| Abdulbaki Gölpınarlı |
Yaralandıktan sonra bile Allah'ın ve Peygamberin davetine icabet edenlere, hele onların içinden iyiliklerde bulunup sakınanlara pek büyük bir ecir var.
|
| Abdullah Parlıyan |
Yaralandıktan sonra yine Allah'ın ve elçisinin çağrısına uyup gönül verenleri, hele onlardan iyilik edenleri ve yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışanları çok büyük bir karşılık vardır.
|
| Adem Uğur |
Yara aldıktan sonra yine Allah'ın ve Peygamber'in çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takvâ sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardır.
|
| Ahmed Hulusi |
Kendileri yara aldıktan sonra (bile) Allâh ve Rasûlün davetine icabet ettiler ki, onlardan ihsan sahibi olanlar ve korunanlar için aziym mükâfat vardır.
|
| Ahmet Tekin |
Mü’minler, sıkıntıya uğradıktan, bir takım kayıplara maruz kalıp, yara aldıktan sonra da, Allah’ın ve Rasulünün davetine icabet edenler, emirlerini yerine getirenlerdir. Özellikle bunların içlerinden iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, yararlı hizmetler yapan müslüman askerî erkân, idareciler, müslümanlar ve Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler için büyük mükâfatlar vardır.
|
| Ahmet Varol |
Kendilerine yara dokunduktan sonra Allah'ın ve Peygamberin çağrısına icabet edenlere, (özellikle) içlerinden iyilikte bulunan ve kötülüklerden sakınanlara büyük ecir vardır.
|
| Ali Bulaç |
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Yaralandıktan sonra yine Allah’ın ve Peygamber’in çağrısına koşanlar ve hele onlardan iyilik edip fenalıktan sakınanlar için çok büyük bir mükâfat vardır.
|
| Ali Ünal |
Kendilerine o yara dokunduktan sonra Allah ve Rasûlü’nün çağrısına uyup (düşmanı takibe çıkanlara), özellikle Allah’ı görürcesine, en azından O’nun kendilerini gördüğünün şuuru içinde davranan ve takvaya dayalı olarak hareket eden o (mü’minlere) pek büyük bir mükâfat vardır.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Yara aldıktan sonra yine Allah'ın ve Peygamber'in çağrısına uyanlar, özellikle bunların içinden iyilik yapanlar ve takvâ sahibi olanlar için pek büyük ödül vardır.
|
| Bekir Sadak |
Kendileri savasta yara aldiktan sonra Allah ve peygamberin cagrisina kosanlara, hele onlardan iyilik edip sakinanlara buyuk ecir vardir. *
|
| Celal Yıldırım |
Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberin çağrısına uyup gönül verenlere, hele onlardan iyilik edenlere ve Allah'tan korkup kötülüklerden sakınanlara büyük ecirler vardır.
|
| Cemal Külünkoğlu |
O inananlar ki, savaşta yara aldıktan sonra bile (müşrikleri kovalayıp geri püskürtmek için) Allah'ın ve elçisinin çağrısına uydular. İyilik yapıp erdemli davrananlar için büyük bir ödül vardır.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Kendileri savaşta yara aldıktan sonra Allah ve Peygamberin çağrısına koşanlara, hele onlardan iyilik edip sakınanlara büyük ecir vardır.
|
| Diyanet Vakfi |
Yara aldıktan sonra yine Allah'ın ve Peygamber'in çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takvâ sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardır.
|
| Edip Yüksel |
O gerçeği onaylayanlar ki, savaşta yara aldıktan sonra bile ALLAH’ın ve elçisinin çağrısına uydular. İyilik yapıp erdemli davrananları için büyük bir ödül var.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
hele o, kendilerine yara değdikten sonra Allahın ve Peygamberin emrine icabet eyleyenler: mü'minler içinden bilhassa böyle ihsan ve ittika edenler için pek büyük bir ecir var
|
| Erhan Aktaş |
Yaralanmalarına rağmen, Allah ve Rasul’ünün davetine uyanlar, iyilik yapanlar ve Allah için takvalı olanlar için çok değerli bir karşılık vardır.
|
| Gültekin Onan |
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Tanrı ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.
|
| Hakkı Yılmaz |
(172,173) Kendilerine yara dokunduktan sonra Allah ve Elçi'nin davetine katılan kimseler; insanlar kendilerine: “Şüphesiz insanlar size karşı birlik oldular, onlardan ürperin” dediklerinde, bunun, kendilerini inanç yönünden artırdığı ve: “Allah bize yeter. O, ne güzel tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan”dır!” diyen kimseler; onlardan iyileştiren, güzelleştiren ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselere büyük bir ödül vardır.
|
| Harun Yıldırım |
Onlar ki kendilerine yara dokunduktan sonra, Allah’ın ve Rasul’ün davetine uydular. Bunlardan iyilik eden ve sakınan kimseler için çok büyük bir ecir vardır!
|
| Hasan Basri Çantay |
Kendilerine yara isaabet etdikden sonra yine Allanın ve Peygamberin dâ'vetine icabet edenler, (hele) içlerinden iyilik yapanlar ve (fenâlıkdan) sakınanlar için pek büyük mükâfat vardır.
|
| Hayrat Neşriyat |
(Uhud’da) kendilerine yara isâbet ettikten sonra Allah ve Resûlünün (cihad)da'vetine icâbet edenler var ya, işte onlardan iyilik eden ve (günahlardan) sakınanlar için pek büyük bir mükâfât vardır.
