| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve o, bir mâbuttur ki sizin için bitirdi yeryüzündekileri ve onun tapısında haşrolacaksınız.
|
| Abdullah Parlıyan |
Sizi yaratıp, çoğaltıp yeryüzüne yayan da O'dur ve sonunda, O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Adem Uğur |
Ve O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir. Sırf O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Ahmed Hulusi |
"HÛ"dur ki; sizi arzda (bedende) yaratıp çoğalttı. . . O'na haşr olunacaksınız!
|
| Ahmet Tekin |
O, sizi yeryüzünde üretip çoğaltan ve yayandır. Haşrolup, yalnız onun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Ahmet Varol |
Yeryüzünde sizi yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Ali Bulaç |
O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir ve hepiniz yalnızca O'na (döndürülüp) toplanacaksınız.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Sizi yer yüzünde yaratan O’dur. Kıyamet gününde hep O’na dönüb toplanacaksınız.
|
| Ali Ünal |
Yine O’dur ki, sizi çoğaltıp yeryüzünde yaydı ve ölümünüzden sonra diriltilip, O’ nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Sizi yeryüzünde yaratıp, çoğalmanızı sağlayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Bekir Sadak |
Sizi yerde yaratip yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksiniz.
|
| Celal Yıldırım |
O ki sizi yeryüzünde yaratıp yaydı ve ancak (dirilip) O'nun huzurunda biraraya getirileceksiniz.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Sizi yeryüzünde yaratıp türeten O'dur ve O'nun huzurunda (diriltilip) toplanacaksınız.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Sizi yerde yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Diyanet Vakfi |
Ve O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir. Sırf O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Edip Yüksel |
O’dur sizi yeryüzüne yerleştiren; O’nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve sizi Arzda yaratıp yayan o, hep ona haşrolunacaksınız
|
| Erhan Aktaş |
Sizi yeryüzünde çoğaltan O’dur. Ve O’nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Gültekin Onan |
O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir ve hepiniz yalnızca O'na (döndürülüp) toplanacaksınız.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve Allah, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir. Ve sadece O'na toplanacaksınız.
|
| Harun Yıldırım |
Ve O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir. Sırf O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Hasan Basri Çantay |
O, sizi yer (yüzün) de yaratıb türetendir. Hepiniz ancak Ona (dönüb) toplanacaksınız.
|
| Hayrat Neşriyat |
Hem O, sizi yeryüzünde yaratıp, yayandır. Ve ancak O’nun huzûruna toplanacaksınız.
|
| İbni Kesir |
Sizi yeryüzünde yaratıp türeten O'dur. Ve O'nun huzurunda toplanacaksınız
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve sizi, arzda (yeryüzünde) yaratıp çoğaltan, yayan O'dur. Ve O'na haşrolunacaksınız (döndürüleceksiniz).
|
| Kadri Çelik |
O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir ve hepiniz yalnızca O'na (döndürülüp) toplanacaksınız.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Uygun şekilde yaratıp yeryüzünde yayan O'dur. Hepiniz O'na döndürüleceksiniz.
|
| Mehmet Okuyan |
Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O’dur; (mahşerde) yalnızca O’nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Muhammed Celal Şems |
Yeryüzüne sizi yayan, O’dur. Hepiniz (sonunda) O’na toplatılıp (götürüleceksiniz).
|
| Muhammed Esed |
Sizi çoğaltıp yeryüzüne yayan da O'dur; ve sonunda toplanıp O'na döndürüleceksiniz.
|
| Mustafa Çevik |
Sizleri yaratıp yeryüzüne yayan Allah’tır. Sonunda tekrar O’na döndürüleceksiniz ve O Gün size verdiği nimetlerle, kime ve neye göre yaşadığınızdan hesaba çekileceksiniz.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Sizi yeryüzüne yayan da O'dur, yine O'na döndürüleceksiniz.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve sizi yerde yaratıp yayan, O'dur ve O'na haşrolunacaksınızdır.
|
| Ömer Öngüt |
Sizi yeryüzünde yaratıp türeten de O'dur. Ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Şaban Piriş |
Sizi yeryüzünde yaratıp, yayan O’dur. O’nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Sadık Türkmen |
Sizi yeryüzünde yaratıp yayan O’dur. Toplanıp O’nun huzuruna götürülürsünüz.
|
| Seyyid Kutub |
Sizi yeryüzüne yerleştiren O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Suat Yıldırım |
Sizi çoğaltıp dünyaya yayan da O’dur. Muhakkak yine O’nun huzuruna götürüleceksiniz.
|
| Süleyman Ateş |
O'dur ki, sizi yeryüzünde yaratıp yaydı ve O'na götürüleceksiniz.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Toprağa sizi tohum gibi eken[*] O'dur. O’nun huzurunda toplanacaksınız.
[*](ذرأ)’nin iki anlamı vardır; biri beyaza çalan renk, diğeri tohum atmaktır. Mekayis, ذرأ md.
|
| Tefhim-ul Kuran |
O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir ve hepiniz yalnızca O'na (döndürülüp) toplanacaksınız.
|
| Ümit Şimşek |
Sizi yeryüzünde yayan da Odur; yine Onun huzurunda toplanacaksınız.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Sizi yeryüzünde yaratıp yayan da O'dur. O'nun huzurunda haşredileceksiniz.
|