| Abdulbaki Gölpınarlı |
Sana öyle bir müjde veriyoruz ki gerçektir bu, sakın ümîdini kesenlerden olma demişlerdi.
|
| Abdullah Parlıyan |
“Sana öyle bir müjde veriyoruz ki, bu gerçektir, sakın ümidini kesenlerden olma!” demişlerdi.
|
| Adem Uğur |
Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
|
| Ahmed Hulusi |
Dediler ki: "Seni Hak olarak müjdeliyoruz! Sakın ümitsizliğe düşme!"
|
| Ahmet Tekin |
Melekler:'Seni kesinlik kazanan bir hakikatle, doğru bir haberle müjdeledik. Sakın ümitsizliğe düşenlerden olma.' dediler.
|
| Ahmet Varol |
'Seni hak ile müjdeledik. Şu halde ümit kesenlerden olma' dediler.
|
| Ali Bulaç |
Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Onlar: “- Seni hak ve gerçekle müjdeledik, onun için Allah’ın rahmetinden ümidini kesenlerden olma” dediler.
|
| Ali Ünal |
“Sana gerçeği müjdeledik; öyleyse ümidini yitirenlerden olma!” dediler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Melekler, “Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma!” dediler.
|
| Bekir Sadak |
«eni gercekten mujdeliyoruz, umutsuzlardan olma» demislerdi.
|
| Celal Yıldırım |
Dediler ki: «Seni hak ile müjdeledik. Artık sen ümitsizlerden olma !»
|
| Cemal Külünkoğlu |
“Sana bu müjdeyi gerçeğe dayanarak veriyoruz, sakın umutsuzlardan olma!” dediler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Seni gerçekten müjdeliyoruz, umutsuzlardan olma' demişlerdi.
|
| Diyanet Vakfi |
Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
|
| Edip Yüksel |
“Sana gerçeği müjdeledik, umudunu kesme“ dediler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Seni dediler: emri hakkile tebşir ettik, onun için ümidi kesenlerden olma
|
| Erhan Aktaş |
Onlar: “Seni, hakk1 ile müjdeliyoruz. Asla ümidini kesenlerden olma.” dediler.
1- Allah’tan aldığımız bilgi ile.
|
| Gültekin Onan |
Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma."
|
| Hakkı Yılmaz |
İbrâhîm'in misafirleri, “Seni gerçekle müjdeliyoruz. Ümidini kesenlerden olma!” dediler.
|
| Harun Yıldırım |
Dediler ki: “Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse sakın umut kesenlerden olma!”
|
| Hasan Basri Çantay |
Dediler: «Seni hak olarak muştuluyoruz. O halde ümîdini kesenlerden olma».
|
| Hayrat Neşriyat |
(Melekler:) 'Seni hak ile (muhakkak olacak bir şeyle) müjdeledik; onun için ümîdi kesenlerden olma!' dediler.
|
| İbni Kesir |
Dediler ki: Seni gerçekten müjdeliyoruz, öyleyse ümidini kesenlerden olma.
|
| İskender Evrenosoğlu |
“Biz seni hak ile müjdeledik. Artık 'ümit kesenler'den olma.” dediler.
|
| Kadri Çelik |
Dediler ki: “Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse ümitsizliğe düşenlerden olma.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Hak ile müjdeledik seni gerçektir bu. Sakın ümit kesenlerden olma!" dediler.
|
| Mehmet Okuyan |
(Melekler:) “Sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizliğe düşenlerden olma!” demişlerdi.
|
| Muhammed Celal Şems |
(Onlar) dediler ki: “Sana, (ancak) hak ile müjde verdik. Onun için umutsuzlardan olma.”
|
| Muhammed Esed |
"Seni gerçekleşmesi kaçınılmaz olan bir şeyle müjdeliyoruz; onun için sakın umut kesenlerden olma!" dediler.
|
| Mustafa Çevik |
52-56 Hani o konuklar İbrahim’e selam verip misafir olduklarında, ikram edilenleri yemediklerini gören İbrahim, “Doğrusu beni korkutuyorsunuz.” demişti. Onlar da İbrahim’e, “Bizden korkup çekinmene gerek yok çünkü Biz sana ileride ilim irfan sahibi olacak bilge bir erkek evladın olacağının müjdesini vermek için gelen melekleriz.” dediler. Bunun üzerine İbrahim büyük bir şaşkınlıkla: “Ben oldukça yaşlanmış biriyim buna rağmen siz bana çocuğum olacağının müjdesini neye dayanarak veriyorsunuz?” dedi. Melekler de İbrahim’e, “Biz sana Allah’ın bildirdiği gerçeğin müjdesini veriyoruz, o yüzden sen de, sakın ümitsizliğe kapılma. Allah’tan umudunu kesenlerden olma.” deyince İbrahim de onlara: “Rabbimin rahmetinden, ancak müşrik ve kâfirler umutlarını keserler.” diye cevap verdi.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Onlar "Biz seni, gerçekleşmesi kaçınılmaz bir bilgiye dayanarak müjdeliyoruz" deyip eklediler: "Sakın ha, umutsuzluğa düşeyim deme!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Dediler ki: «Seni hak ile müjdeledik, artık sen ümitsizliğe düşmüş olanlardan olma.»
|
| Ömer Öngüt |
Dediler ki: “Sana hakkı müjdeledik, sakın ümit kesenlerden olma!”
|
| Şaban Piriş |
-Seni gerçekten müjdeliyoruz. Ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
|
| Sadık Türkmen |
“Sana gerçeği müjdeledik” dediler. “Sakın umut kesenlerden olma!”
|
| Seyyid Kutub |
Onlar dediler ki «Sana bu müjdeyi gerçeğe dayanarak veriyoruz, sakın umutsuzlardan olma.»
|
| Suat Yıldırım |
"Sana gerçeği müjdeledik, onun için ümit kesenlerden olma!" dediler.
|
| Süleyman Ateş |
"Sana gerçeği müjdeledik, umut kesenlerden olma!" dediler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Dediler ki “Sana bir gerçeği müjdeliyoruz. Sakın umudunu kesenlerden olma.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
Dediler ki: «Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma.»
|
| Ümit Şimşek |
'Biz seni hak ile müjdeliyoruz,' dediler. 'Sakın ümit kesenlerden olma.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Dediler: "Hakk'a dayanarak müjdeledik sana, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma."
|