Abdulbaki Gölpınarlı
|
İman edip de kötülüklerden korunsalardı elbette Allah'tan elde edecekleri sevap, daha hayırlı olacaktı. Bir bilselerdi bunu.
|
Abdullah Parlıyan
|
Eğer onlar, gönderilen peygamber ve kitaba iman edip, yollarını bununla bulmuş olsalardı. Bu sebeble Allah tarafından verilecek sevap, onlara iyilik getirecekti; keşke bunu bilselerdi.
|
Adem Uğur
|
Eğer iman edip kendilerini kötülükten korusalardı, şüphesiz, Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlasalardı!
|
Ahmed Hulusi
|
Eğer onlar iman edip (şirkten) korunmuş olsalardı, Allâh indînden açığa çıkacak sevap, haklarında çok daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi.
|
Ahmet Tekin
|
Keşke imân edip, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunsalar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davransalardı, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olsalar, takvâ esaslarını benimseselerdi, elbette Allah katından verilecek mükâfat daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlayabilselerdi.
|
Ahmet Varol
|
Eğer onlar iman edip sakınsalardı Allah tarafından verilecek olan karşılık kendileri için daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
|
Ali Bulaç
|
Eğer gerçekten iman edip sakınsalardı, Allah katındaki sevab(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
|
Ali Fikri Yavuz
|
Eğer Yahudiler Peygambere ve Kur’an’a iman edip de sihir yapmaktan sakınsalardı, Allah’ın sevabı onlar için hayırlı olurdu; bunu bilselerdi...
|
Ali Ünal
|
Keşke gerektiği şekilde iman edip, Allah’a içten saygı ve hükümlerine ittiba ile takva dairesine girmiş olsalardı, (şimdi olsun böyle yapsalar!) Bu takdirde, elbette Allah katından kendilerine verilecek sevap ve mükâfat her bakımdan hayırlı olurdu. Keşke bunu idrakle, gerçekten bilen ve anlayan insanlar gibi davransalardı!
|
Bayraktar Bayraklı
|
Eğer onlar, iman edip sakınsalardı, Rablerinden çok daha iyi bir ödül alacaklardı. Keşke bilselerdi!
|
Bekir Sadak
|
Onlar inanip, Allah'a karsi gelmekten sakinsalardi, Allah katindan olan sevab daha hayirli olurdu. Keske bilselerdi! *
|
Celal Yıldırım
|
Ve eğer onlar (Yahudiler, Peygambere ve Kur'ân'a) İnanıp (sihir ve büyüden) sakınmış olsalardı, Allah katından (kendilerine verilecek) sevap daha hayırlı olurdu. Bunu bir bilselerdi!.
|
Cemal Külünkoğlu
|
Eğer Yahudiler Peygambere ve Kur'an'a iman edip de sihir yapmaktan sakınsalardı, doğrusu, Allah'ın mükâfatı onlara iyilik getirecekti. Keşke bunu bilselerdi!
|
Diyanet İşleri (eski)
|
Onlar inanıp, Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, Allah katından olan sevab daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
|
Diyanet Vakfi
|
Eğer iman edip kendilerini kötülükten korusalardı, şüphesiz, Allah tarafından verilecek sevap daha hayırlı olacaktı. Keşke bunları anlasalardı!
|
Edip Yüksel
|
Onlar gerçeği onaylayıp günahlardan sakınmış olsalardı elbette ALLAH’tan alacakları ödül çok daha hayırlı olurdu. Bir bilselerdi!
|
Elmalılı Hamdi Yazır
|
evet iman edib de korunmuş olsa idiler elbette Allah tarafından bir mükâfat çok hayırlı olacaktı, bunu bilselerdi
|
Erhan Aktaş
|
Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katında kazanacakları sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
|
Gültekin Onan
|
Eğer gerçekten inanıp sakınsalardı, Tanrı katındaki sevap(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
|
Hakkı Yılmaz
|
Ve onlar eğer inansalardı ve Allah'ın koruması altına girselerdi, kesinlikle Allah'tan bir ödül, daha iyi olacaktı. Keşke biliyor olsalardı!
