3 - Âl-i İmrân suresi 195. âyet meali

فَاسْتَجَابَ لَهُمْ رَبُّهُمْ أَنِّي لاَ أُضِيعُ عَمَلَ عَامِلٍ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى بَعْضُكُم مِّن بَعْضٍ فَالَّذِينَ هَاجَرُواْ وَأُخْرِجُواْ مِن دِيَارِهِمْ وَأُوذُواْ فِي سَبِيلِي وَقَاتَلُواْ وَقُتِلُواْ لأُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلأُدْخِلَنَّهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ ثَوَابًا مِّن عِندِ اللّهِ وَاللّهُ عِندَهُ حُسْنُ الثَّوَابِ
Festecâbe lehum rabbuhum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), sevâben min indillâh(indillâhi) vallâhu indehû husnus sevâb(sevâbi).
  
fe istecâbe o zaman, icabet etti, dualarına cevap verdi
lehum onlarındır, onlar için vardır
rabbu-hum onların Rabbi
ennî muhakkak ki ben
lâ udîu zayi etmem, boşa çıkarmam
amele âmilin amel edenin amelini
min-kum sizden
min zekerin erkeklerden
ev unsâ ve ya kadın
ba'du-kum sizin bazınız
min ba'dın (ba'du-kum min ba'dın) bir kısmınızdan (birbirinizden)
fe ellezîne artık onların
hâcerû hicret ettiler
ve uhricû ve çıkarıldılar
min diyâri-him kendi yurtlarından
ve ûzû ve eziyet edildiler
fî sebîlî benim yolumda
ve kâtelû ve savaştılar
ve kutilû ve öldürüldüler
le ukeffirenne mutlaka örteceğim
an-hum onlardan
seyyiâti-him onların günahlarını
ve le udhılenne-hum ve onları mutlaka sokacağım
cennâtin cennetler
tecrî akar
min tahti-hâ onun altından
el enhâru nehirler, ırmaklar
sevâben sevap, mükâfat olarak
min indi allâhi Allah'ın katından
ve allâhu ve Allah
inde-hû onun katında
husnu es sevâbi sevabın, mükâfatların en güzeli
   
Abdulbaki Gölpınarlı Gerçekten de Rableri, dualarını kabul etti, ben, erkek olsun, kadın olsun, içinizden iyilik yapanın iyiliğini boşa çıkarmam, bâzınız bâzınızdan meydana gelmedir ve hepiniz birsiniz bence. Ama benim yolumda göçenlerin, yurtlarından çıkarılanların, eziyete uğrayanların, savaşıp vuruşanların, vurulup ölenlerin kusurlarını, andolsun ki mutlaka örteceğim ve onları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım, Allah katından mükâfattır bu, daha güzel mükâfat da gene Allah katında.
Abdullah Parlıyan Nitekim Rableri onların dualarını kabul ederek cevap verdi; İster erkek, ister kadın olsun, benim yolumda çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım. Çünkü, hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Allah'ın yasaklarını bırakıp, O'nun istediği gibi bir hayat yaşamak için hicret edenlere, eğer bulundukları yer zulüm ve kötülük yurdu haline gelmişse orayı terkedenlere, zorla yurtlarından çıkarılıp başka diyarlara sürülenlere, benim yolumda eziyet çekenlere ve bu yolda savaşıp öldürülenlere gelince: Onların kötülüklerini mutlaka sileceğim ve onları Allah'tan bir mükafat olarak, içinden ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Zira, mükafatların en güzeli Allah katında olandır.
Adem Uğur Bunun üzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun katındadır.