|
| İbni Kesir |
Kendileri yara aldıktan sonra yine Allah'ın ve peygamberin davetine koşanlar, ihsan edenler ve sakınanlar için pek büyük mükafat vardır.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Onlar (o mü'minler) ki, kendilerine yara isabet ettikten sonra bile Allah'ın ve Resûl'ün davetine icabet ettiler. Onlardan ahsen olanlar (Allah'ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiği hiçbir fiili işlemeyenler) ve (azîm) takvaya ulaşanlar için "Azîm Ecir (en büyük mükafat)" vardır.
|
| Kadri Çelik |
Onlar ki kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve Resulü'nün çağrısına icabet ettiler. İçlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Allah'ın ve Resulünün davetine yaralandıktan sonra bile icabet edenler, Layıkıyla onların içinden iyilik yapan ve sakınanlar için büyük ecir vardır.
|
| Mehmet Okuyan |
Yara aldıktan sonra yine de Allah’ın ve Elçi’nin çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takvâlı (duyarlı) olanlar için büyük bir ödül vardır.
|
| Muhammed Celal Şems |
Yara aldıktan sonra, Allah ile Peygamberi’nin emrini kabul edenlerden, görevlerini tam manasıyla yerine getirip, takvayı benimseyenlere, büyük mükâfat vardır.
|
| Muhammed Esed |
O inananlar ki başlarına gelen beladan sonra Allah'ın ve Elçisi'nin çağrısına uydular. İyilik yapmada sebat edenleri ve Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanları muhteşem bir karşılık bekliyor:
|
| Mustafa Çevik |
172-174 Allah’a ve Rasulüne gönülden iman eden mü’minler, savaşta mağlup olmalarına rağmen imanlarından taviz vermediler. İşte imanına böylece sarılıp, samimiyetle yollarına devam edenleri de Allah cennet nimetlerine kavuşturacaktır. Bu mü’minlere savaştan önce münafıklar, “Düşmanlarınız size karşı büyük bir ordu hazırladı, onlardan korkun” demişlerdi. Söylenenler mü’minleri korkutmak yerine, imanlarını daha da artırmıştı. Bunu diyenlere de “Allah bize yeter, O’ndan güzel vekil mi olur?” diyerek cevap vermişlerdi. Savaştan Allah’ın rızasını kazanmış gaziler olarak dönen mü’minlerin İslam nizam ve ahlakı uğrunda savaşarak, Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getirmekten başka da bir amaçları yoktu. Allah böylesi mü’minlere karşı sınırsız ihsan sahibidir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Onlar ki, kendilerine dokunan zarardan sonra Allah'ın ve Elçisi'nin çağrısına uydular; bunlardan iyilikte sebat gösterenleri ve sorumluluk bilincini kuşananları muazzam bir karşılık beklemektedir.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Onlar ki kendilerine yara isabet ettikten sonra Allah Teâlâ için ve Peygamberi için (davete) icâbet eylediler. Onlardan iyilik edenler ve ittikada bulunanlar için pek büyük bir mükâfaat vardır.
|
| Ömer Öngüt |
Yara aldıktan sonra da Allah'ın ve Peygamber'in dâvetine uydular. Hele onlardan iyilik edenlere ve gereğince Allah'tan korkanlara büyük bir mükâfat vardır.
|
| Şaban Piriş |
Onlar kendilerine isabet eden yaradan sonra da Allah’a ve Resulüne icabet edenlerdir. Onlardan iyilik eden ve takva sahibi olanlar için büyük bir ecir vardır.
|
| Sadık Türkmen |
ONLAR Kİ; kendilerine dokunan zarardan sonra Allah’ın ve Rasûl’ün davetine uyan kimselerdir. Onlardan güzel davranıp iyilik edenlere ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara büyük bir ödül vardır.
|
| Seyyid Kutub |
O müminler ki, yaralandıktan sonra Allah'ın ve peygamberin savaşma çağrısına uydular, onlardan «İhsan» (Allah'ı görüyormuş gibi ibadet etmek - Mütercim-) ilkesine uyanlar ile takva sahiplerini büyük bir ödül beklemektedir.
|
| Suat Yıldırım |
Hele o yara aldıktan sonra Allah’ın ve Resulünün çağrısına uyup gönül verenlere, hele onlar gibi ihsan ve takvâ sahiplerine pek büyük mükâfatlar vardır.
|
| Süleyman Ateş |
O(mü'mi)nler ki yaralandıkları halde yine Allâh'ın ve Elçinin çağrısına uydular; onlardan güzel davrananlar ve (günâhlardan) korunanlar için pek büyük ecir vardır.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Savaşta yara aldıktan sonra, Allah’ın ve Elçisinin çağrısına koşanlar; onların içinden güzel davranan ve Allah’tan çekinerek korunanlar, büyük bir ödül alacaklardır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve Resulünün çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.
|
| Ümit Şimşek |
Onlar, yaralandıktan sonra da yine Allah'ın ve Resulünün çağrısına uyanlardır. Onlardan iyilik yapan ve sakınanlar için pek büyük bir ödül vardır.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
O müminler ki, kendilerine yara isabet ettikten sonra bile Allah'ın ve resulün çağrısına cevap verdiler. Onlar içinden, güzel işler yapıp takvaya sarılanlara büyük bir ödül vardır.
|