|
Harun Yıldırım
|
Gerçekten onlar îmân edip sakınmış olsalardı, elbette Allah katındaki sevabı daha hayırlı olurdu; keşke bilselerdi.
|
Hasan Basri Çantay
|
Eğer onlar (Yahudiler, Peygambere ve Kurana) îman edib de (sihir yapmak gibi günahlardan) sakınmış olsalardı Allah katından (kazanacakları) sevab, (haklarında) elbet daha hayırlı olurdu. Eğer bunu bilselerdi.
|
Hayrat Neşriyat
|
Hem gerçekten onlar îmân edip (günahlardan) sakınmış olsalardı, Allah tarafından(verilecek) bir sevab elbette daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
|
İbni Kesir
|
Eğer onlar inanmış ve sakınmış olsalardı; Allah katındaki sevab daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi.
|
İskender Evrenosoğlu
|
Eğer onlar âmenû olup (Allah'a ulaşmayı dileyip) ve takva sahibi olsalardı, mutlaka Allah'ın katından (kendilerine verilecek) sevap, elbette daha hayırlı olurdu, keşke bilselerdi.
|
Kadri Çelik
|
Onlar iman edip takva sahibi olsalardı, (kendileri için) Allah katındaki sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
|
Mehmet Ali Eroğlu
|
Rabbe iman edip gerçekten de onlar kötülüklerden sakınıp korunsalardı, Allah katında alacakları sevap çok daha hayırlı olurdu bir bilselerdi.
|
Mehmet Okuyan
|
İman edip takvâlı (duyarlı) olsalardı, şüphesiz ki Allah tarafından verilecek ödül hayırlı olacaktı. Keşke bunu bilselerdi!
|
Muhammed Celal Şems
|
Onlar inanıp, (Allah’ın) takvasını benimsemiş olsalardı, (karşılık olarak) Allah Katından verilenin, en iyi mükâfat olduğunu (anlarlardı.) Keşke (bu gerçeği) bilselerdi!
|
Muhammed Esed
|
Eğer inansalar ve O'na karşı sorumluluklarının bilincinde olsalardı, doğrusu, Allah'ın mükafatı onlara iyilik getirecekti; keşke bunu bilselerdi!
|
Mustafa Çevik
|
99-103 Ey Peygamber! Biz sana, insanları yaratılışlarının sebebi olan hayat nizamı ile yaşamaya davet eden âyetler indirdik, bunları müşrik ve kâfir olarak yaşamaya kendini şartlandırmış olanlardan başkası inkâr etmez. Geçmişte olduğu gibi, Yahudilerden birçoğu Allah’ın davetine uyacaklarına dair söz vermelerine rağmen sözlerinden dönerler. Aslında onlar inanıp iman etmek istemeyenlerdir. Bu Yahudilere ellerinde bulunan kitapta kalmış olan, Allah’ın âyetlerini onaylayan Peygamber ve Kur’an gelip de, elleriyle bozmuş olduklarının yerine buna uymaları söylenince, sanki Kur’an’ın Allah kelamı olduğunun farkında değillermiş gibi içlerinden çoğu davetten yüz çevirirler ve tıpkı Süleyman’ın hükümdarlığı döneminde şeytanın fısıltılarının, kışkırtmalarının peşine takılan, şeytan tabiatlı kimselerin Süleyman’a iftira atıp sihirbaz dedikleri gibi, şimdi aynı yalan ve iftirayı senin için de söylüyorlar. Hâlbuki Süleyman Rabbine asla nankörlük etmedi ve batıla sapıp sihirbazlık da yapmadı. Fakat şeytana yoldaş olan bir kısım Yahudiler, Rablerine nankörlük edip sihire yöneldiler. Gerçeği, asıl bağlamından kopararak ters yüz edip sihirbazlık yapmaya kalkıştılar. Şimdi bu Yahudiler de vaktiyle Babil’deki soydaşları olan ve sihirbazların meliki (kralı) diye anılan iki kişiye (Harut ve Marut’a) indirilene uyduklarını söylüyorlar. Oysa