| Abdulbaki Gölpınarlı |
Gerçekten de kurtulmuşlardır, muratlarına ermişlerdir inananlar.
|
| Abdullah Parlıyan |
Kesin olan şudur ki, inananlar mutlaka kurtuluşa ereceklerdir.
|
| Adem Uğur |
Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;
|
| Ahmed Hulusi |
Gerçek şu ki, iman edenler, kurtulmuştur!
|
| Ahmet Tekin |
Şuurlu ve kâmil mü’minler, ebedî nimetlerle mutluluğa ermişlerdir.
|
| Ahmet Varol |
Mü'minler muhakkak kurtuluşa ermişlerdir.
|
| Ali Bulaç |
Mü'minler gerçekten felah bulmuştur;
|
| Ali Fikri Yavuz |
Muhakkak müminler zafer bulmuştur.
|
| Ali Ünal |
Mü’minler, muhakkak kurtuldu ve gerçek mazhariyete ulaştılar.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Müminler kesinlikle kurtuluşa ermiştir.
|
| Bekir Sadak |
Muminler saadete ermislerdir.
|
| Celal Yıldırım |
Mü'minler gerçekten, korktuklarından kurtulup umduklarına kavuşmuşlardır.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Mü'minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Müminler saadete ermişlerdir.
|
| Diyanet Vakfi |
Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;
|
| Edip Yüksel |
Gerçeği onaylayanlar başarıya ulaşmışlardır.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Hakikat felâh buldu o mü'minler
|
| Erhan Aktaş |
Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
|
| Gültekin Onan |
İnançlılar gerçekten felah bulmuştur.
|
| Hakkı Yılmaz |
Kesinlikle, inananlar durumlarını korudular/ zafer kazandılar.
|
| Harun Yıldırım |
Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;
|
| Hasan Basri Çantay |
Mü'minler muhakkak felah bulmuşdur (korkduklarından emîn, umduklarına nail olmuşlardır).
|
| Hayrat Neşriyat |
Mü’minûn (o mü’minler) muhakkak kurtuluşa ermiştir.
|
| İbni Kesir |
Mü'minler; gerçekten felah bulmuşlardır.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Mü'minler felâha ermiştir.
|
| Kadri Çelik |
Müminler gerçekten kurtuluşa ermiştir.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Muhakkak ki müminler tam felaha erip kurtuluşa ermiştir.
|
| Mehmet Okuyan |
Müminler elbette kurtulmuş (olacak)tır.
|
| Muhammed Celal Şems |
Şüphesiz müminler muratlarına ermişlerdir.
|
| Muhammed Esed |
Kesin olan şudur ki, inananlar kurtuluşa erişeceklerdir:
|
| Mustafa Çevik |
1-7 Hiç şüphesiz gerçek mü’minler, dünyada ve âhirette mutlaka kazanırlar. Onlar titizlikle ve bilinçle namazlarını kılar, Allah’ın rızasını kazanmak için ellerinde olandan infak eder, boş ve anlamsız sözlerden ve işlerden yüz çevirirler. İffetlerini korur, meşru yollarla evlenmiş oldukları eşleri dışındakilerle ilişkiye girmezler. Meşru olan eşleri ile ilişkilerinden dolayı da kınanmaz, günaha girmezler, bunların dışına çıkanlar ise haddi aşmış Allah’ın yasağını çiğnemiş kimselerdir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Doğrusu, gereği gibi inananlar gerçek kurtuluşa erecekler:
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak ki, mü'minler felâha ermişlerdir.
|
| Ömer Öngüt |
Müminler saâdete ermişlerdir.
|
| Şaban Piriş |
Müminler, kurtuluşa ermiştir.
|
| Sadık Türkmen |
MÜMİNLER başarıya ulaşsınlar!
|
| Seyyid Kutub |
Mü'minler kurtuluşa, mutluluğa ermişlerdir.
|
| Suat Yıldırım |
Muhakkak ki müminler, mutluluk ve başarıya erdiler.
|
| Süleyman Ateş |
Felâha ulaştı o mü'minler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Müminler(İnanıp güvenenler)umduklarına kavuşacaklardır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Mü'minler gerçekten felah bulmuştur;
|
| Ümit Şimşek |
Mü'minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Hiç kuşku yok, kurtulmuştur müminler.
|