Ahmed Hulusi Rableri onların duasına icabet etti: "Sizden erkek olsun kadın olsun, kimsenin yaptığını boşa çıkarmam. Hep birbirinizdensiniz (aynı özelliklerle yaratılmış olmanız dolayısıyla hepiniz aynı sisteme tâbisiniz). Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, Ben'im uğruma eziyete uğratılanlar, savaşanlar ve öldürülenlere gelince; elbette onların suçlarını sileceğim. Elbette onları altlarından ırmaklar akan cennetlere (bilinçlerine akan çeşitli ilimlerin getirisiyle kişinin dilediğini yapabileceği boyuta) sokacağım, Allâh indînden bir mükâfat olarak. En güzel mükâfat Allâh indîndendir. "
Ahmet Tekin Bunun üzerine Rableri onların dualarını kabul etti, dileklerini yerine getirdi.'Ben, erkek olsun, kadın olsun, aynı insanlık ailesine mensup ve eşit olduğunuz için, sizden, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlerin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanların, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanların, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlerin amellerini zayi etmeyeceğim, boşa çıkarmayacağım. Baskı, zulüm ve işkencenin hâkim olduğu memleketlerinden özgürce bana kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret edenler, yurtlarından sürülenler, benim yolumda, İslâm uğrunda eziyete uğrayanların, savaşanların, öldürülenlerin, işte onların kusurlarını sileceğim, bağışlayacağım. Onları, Allah katından bir mükâfat olarak, altlarından ırmaklar akan Cennet konaklarına koyacağım.' En güzel mükâfat Allah katındadır.
Ahmet Varol Rableri onların dualarına şöyle karşılık verdi: 'Ben, erkek olsun kadın olsun sizin içinizden çalışanın işini zayi etmem. Siz birbirinizdensiniz. Şüphesiz hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda kendilerine eziyet edilenlerin, çarpışanların ve öldürülenlerin kötülüklerini örtecek ve kendilerini altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Bu Allah katından bir karşılıktır. Karşılığın en güzel olanı Allah katındadır.
Ali Bulaç Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır."
Ali Fikri Yavuz Nihayet Rableri de onların dualarına şöyle icabet buyurdu: “- Muhakkak ki ben, içinizden gerek erkek ve gerek dişi olsun hayır işleyen hiç kimsenin yaptığını zâyi etmem. Hep birbirinizdensiniz, din yönünden erkek ve dişiniz birdir. Dinlerini korumak için Mekke’den Medine’ye hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, dinim uğrunda işkenceye düşenlerin, savaşanların ve bu yolda öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim; onları altından nehirler akar cennetlere koyacağım. Bu lütuflar, onlara Allah katından mükâfattır ve sevabın da en güzeli Allah katındadır.
Ali Ünal Onların, “Rabbimiz!” diyerek Kendisine el açıp dua ettikleri sonsuz lütuf, kerem ve merhamet sahibi) Rabbi, yaptıkları bu duayı şöyle kabul buyurdu: “Hiç şüphesiz Ben, erkek olsun kadın olsun, içinizde hep böyle hayırlı işlerle meşgul bulunan kimsenin yaptığını katiyen zayi etmem. (Erkeğinizle, kadınınızla) siz birbirinizdensiniz, (aynı yolun yolcusu ve yaptıklarının mükâfatını eksiksiz alacak kardeşlersiniz.) Öyle de, (Benim uğrumda) hicret eden, yurtlarından sürülen, yolumda her türlü eziyete katlanan, savaşan ve öldürülen her kim olursa olsun mutlaka kusurlarını örtecek ve hiç şüphesiz onları, (ağaçlarının arasından ve köşklerinin) altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım; (başkasından değil, size söz veren ve her şeye gücü yeten rahmeti sonsuz) Allah katından, (dolayısıyla şu anda hayal bile edemeyeceğiniz) bir karşılık olarak yapacağım bunu.” Elbette Allah katındadır mükâfatların en güzeli!
Bayraktar Bayraklı Bunun üzerine Rabbleri, onların dualarını kabul etti. Dedi ki: “Birbirinizden olduğunuz için erkek olsun, kadın olsun benim yolumda çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler, and olsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu ödül Allah tarafındandır. Zira ödüllerin en güzeli, Allah katından olanıdır.”
