| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve o, bir mâbuttur ki size kulak, gözler ve kalpler verdi ne de az şükrediyorsunuz.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ey insanlar! Rabbinizden gelene kulak verin, çünkü sizi işitme, görme ve düşünüp hissetme yetenekleriyle donatan O'dur. Fakat yine de sizler, ne kadar da az şükrediyorsunuz.
|
| Adem Uğur |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne de az şükrediyorsunuz!
|
| Ahmed Hulusi |
"HÛ"dur ki; sizin için sem' (algılama melekesi), basarlar (gözler) ve fuadlar (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar - kalp nöronları) inşa etti. . . Ne az şükrediyorsunuz!
|
| Ahmet Tekin |
O, Allah sizin için kulakları gözleri kalpleri ve akılları yaratandır. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.
|
| Ahmet Varol |
Sizin için kulaklar, gözler ve kalpler var eden O'dur. Çok az şükrediyorsunuz.
|
| Ali Bulaç |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Halbuki size, o kulakları, o gözleri, o kalbleri yaratıb veren O’dur. Siz pek az şükrediyorsunuz.
|
| Ali Ünal |
O Allah ki, sizin için işitme duyusu, gözler ve (kalblerinizin merkezinde) iç idrak lâtifeleri var etti. Onun nimetleri karşısında ne kadar da az şükrediyorsunuz!
|
| Bayraktar Bayraklı |
Oysa, sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var eden O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz!
|
| Bekir Sadak |
Oysa, sizin icin kulaklar, gozler ve kalbler vareden O'dur. Pek az sukrediyorsunuz.
|
| Celal Yıldırım |
O ki size kulağı, gözleri, gönülleri yarattı; ne de az şükrediyorsunuz !.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Hâlbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. (Buna rağmen) ne kadar az şükrediyorsunuz!
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Oysa, sizin için kulaklar, gözler ve kalbler vareden O'dur. Pek az şükrediyorsunuz.
|
| Diyanet Vakfi |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne de az şükrediyorsunuz!
|
| Edip Yüksel |
O’dur sizin için işitme, görme duyularını ve beyinler yaratan. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Halbuki sizin için o kulağı, o gözleri, o Gönülleri inşa eden o siz, pek az şükrediyorsunuz
|
| Erhan Aktaş |
Size; işitme, görme ve düşünme özelliği veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?1
1- Şükür, karşılık vermek demektir. Allah’a şükretmek demek; Allah’ın verdiği nimetlerin karşılığını, Allah’ın rızasına uygun şekilde kullanmak demektir. Örneğin bir hayvanın şükretmesi, yediği otu süte ve ete dönüştürmesidir; bir ağacın verdiği meyve onun şükrüdür.
|
| Gültekin Onan |
O, sizin için kulakları, gözleri ve yürekleri (efideh) inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve Allah, sizin için duymayı, gözleri ve kalpleri inşa edendir. Kendinize verilen nimetlerin karşılığını ne de az ödüyorsunuz!
|
| Harun Yıldırım |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne de az şükrediyorsunuz!
|
| Hasan Basri Çantay |
O, sizin için o kulakları, o gözleri, o gönülleri yaratandır. (Böyle iken) ne az şükredersiniz!
|
| Hayrat Neşriyat |
Hâlbuki O, sizin için o kulak(lar)ı, o gözleri ve o kalbleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
|
| İbni Kesir |
Sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve sizin için işitme hassası, görme hassası ve fuad hassası (idrak hassası) inşa eden (yaratan) O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
|
| Kadri Çelik |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri var edendir; ne kadar da az şükrediyorsunuz!
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Mabut öyle ki; sizin için kulakları, gözleri, kalpleri verdi. Ne kadar da az şükredersiniz.
|
| Mehmet Okuyan |
O, sizin için işitme (duyusu), gözler ve kalpler yaratandır. Ne kadar da azınız şükrediyor!
|
| Muhammed Celal Şems |
Sizin için kulaklar, gözler ve kalpler yaratan, ancak O’dur. Ancak siz, çok az şükredersiniz.
|
| Muhammed Esed |
(Ey İnsanlar! Rabbinizin mesajlarına kulak verin,) çünkü, sizi işitme duyusuyla, görme duyusuyla, düşünme, hissetme yeteneğiyle donatan O'dur; (yine de) ne kadar az şükrediyorsunuz!
|
| Mustafa Çevik |
Ey insanlar! Allah sizlere görecek göz, işitecek kulak, anlayacak kalp (akıl) ve sayısız nimet vermişken hâlâ O’na şükredip yalnız O’nun Rabbiniz ve ilahınız olduğunu anlamayacak mısınız?
|
| Mustafa İslamoğlu |
İmdi sizi işitme, görme ve düşünme yeteneğiyle inşa eden O'dur: ne kadar da azınız şükrediyor!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Halbuki O, o (Hâlık-i Kerîm)'dir ki, sizin için kulağı ve gözleri ve kalpleri yaratmıştır. Sizler ise ne kadar az şükredersiniz!
|
| Ömer Öngüt |
Sizin için kulaklar, gözler ve gönüller yaratıp veren O'dur. Ne de az şükrediyorsunuz?
|
| Şaban Piriş |
Sizin için kulaklar, gözler ve gönüller vareden O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
|
| Sadık Türkmen |
Halbuki O, sizin için; kulağı, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne de az şükrediyorsunuz?
|
| Seyyid Kutub |
Gözü, kulakları ve gönülleri yaratıp size veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
|
| Suat Yıldırım |
Ey insanlar, Rabbinizin buyruklarına kulak verin.Çünkü sizde işitme ve görmeyi sağlayan kulak ve gözleri, düşünüp hissetmenizi sağlayan kalpleri yaratan O’dur. Şükrünüz ne kadar da az!
|
| Süleyman Ateş |
O'dur ki, sizin için o kulağı, o gözleri ve gönülleri inşâ etti. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
|
| Süleymaniye Vakfı |
Hâlbuki sizler için dinleme, görme ve gönül yeteneği veren odur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
|
| Tefhim-ul Kuran |
O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne kadar az şükrediyorsunuz.
|
| Ümit Şimşek |
Sizin için kulak, göz ve kalpler yaratan da Odur. Siz ise pek az şükrediyorsunuz.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Allah odur ki; sizin için işitme gücü, gözler ve gönüller oluşturdu. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!
|