| Abdulbaki Gölpınarlı |
Çekinin o mâbuttan ki bildiğiniz nîmetleri vererek yardım etti size.
|
| Abdullah Parlıyan |
Bilebildiğiniz büsbütün iyilik ve nimetleri, size sağlayan Allah'ın kitabıyla yolunuzu bulun.
|
| Adem Uğur |
Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren, Allah'dan korkun.
|
| Ahmed Hulusi |
"Bildiğiniz nimetlerle size yardım edenden korunun. "
|
| Ahmet Tekin |
'Size, o bildiğiniz şeyleri veren Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun.'
|
| Ahmet Varol |
Size bildiğiniz üzere nimetleri ihsan edenden korkun.
|
| Ali Bulaç |
"Bildiğiniz şeylerle size yardım edenden korkup sakının."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Size bildiğiniz şeyleri verenden sakının;
|
| Ali Ünal |
“Korkun O Zat’tan ki, size bildiğiniz bunca nimetleri verdi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Size bildiğiniz nimetleri veren Allah'tan sakının!”
|
| Bekir Sadak |
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.
|
| Celal Yıldırım |
Bildiğiniz nimetleri size (cömertçe) verenden (O'na karşı gelmekten) sakının.
|
| Cemal Külünkoğlu |
“O bildiğiniz nimetlerle size yardım eden (Allah')ın (azabından) sakının.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum' dedi.
|
| Diyanet Vakfi |
(132-134) Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek)ten sakının.
|
| Edip Yüksel |
“Bildiğiniz her şeyi size vereni dinleyin.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
O Allahdan korkun ki size o bildiğiniz şeylere imdad buyurdu
|
| Erhan Aktaş |
“Bildiğiniz şeylerle1 size yardım edene karşı takva sahibi olun.”
1- Verdiği nimetlerle.
|
| Gültekin Onan |
"Bildiğiniz şeylerle size yardım edenden korkup sakının."
|
| Hakkı Yılmaz |
(124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorbaca mı yakaladınız? Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Size o bildiğiniz şeyleri verenin [davarlar, oğullar, bağlar, bahçeler, pınarlar verenin] koruması altına girin. Şüphesiz ki ben, sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.”
|
| Harun Yıldırım |
Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren, Allah'dan korkun.
|
| Hasan Basri Çantay |
«Size bilib durduğunuz şeylerle (nimetlerle) yardım eden»,
|
| Hayrat Neşriyat |
'Bilip durduğunuz şeyler (ni'metler) ile size yardım edenden sakının!'
|
| İbni Kesir |
Bildiğiniz şeylerle sizi destekleyenden sakının.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve bildiğiniz (sizlere öğrettiği) şeylerle size yardım eden (Allah'a) karşı takva sahibi olun (Allah'a ulaşmayı dileyin).
|
| Kadri Çelik |
“Bilmekte olduğunuz şeylerle size yardım edenden korkup sakının.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(131-132) .-Allah'tan korkun ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size sunandan sakınınız.
|
| Mehmet Okuyan |
132-134 Bildiğiniz şeyleri size bolca verene yani hayvanları, çocukları, bahçeleri ve (su) kaynaklarını size bolca verene (Allah’a karşı) takvâlı (duyarlı) olun!
|
| Muhammed Celal Şems |
“Bildiğiniz şeyler ile size yardım eden (Allah’ın) takvasını benimseyin.”
|
| Muhammed Esed |
düşünebileceğiniz bütün (iyilikleri) size sağlayan (Allah'tan) yana duyarlı olun;
|
| Mustafa Çevik |
128-135 Hûd sözlerine devamla, “Ey kavmim! Siz her yüksek tepeye anıtlar dikmeyi, binalar yapmayı marifet mi sayıyorsunuz? Yoksa bu yaptığınız malikânelerinizde ebedî olarak yaşayabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Elinize fırsat geçtikçe de hak hukuk tanımadan zorbalık yapmaya devam mı edeceksiniz? Haydi, artık aklınızı başınıza alıp, Allah’a karşı sorumlu davranıp, bu hayat tarzınızı terk edin ve O’na karşı saygılı davranmaya başlayın. Size aklınıza gelebilecek her türlü nimeti veren, sürü sürü hayvanlar, bağlar, bahçeler, evlatlar, pınarlar, ırmaklar bahşeden Rabbinizin davetine yönelin. Bundan yüz çevirip de, şirk ve küfür nizamı ile ahlakınıza bağlı yaşamakta ısrar ederseniz, bir gün korkunç bir azapla cezalandırılacağınızdan endişe ederim.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Aklınıza gelebilecek her tür (nimeti) size lutfeden Zat'a karşı saygılı olun!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
«Ve o Zât'tan korkunuz ki, bildiğiniz şeylerle size imdat etti.»
|
| Ömer Öngüt |
“Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren Allah'tan korkun. ”
|
| Şaban Piriş |
Size bildiğiniz şeyleri sunandan korkun!
|
| Sadık Türkmen |
Bildiğiniz şeyleri size bol bol verenden sakının!
|
| Seyyid Kutub |
Size bildiğiniz nimetleri bağışlayan Allah'tan korkunuz.
|
| Suat Yıldırım |
(131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"
|
| Süleyman Ateş |
"Size bildiğiniz ni'metleri bol bol veren (Allâh)dan korkun."
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sizin de bildiğiniz gibi size destek verenden çekinin.
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Bilmekte olduğunuz şeylerle size yardım edenden korkup sakının,»
|
| Ümit Şimşek |
'O Allah'tan korkun ki, size bildiğiniz bunca nimetleri verdi.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"O bildiğiniz nimetleri önünüze yayandan korkun."
|