Bekir Sadak Rableri dualarini kabul etti: «Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadin olsun, is yapanini isini bosa cikarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden cikarilanlarin, yolumda ezaya ugratilanlarin, savasan ve oldurulenlerin gunahlarini elbette ortecegim. And olsun ki, Allah katindan bir nimet olarak, onlari iclerinden irmaklar akan cennetlere koyacagim. Nimetin guzeli Allah katindadir".
Celal Yıldırım Rableri onların dualarını kabul buyurdu da, «Sizden erkek ve kadın hiç kimsenin amelini zayi' etmem; birbirinizdensiniz. Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda işkenceye uğratıldılar ; savaştılar, öldürüldüler, şanıma and olsun ki, onların günah ve kötülüklerini örtüp temizleyeceğim, altlarından ırmaklar akan Cennetlere elbette sokacağım; (böylece) Allah katından bir sevaba (erişecekler). Sevabın güzeli Allah katındadır.
Cemal Külünkoğlu Bunun üzerine Rableri de, onların dualarına şöyle icabet buyurdu: “Ben, erkek olsun kadın olsun içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. (Sizler) birbirinizdensiniz. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler. Andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah ise, mükafatın/ödülün en güzeli katında olandır.”
Diyanet İşleri (eski) Rableri dualarını kabul etti: 'Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadın olsun, iş yapanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkarılanların, yolumda ezaya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. And olsun ki, Allah katından bir nimet olarak, onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Nimetin güzeli Allah katındadır'.
Diyanet Vakfi Bunun üzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun katındadır.
Edip Yüksel Rab’leri onlara cevap verdi: “Ben, sizden hiçbir çalışanın yaptığını ödülsüz bırakmam, ister erkek olsun, ister kadın olsun; hepiniz eşitsiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence ve hakarete uğrayanlar, vuruşanlar, öldürülenler… Onların kötülüklerini örteceğim ve onları içlerinde ırmaklar akan bahçelere yerleştireceğim. ALLAH’tan bir karşılık olarak… En güzel karşılık ALLAH’ın yanındadır.
Elmalılı Hamdi Yazır Rableri de dualarına şöyle icabet buyurdu: her halde ben içinizden gerek erkek ve gerek dişi hiç bir hayr işleyenin işlediğini boşa gidermem, hep biribirinizdensiniz, benim için hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda işkenceye uğrıyanların, cihada gidenlerin ve bu uğurda katledilenlerin, kabahatlerini taraflarından keffaretleyeceğim, onları altından ırmaklar akar Cennetlere koyacağım, tasavvur edemeyeceğiniz bir sevâb ile Allah tarafından müsâb olacaklar, sevâbın da en güzeli Allah yanında
Erhan Aktaş Ve Rabb’leri, onlara cevap verdi: “Ben, sizden; erkek olsun, kadın olsun -ki hepiniz birbirinizdensiniz- iyi şeyler yapanların yaptıklarının karşılığını boşa çıkarmam.” Onlar ki benim yolumda hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerdir. İşte bunların kötülüklerini örterim. Onların yaptıklarının karşılığı Allah’ın yanındadır. Kuşkusuz, onları içinden nehirler akan Cennetlere koyacağım. Karşılıkların en iyisi, Allah katındadır.
Gültekin Onan Nitekim rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim (keffirenne) ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Tanrı katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Tanrı, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır."
Hakkı Yılmaz Bunun üzerine Rableri onlara karşılık verdi: “Şüphesiz Ben, sizden erkek olsun, kadın olsun –ki hepiniz aynısınızdır– çalışanın amelini kaybetmem. O nedenle, göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, Benim yolumda eziyet edilenler, savaşanlar ve öldürülenler; elbette onlardan kötülüklerini örteceğim ve Allah katından bir sevap olarak, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ve Allah, sevabın güzeli Kendi katında olandır.”
