| Abdulbaki Gölpınarlı |
Hani içinizden iki bölük, korkup geri dönmek üzereydi, halbuki Allah, onların yardımcısıydı ve ancak Allah'a dayanmalı inananlar.
|
| Abdullah Parlıyan |
İçinizden iki gurubun paniğe kapıldığını da Allah bilmekteydi. Halbuki Allah onlara yakındı. Mü'minler sadece Allah'a güvensinler.
|
| Adem Uğur |
O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.
|
| Ahmed Hulusi |
O zaman sizden iki grup korkup bozulmaya yüz tutmuştu. Allâh onların Veliyy'i idi. İman edenler Allâh'a tevekkül etsinler (hakikatlerindeki El Vekiyl isminin gereğini yerine getireceğine iman etsinler).
|
| Ahmet Tekin |
O zaman, Uhud’da içinizden iki grup (Hazrec’den Selemeoğulları’yla Evs’ten Hâriseoğulları) da, bozguna uğramak üzere idi. Halbuki velileri, koruyucuları, emrinde oldukları otorite Allah’tı. Mü’minler sadece ve sadece Allah’a dayanıp güvensinler.
|
| Ahmet Varol |
Hani, Allah kendilerinin dostu olduğu halde sizden iki grup geri çekilmeyi düşünmüştü. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.
|
| Ali Bulaç |
O zaman sizden iki grup, neredeyse 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Allah onların (velisi) yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir.
|
| Ali Fikri Yavuz |
O zaman (Uhud savaşında ordunun sağ ve sol kanadını teşkil eden Seleme Oğulları ile Harise Oğullarından ibaret) içinizden iki birlik savaş korkusundan (münafık Ubeyy’in kaçışına bakarak) geri dönmeğe niyyetlenmişti. Halbuki onların yardımcısı Allah idi. Müminler yalnız Allah’a güvenip dayanmalıdır.
|
| Ali Ünal |
İşte o anda içinizden iki grup gevşeklik gösterip geri dönmeye yeltenmişlerdi; oysa Allah, onların yardımcısı, koruyucusu ve destekçisiydi. Daima ve sadece Allah’a dayanıp güvenmelidir mü’minler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
İçinizden iki grubun paniğe kapıldığını da hatırla. Halbuki Allah onlara yakındı. Müminler yalnız Allah'a güven duymalıdır.
|
| Bekir Sadak |
Sizden iki takim bozulup geri cekilmek uzere idi; oysa Allah onlarin dostu idi, inananlar yalniz Allah'a guvensinler.
|
| Celal Yıldırım |
Ve hani sizden iki fırka korku ve endişe duyarak geri çekilmek istiyorlardı. Halbuki Allah onların dost ve yardımcısı idi, (bunu hatırlayarak geri çekilmekten vazgeçmişlerdi). Mü'minler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
O zaman (Uhud Gazvesinde) içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Oysa Allah onların dostu ve yardımcısı idi. Artık, mü'minlere düşen, yalnız Allah'a dayanıp güvenmeleridir.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Sizden iki takım bozulup geri çekilmek üzere idi; oysa Allah onların dostu idi, inananlar yalnız Allah'a güvensinler.
|
| Diyanet Vakfi |
O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.
|
| Edip Yüksel |
Sizden iki grup nerede ise bozguna uğradı. Oysa ALLAH onların Sahibiydi. Gerçeği onaylayanlar ALLAH’a güvensin.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
O dem ki içinizde iki taife yılmak istemişlerdi Allah zahîrleri iken, ve ancak Allaha demek dayanmalı mü'minler
|
| Erhan Aktaş |
Hani! İçinizden iki grup korkuya kapılıp, geri çekilmeye yeltenmişti. Hâlbuki Allah, onların velisiydi1. Mü’minler yalnız Allah’a tevekkül2 etsinler.
1- Korucusuydu. 2- Allah’a güvensinler, O’na dayansınlar; her türlü hazırlığı yaptıktan sonra sonucu Allah’a bıraksınlar.
|
| Gültekin Onan |
O zaman sizden iki grup neredeyse 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Tanrı onların (velisi) yardımcısıydı. Artık inançlılar yalnızca Tanrı'ya tevekkül etsinler.
|
| Hakkı Yılmaz |
O zaman sizden iki grup, Allah kendilerinin yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakını olmasına rağmen bozulmaya yüz tutmuştu. – Artık inananlar, yalnızca Allah'a işin sonucunu havale etsinler!–
|
| Harun Yıldırım |
O vakit içinizden iki grup zaaf göstermek üzereydi. Oysa Allah onların velisi idi. Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler!
|
| Hasan Basri Çantay |
O zaman içinizden iki zümre za'f göster (mek iste) mişdi. Halbuki onların yardımcısı Allahdı. Mü'minler ancak Allaha güvenib dayanmalıdır.
