3 - Âl-i İmrân suresi 128. âyet meali

لَيْسَ لَكَ مِنَ الأَمْرِ شَيْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذَّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَالِمُونَ
Leyse leke minel emri şey’un ev yetûbe aleyhim ev yuazzibehum fe innehum zâlimûn(zâlimûne).
  
leyse leke senin için yoktur, değildir, olmadı
min el emri emirden, işten
şey'un bir şey
ev yetûbe aleyhim veya, onlara (onlar için) tövbeyi kabul eder
ev yuazzibe-hum veya onları azap eder
fe inne-hum oysa onlar, muhakkak
zâlimûne zalimler, haksızlık edenler
   
Abdulbaki Gölpınarlı Senin bu işle ilgin yok bile; o, dilerse tövbelerini kabul eder, dilerse zâlim olduklarından dolayı onları azaplandırır.
Abdullah Parlıyan Kullarımın işinden hiçbir şey sana ait değildir ey peygamber! Allah ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları varlık sebebine aykırı davrandıkları için azab eder.
Adem Uğur Ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.
Ahmed Hulusi Hüküm vermek sana ait değil; dilerse tövbelerini kabul eder veya azap verir. Gerçekten onlar zâlimlerdir.
Ahmet Tekin Onlara yapılacak muameleden dolayı seni ilgilendiren bir konu yok. Allah ya onların tevbelerini, günah işlemekten vazgeçerek kendisine itaate yönelişlerini kabul eder, yahut onlara azap eder. Çünkü onlar zâlimdirler.
Ahmet Varol Senin elinde bir şey yoktur. Allah dilerse onların tevbelerini kabul eder dilerse de zalim olmalarından dolayı kendilerine azab eder.
Ali Bulaç (Allah'ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azablandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.
Ali Fikri Yavuz Senin elinde (onları cezalandırmak veya affetmek hususunda) bir şey yok. Allahı, ya onların tevbesini kabul eder, yahut onları zâlim bulundukları için azâblandırır.
Ali Ünal (Ey Rasûlüm, bütün bunları yapan Allah’tır;) gerçek tedbir ve idare ile işlerin sonuca ulaştırılmasında sana düşen bir şey yoktur; (bu sebeple, muvaffakiyetlerinizden kendinize övünme vesilesi olacak bir pay çıkarmayın. Ayrıca, sen vazifeli bir kulsun; kullarına karşı Allah’ın nasıl davranacağı) konusunda da sana düşen bir şey yoktur. Allah, ister onlara tevbe (ve iman) nasip edip günahlarını bağışlar, isterse (küfür, şirk ve kötülüklerde ısrar eden) zalimler olmaları hasebiyle onları azapla cezalandırır.
Bayraktar Bayraklı Senin bu hususta yapacağın bir şey yok. Allah onları ya bağışlayacak, yahut cezalandıracaktır; çünkü onlar gerçekten zâlimlerdir.
Bekir Sadak Allah'in, onlarin tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi isiyle senin bir ilisigin yoktur; cunku onlar zalimlerdir.
Celal Yıldırım Senin elinde emirden bir şey yoktur; Allah ya onların tevbesini kabul eder, ya da onlara azâb eder. Çünkü onlar zâlimlerdir.
Cemal Külünkoğlu (İnkârcıları cezalandırmak ya da affetmek) konusunda senin yapabileceğin bir şey yok. Allah ya onların tevbelerini kabul eder ya da haddi aşmaları yüzünden onları azaba çarptırır.
Diyanet İşleri (eski) Allah'ın, onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilişiğin yoktur; çünkü onlar zalimlerdir.
Diyanet Vakfi (127-128) Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler -ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur- yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.
Edip Yüksel Tövbelerini kabul etmesi veya işledikleri zulümden dolayı onları azaplandırması seni ilgilendirmez.
Elmalılı Hamdi Yazır Senin elinde emirden bir şey yok, yahud onlara tevbe ettirsin ve yahud azâb etsin çünkü onlar zalimdirler
Erhan Aktaş Bu konuda senin yapabileceğin bir şey yoktur. O, ya onların tövbelerini kabul edecek ya da onlara azap edecek. Çünkü onlar, zalim kimselerdir.
Gültekin Onan (Tanrı'nın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azablandırması buyruğundan sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.
Hakkı Yılmaz Bu işten sana hiçbir şey yoktur. Allah, ya onların tevbesini kabul eder yahut onlara azap eder. Artık, şüphesiz onlar yanlış; kendi zararlarına iş yapanlardır.
Harun Yıldırım Senin bu işte yapacak bir şeyin yoktur. Ya onların tevbelerini kabul eder veya onlara azap eder; çünkü onlar zalimlerdir.
Hasan Basri Çantay (Kullarımın) iş (in) den hiç bir şey sana âid değildir. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları, kendileri zâlim (kimse) ler oldukları için, azâblandırır.
Hayrat Neşriyat (Ey Resûlüm!) Bu işte (îman veya inkârlarında) sana düşen bir şey yoktur; ya(îmâna gelirler de Allah) onların tevbelerini kabûl eder veya (küfürde ısrarlarından dolayı)onlara azâb eder; çünki doğrusu onlar zâlimlerdir.
İbni Kesir Senin elinde emirden bir şey yok. Allah, ya onların tevbesini kabul eder, yahut da zalim oldukları için azablandırır.
İskender Evrenosoğlu Senin için bir emir (yapacağın bir şey) yoktur. (Allah), ya onların tövbesini kabul eder veya onlara azap eder. Oysa onlar, gerçekten zalimlerdir.
Kadri Çelik Allah'ın, onların tevbelerini kabul etmesi veya azap vermesi hususunda senin yapabileceğin bir şey yoktur; şüphesiz onlar zalimlerdir.
Mehmet Ali Eroğlu İnkarcıların işi için sana sorumluluk yoktur. Allah dilerse tövbelerini kabul eder İsterse de onların zalimliklerinden dolayı, onların azaplandırılmasını sağlar.
Mehmet Okuyan O konuda senin yapacağın herhangi bir şey yoktur. (Allah) ya tevbelerini kabul edip (onları affeder) ya da onlara azap eder. Şüphesiz ki onlar, zalimlerdir.
Muhammed Celal Şems Sen bu konuda yetkili değilsin. Allah, isterse rahmeti ile onlara yönelir veya onları azaba uğratır. Onlar zaten zalimlerdir.
Muhammed Esed Allah'ın onların tevbelerini kabul etmesine yahut onları cezalandırmasına karar vermek senin işin değildir (ey Peygamber,) çünkü onlar zalimlerin ta kendileridir,
Mustafa Çevik Ey Peygamber! O müşrik ve kâfirlerin başlarına gelenlerden sonra, tevbe edenlerin tevbelerini kabul edip etmemek ve akıbetleri ile ilgili hüküm vermek yetkisi yalnızca Allah’a aittir. Senin bu konuda hüküm bildirme yetkin yoktur, onlar zalimlerin ta kendileridir.
Mustafa İslamoğlu İlahi emrin gerçekleşmesine dair senin elinde hiçbir yetki yoktur; dolayısıyla onların tevbelerini kabule ya da onları cezalandırmaya karar vermek de (sana düşmez); çünkü onlar zalimlerin ta kendileridir.
Ömer Nasuhi Bilmen Senin için emirden bir şey yoktur, ya onları tevbe ettirsin veya onları muazzeb kılsın, çünkü onlar zalim kimselerdir.
Ömer Öngüt Bu işten dolayı senin yapacağın hiçbir şey yoktur. Allah ya onların tevbelerini kabul eder, ya da onlara azap eder. Çünkü onlar zâlimdirler.
Şaban Piriş Senin bu hususta yapacak bir şeyin yoktur. Allah, ya onların tevbesini kabul eder veya onları cezalandırır. Çünkü onlar zalimlerdir.
Sadık Türkmen Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul edip onları affeder ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.
Seyyid Kutub Bu konuda senin yapabileceğin birşey yok. Allah ya onların tevbelerini kabul eder ya da zalimlikleri yüzünden onları azaba çarptırır.
Suat Yıldırım Bu hususta sana ait bir iş yoktur: Allah ister onlara tövbe nasib edip bağışlar, ister nefislerine zulmettikleri için onları cezalandırır.
Süleyman Ateş O konuda senin yapacağın bir şey yoktur. Allâh, ya tevbelerini kabul edip onları affeder, ya da zâlim olduklarından dolayı onlara azâb eder.
Süleymaniye Vakfı Allah’ın onların tevbelerini kabul etmesi veya yanlışlar içinde olmalarından dolayı onlara azap etmesi konusunda senin yapabileceğin bir iş yoktur[*].