Harun Yıldırım Rableri dualarına icabet etti: “Şüphesiz ben erkek olsun kadın olsun –ki bazınız bazınızdandır sizden hiçbir çalışanın amelini boşa çıkarmayacağım. Hicret eden, yurtlarından çıkarılan, yolumda eziyet edilen, savaşan ve öldürülen kimseler var ya; andolsun ki onların kötülüklerini örteceğim ve elbette onları altından nehirler akan Cennetlere koyacağım. Bu Allah’tan mükafattır. Doğrusu en güzel mükafat Allah katındandır.”
Hasan Basri Çantay Nihayet Rableri onlar (ın duaların) a (şöyle) icabet etdi: «içinizden gerek erkek, gerek kadın — ki kiminiz kiminizden (haasıl olmadır) — (hayırlı) bir iş yapanın amelini ben elbette boşa çıkarmayacağım, işte hicret edenlerin, yurdlarından çıkarılanların, benim yolumda işkenceye, hakaarete, ziyana uğrayanların, muhaarebe edenlerin ve öldürülenlerin de, andolsun suçlarını örteceğim ve andolsun, Allah canibinden bir mükâfat olmak üzere, onları altından ırmaklar akar cennetlere de sokacağım. (Daha büyük ve) güzel mükâfat ise Allanın yanındadır.
Hayrat Neşriyat Rableri de onlar(ın duâların)a şöyle cevab verdi: 'Muhakkak ki ben, içinizden erkek olsun kadın olsun, (sâlih) bir iş yapanın amelini zâyi' etmem. Hep birbirinizdensiniz. İşte hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet edilenler, savaşanlar ve öldürülenler var ya, kötülüklerini onlardan mutlaka örteceğim ve Allah katından bir mükâfât olarak onları elbette altlarından nehirler akan Cennetlere koyacağım!' (Rabbiniz olan) Allah ki, mükâfâtın güzeli O’nun katındadır.
İbni Kesir Nihayet Rabbları, onlara icabet etti: Birbirinizden meydana gelen sizlerden; gerek erkek olsun gerek dişi olsun, çalışanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda işkenceye, hakarete, ziyana uğrayanların, muharebe edenlerin ve öldürülenlerin suçlarını elbette örteceğim, Allah katından mükafat olmak üzere; onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Sevabın en güzeli, Allah katındadır.
İskender Evrenosoğlu O zaman Rab'leri, onların dualarına icabet etti. (Şöyle buyurdu): Sizden erkek veya kadın amel edenin amelini, Ben kesinlikle zayi etmem. Siz birbirinizdensiniz. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Ben'im yolumda işkenceye uğrayanların, savaşanların ve öldürülenlerin seyyiatlarını mutlaka örteceğim. Ve onları mutlaka, altlarından nehirler akan cennetlere sokacağım, Allah'ın katından bir mükâfat olarak. Ve Allah, O'nun katında mükâfatların en güzelidir.
Kadri Çelik Rableri onlara (dualarını kabul ederek şöyle) cevap verdi: “Birbirinizden meydana gelen sizlerden erkek olsun, kadın olsun, iş yapanın işini asla boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkarılanların, yolumda ezaya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. Hiç şüphesiz onları, Allah katından bir ödül olarak altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ödüllerin en güzeli şüphesiz Allah katındadır.”
Mehmet Ali Eroğlu Muhakkak ki, Rableri dualarını kabul etti: "Şüphesiz erkek olsun, kadın olsun Rızasıyla bir iş yapanın işini boşa çıkarmam. Siz hepiniz bir birinizdensiniz. Ama benim yolumda hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların, Ne şekil de olursa olsun, yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, Andolsun günahlarını örteceğim. Onları altlarından ırmaklar akan cennetler, Layık oldukları yerlere sokacağım. Bu elbet Allah katında olan bir karşılıktır. İşte Allah katında olan mükafattır bu. En güzel mükafat da onun katındadır.