onlara herhangi bir bilgi de indirilmemişti. Zaten Harut ile Marut da insanlara sihirbazlığın bir göz boyama sanatı, bir imtihan aracı olduğunu ve bunun kötüye kullanılması halinde insanı şirke ve küfre götüreceğini söylemeden hiç kimseye bir şey de öğretmiyorlardı. Fakat müşrik ve kâfirliğe kendilerini şartlandırmış, şeytan tabiatlı olmayı kişilik haline getirmiş kimseler, Harut ve Marut’tan, kadın ile kocasının arasını açıp bundan da çıkar elde etmeye, toplumun yapısını yozlaştırmaya yönelik tuzaklar/planlar öğrenmenin peşine düşmüşlerdi. Gerçek olan şu ki, Allah’ın izni olmadan hiç kimse hiçbir şekilde sihir ve büyü gibi yollara başvurarak bir başkasına zarar veremez. Bu gibi yolları iş edinenlerin ve onlara uyanların, âhiretin güzelliklerinden nasibi yoktur. Bunlar kendi elleriyle cehennemi satın almaktalar; keşke bunu anlayabilselerdi. Oysa Allah’ın peygamberleri ve kitapları ile daveti olan ilâhî nizamın ahlakı ile yaşamaya çalışsalardı, Allah katında kazanacakları mükâfat elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
|
Mustafa İslamoğlu
|
Ve eğer onlar hakikate inansalar ve sorumluluklarının bilincine varsalardı, Allah katından kendileri için hayırlı bir ödül alırlardı. Keşke bunu olsun bilselerdi.
|
Ömer Nasuhi Bilmen
|
Eğer onlar imân etseler ve ittikada bulunsalar idi elbette Allah Teâlâ katından bir sevap çok hayırlı olacaktı. Eğer bilir olsalardı.
|
Ömer Öngüt
|
Eğer onlar iman edip Allah'tan korksalardı, Allah katında kendilerine verilecek sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı!
|
Şaban Piriş
|
Keşke onlar iman edip korunmuş olsalardı, elbette Allah katında verilecek sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
|
Sadık Türkmen
|
Eğer onlar iman edip, Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap, kendileri için daha hayırlı olacaktı. Ne olurdu bilselerdi!..
|
Seyyid Kutub
|
Eğer onlar iman edip Allah'ın yasaklarından sakınsalardı, Allah katında elde edecekleri sevap daha hayırlı idi. Keşke bunu bilselerdi.
|
Suat Yıldırım
|
Şayet onlar iman edip (sihir gibi) haramlardan sakınmış olsalardı, Allah katından kendilerine verilecek mükâfatlar elbette haklarında daha hayırlı olurdu. Keşke bunu bilselerdi!
|
Süleyman Ateş
|
Eğer onlar inanıp (Allâh'ın azâbından) korunmuş olsalardı, elbette Allâh katından (verilecek) sevâp, (kendileri için) daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!
|
Süleymaniye Vakfı
|
(Bu Yahudiler Kur’ân’a) İnanıp güvenseler ve (yanlışlardan) korunsalar, Allah katından alacakları karşılık elbette iyi olur. Keşke bunu bilseler!
|
Tefhim-ul Kuran
|
Doğrusu eğer onlar, iman edip sakınsalardı, sevab(ları) Allah katında gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.
|
Ümit Şimşek
|
Eğer onlar iman edip de Allah'ın buyruklarına karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katından onlara erişecek olan ödül, elbette daha hayırlı olurdu. Keşke bilmiş olsalardı!
|
Yaşar Nuri Öztürk
|
Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katından bir sevap elbette daha kıymetli olurdu. Keşke bilebilselerdi.
|