[*]Allah Teâlâ elçilerine sadece, sözlerini insanlara ulaştırma (tebliğ), açık açık anlatma (beyân), müjdeleme ve uyarma görevi vermiştir. Hiçbir elçinin koruma görevi yoktur. Allah Teâlâ Rasulullah’a şöyle buyurur:

"Yüz çevireceklerse çevirsinler, biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen sadece tebliğdir." (Şura 42/48)

Hiçbir elçinin vekillik görevi yoktur. Ne halka karşı Allah'ın vekilliğini, ne de Allah'a karşı hal­kın vekilli­ğini yaparlar. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"… Biz seni onların üzerinde bir koruyucu yapmadık. Sen onların üzerinde bir vekil de değilsin." (En'am 6/107)

"Sen sadece bir uyarıcısın. Her şeye vekil olan Allah'tır." (Hud 11/12)

Elçi kimseyi yola getiremez. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Sen, istediğini yola getiremezsin, ama Allah, isteyeni yola getirir. Çünkü yola gelecekleri en iyi o bilir." (Kasas 28/56) Elçi sadece doğru yolu gösterir.

Allah Teâlâ, Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme şu emri vermiştir:

"De ki "Benim size ne zarar vermeye gücüm vardır, ne de olgunlaştırmaya.” De ki "Beni Allah'ın azabından hiç kimse kurta­ramaz. Ben ondan başka bir sığınak da bula­mam. Benim görevim sadece Allah'tan olanı, onun gön­derdiklerini tebliğdir, o kadar." (Cin 72/21-23)

 

Tefhim-ul Kuran (Allah'ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalimler olduklarından dolayı azablandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur.
Ümit Şimşek Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana birşey düşmez.
Yaşar Nuri Öztürk İş ve hüküm konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.