Mehmet Okuyan Bunun üzerine Rableri, onlar(ın duaların)a şöyle cevap verdi: “Şüphesiz ki ben erkek olsun kadın olsun, içinizden çalışıp bir iş (fedakârlık) yapan kimsenin yaptığını ziyan etmeyeceğim. (Çünkü) hepiniz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, benim yolumda eziyete uğratılanlar, savaşanlar ve öldürülenler (var ya), şüphesiz ki ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım.” (Bu ödül), Allah tarafından bir sevap olarak (verilecektir). Karşılıkların güzeli yalnızca Allah katında olandır.
Muhammed Celal Şems Allah dualarını kabul ederek (dedi ki:) “Aranızdan erkek olsun kadın olsun, çalışan hiç kimsenin amelini boşa çıkartmam. Hepiniz birbirinize bağlısınız. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Benim yolumda eziyete uğratılanların, savaşan ve (de) öldürülenlerin kötülüklerini elbette kendilerinden uzaklaştıracağım. Allah tarafından bir mükâfat olarak onları, içinden ırmaklar akan bahçelere alacağım. Allah, mükâfatların en hayırlısı, Kendi katında olandır.”
Muhammed Esed Ve Rableri onların dualarını şöyle cevaplar: "İster erkek, ister kadın olsun, (Benim yolumda) çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım: (çünkü) hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulüm ve kötülük diyarından kaçanlara, yurtlarından sürülenlere, Benim yolumda eziyet çekenlere ve (bu yolda) savaşıp öldürülenlere gelince; onların kötülüklerini mutlaka sileceğim ve onları, Allah'tan bir mükafat olarak, içinden ırmaklar akan hasbahçelere sokacağım: Zira mükafatların en güzeli, Allah katında olanıdır."
Mustafa Çevik Allah kendisine böyle dua edenlere, şöyle icabet etti: “Sizden erkek olsun kadın olsun, her kim yapılan davet uğrunda emek harcayıp gayret gösterirse, emeklerini karşılıksız bırakmayacağım. Müşrik ve kâfirlerin zulmü sebebiyle yurtlarından çıkarılıp hicret etmek mecburiyetinde bırakılanların, işkenceye maruz kalanların, Allah yolunda savaşanların, savaşta şehit olanların günahlarını bağışlayıp içlerinden ırmaklar akan cennetlerime yerleştireceğim. Böylece onlar, Allah katında mükâfatların en güzeline kavuşacaklar.”
Mustafa İslamoğlu Rableri de onların dualarına şöyle icabet etti: "Erkek olsun kadın olsun, çaba gösteren hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım; sizler karşılıklı birbirinizi tamamlayan parçalarsınız. Kötülükten ve kötülük diyarından hicret edenlere, yurtlarından sürülenlere, yolunda eziyet çekenlere, savaşanlara ve öldürülenlere gelince: Onların kötülüklerini mutlaka örteceğim ve elbet onları Allah'tan bir ödül olarak zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere sokacağım; zira ödüllerin en güzeli Allah katındadır."
Ömer Nasuhi Bilmen Artık Rabb-i Kerîmleri onlara şöyle icabet etti ki: «Ben sizden gerek erkek ve gerek kadın, bir amel edenin amelini zâyi kılmam. Bazınız bazınızdansınız. İmdi hicret etmiş olanlar ve yurtlarından çıkarılmış bulunanlar ve Benim yolumda eziyete uğrayanlar ve savaşta bulunan ve öldürülenler yok mu, elbette Allah indinde bir sevap olmak üzere onların suçlarını örteceğim ve elbette onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım!. Ve güzel mükâfaat ise Allah Teâlâ nezdindedir.»
Ömer Öngüt Rableri onların duâlarına karşılık verdi: Ben içinizden erkek olsun kadın olsun, çalışanın yaptığını boşa çıkarmam. Hep birbirinizdensiniz. Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğratıldılar, savaştılar ve öldürüldüler. Andolsun ki, onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Bu mükâfat Allah tarafındandır. Mükâfatın en güzeli, Allah katındadır.