|
| Hayrat Neşriyat |
O vakit içinizden iki tâife bozulmaya yüz tutmuştu; hâlbuki onların yardımcısı Allah’dır! O hâlde mü’minler artık, ancak Allah’a tevekkül etsinler!
|
| İbni Kesir |
O zaman sizden iki takım bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki onların dostu Allah idi. Mü'minler yalnız Allah'a güvenip, dayansınlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Sizden iki grup, korkaklık göstererek bozgunluğa meyletmişti. Allah, o ikisinin de (iki grubun da) dostudur ve artık mü'minler Allah'a tevekkül etsinler.
|
| Kadri Çelik |
Hani sizden iki takım çözülüp dağılmaya yüz tutmuş idi; oysa Allah onların velisi idi. İman edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Aranızdan iki grup neredeyse paniğe kapılıp geri dönmek istemiştir. Nasıl ki Allah onların velisiydi. Öyle ki, müminler Allah'a tevekkül etmelidir.
|
| Mehmet Okuyan |
Hani Allah onların yardımcısıyken içinizden iki grup bozulmaya yüz tutmuştu. Müminler, yalnızca Allah’a güvensinler!
|
| Muhammed Celal Şems |
Hani sizden iki topluluk, korkaklık göstermek üzereydi. Oysa Allah, onların dostuydu. Müminler yalnız Allah’a güvenmelidirler.
|
| Muhammed Esed |
İçinizden iki grubun paniğe kapıldığını (da); halbuki Allah onlara yakındı ve müminler yalnız Allah'a güven duymalıydılar:
|
| Mustafa Çevik |
121-124 Ey Peygamber! Hani sen savaş için mü’minleri mevzilerine yerleştirmek üzere sabah erkenden evinden çıkmıştın, işte o sırada içinizden iki grup da paniğe kapılıp çözülmüş ve neredeyse geri döneceklerdi. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi ve O her şeyi işitip, görüp, bilmekteydi. Mü’minler her zaman ve her durumda, yalnız Allah’a güvenip dayanmalıdır. Nitekim siz düşmanlarınızdan sayıca çok daha az ve silah bakımından güçsüz durumdayken de, Allah size Bedir Savaşı’nda biner biner üç bin melekle yardım edip zafer kazandırmıştı. O gün sen de mü’minlere “Rabbinizin üç bin melekle yardım etmesi size yetmez mi?” diyordun.
|
| Mustafa İslamoğlu |
İçinizdeki iki grubun -Allah onların velisi olduğu halde- paniğe kapıldığını da (biliyordu). Artık mü'minler yalnız Allah'a güvenmeliler.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
O vakit ki, sizden iki zümre dağılmaya kastetmişti. Halbuki onların muhafızı Cenâb-ı Allah'tır. Ve mü'minler ancak Allah Teâlâ'ya tevekkül etmelidirler.
|
| Ömer Öngüt |
O zaman içinizden iki tâife bozulmaya yüz tutmuştu. Oysa Allah onların yardımcısı idi. Müminler yalnız Allah'a güvensinler.
|
| Şaban Piriş |
İçinizden iki grup, Allah yardımcıları olmasına rağmen, az kalsın yılgınlık gösteriyorlardı. Müminler, Allah’a bağlansınlar!
|
| Sadık Türkmen |
Hani sizden iki takım, (paniğe kapılarak) çözülmeye yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler.
|
| Seyyid Kutub |
Hani sizden iki grupta yılgınlık ve çözülme emareleri belirmişti. Oysa onların dostu Allah'tı. Müminler, sırf Allah'a dayanmalıdırlar.
|
| Suat Yıldırım |
Ve hani sizden iki bölük, Allah da kendilerinin yardımcıları olduğu halde, korkarak geri çekilmeye yeltenmişlerdi. Halbuki müminlere düşen, yalnız Allah’a dayanıp güvenmeleridir.
|
| Süleyman Ateş |
Sizden iki takım, korkup bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allâh, kendilerinin dostu idi. İnananlar, Allah'a dayansınlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sizden iki bölük dağılmaya yüz tutmuştu. Halbuki onların velisi Allah’tır. Müminler yalnız Allah'a dayansınlar.
|
| Tefhim-ul Kuran |
O zaman sizden iki grup, neredeyse, 'çözülüp geri çekilmek' istemişti. Oysa Allah onların (velisi) yardımcısıydı. Artık mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler.
|
| Ümit Şimşek |
O vakit içinizden iki birlik yılmış, geri çekilmeye niyetlenmişti. Oysa Allah onların dostu ve yardımcısıydı. Mü'minler de ancak Allah'a tevekkül etmeliydiler.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Sizden iki takım, korku ile bozulmak üzereydi. Halbuki Allah onların Velî'siydi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.
|