «Allah adına, hayret» dediler. «Siz de bilmişsiniz ki, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik ve biz hırsız değiliz.»
Ümit Şimşek Yusuf'un kardeşleri 'Allah'a yemin olsun, siz de biliyorsunuz ki biz bu ülkede fesat çıkarmak için gelmedik,' dediler. 'Biz hırsız da değiliz.'
Yaşar Nuri Öztürk Kardeşler dediler: "Vallahi, siz de iyi biliyorsunuz ki, biz bu toprağa bozgunculuk yapmak için gelmedik, hırsız da değiliz biz."