Şaban Piriş Allah da onların duasına karşılık verdi: -Ben, sizden erkek veya kadın hiç bir çalışanın amelini zayi etmem, siz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, memleketlerinden çıkarılanlar, benim yolumda işkence edilenler, savaşan ve öldürülenlerin, elbette günahlarını örteceğim ve onları alt taraflarından ırmakların aktığı cennetlere girdireceğim. Allah katından bir mükafat olarak... Mükafatın en güzeli Allah katındandır.
Sadık Türkmen Rableri, onlara şu karşılığı verdi: “Ben; erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın yaptığını zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler; savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir ödül olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ödülün en güzeli Allah katındadır.”
Seyyid Kutub Rabbleri onlara cevap verdi ki; «Ben birbirinizden meydana gelmiş bir bütün oluşturan sizlerden, erkek- kadın, hiçbir iyi amel işleyenin emeğini boşa çıkarmam. Buna göre göç edenlerin, yurtlarından sürülenlerin, benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin kusurlarını örtecek ve kendilerini Allah tarafından verilmiş bir ödül olarak altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağım. Ödüllerin güzeli yalnız Allah katındadır.
Suat Yıldırım Onların Rabbi de dualarına şöyle icabet buyurdu: "Sizden gerek erkek, gerek kadın, hayır işleyen hiçbir kimsenin çalışmasını zayi etmem. Çünkü siz birbirinizdensiniz, birbirinizden farkınız yoktur. Benim rızam için hicret edenlerin, vatanlarından sürülenlerin, Benim yolumda işkenceye, zarara uğrayanların, Benim yolumda savaşanların ve öldürülenlerin, Elbette kusurlarını örtecek ve elbette onları Allah tarafından mükâfat olarak içinden ırmaklar akan cenetlere yerleştireceğim. En güzel ödüller Allah’ın yanındadır.
Süleyman Ateş Rableri onlara karşılık verdi: "Ben, sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence edilenler, vuruşanlar ve öldürülenler... Elbette onların kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Yaptıklarına), Allâh katından bir karşılık olarak (onlara bu ni'metleri vereceğim). Karşılıkların en güzeli Allâh katındadır."
Süleymaniye Vakfı Rableri (Sahipleri) dualarını kabul etti ve şöyle dedi: "Erkek olsun, kadın olsun, sizden kim iyi bir çaba gösterirse çabasını boşa çıkarmam. Biriniz, diğerinden olmasınız[1*]. Hele hicret[2*] eden, yurdundan çıkarılan, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve o yolda öldürülenler var ya; onların da kötü işlerini örter, katımdan bir ödül olarak içinden ırmaklar akan bahçelere sokarım." Güzel karşılık Allah katındadır.

[1*] Her erkek bir kadının oğlu, her kadın bir erkeğin kızıdır. 

[2*] Hicret: Göç etmek

Tefhim-ul Kuran Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevap verdi: «Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah katından bir karşılık (sevap) tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır.»
Ümit Şimşek Rableri de onlara şu cevabı verdi: Erkek olsun, kadın olsun, sizden iyi bir iş yapanın emeğini Ben asla boşa çıkarmam. Siz zaten birbirinizdensiniz. Hicret eden, yurdundan çıkarılan, Benim yolumda eziyete uğrayan, savaşan ve can veren kimselerin Ben kötülüklerini örtecek ve onları altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştireceğim. Bu Allah katından bir ödüldür. Ödülün en güzeli de Allah katındadır.
Yaşar Nuri Öztürk Rableri onlara cevap verdi: "Ben sizden, erkek-kadın hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkenceye uğratılanlar, çarpışıp da öldürülenler var ya, onların kötülüklerini yemin olsun örteceğim. Ve yemin olsun ki onları, Allah katından bir karşılık olarak, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım." Allah katındandır karşılıkların en güzeli.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.