| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve âhireti bırakırsınız.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ama öteki dünyayı ve hesap gününü hiç düşünmüyorsunuz!
|
| Adem Uğur |
Ahireti bırakıyorsunuz.
|
| Ahmed Hulusi |
Sonsuz gelecek yaşamı bırakırsınız!
|
| Ahmet Tekin |
Âhireti, ebedî yurdu ihmal ediyor, bırakıyorsunuz.
|
| Ahmet Varol |
Ahireti ise bırakıyorsunuz.
|
| Ali Bulaç |
Ve ahireti terkedip bırakıyorsunuz.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Ve ahireti bırakıyorsunuz. (onu kazanmak için çalışmıyorsunuz).
|
| Ali Ünal |
Âhiret’i ise bir kenara koyuyorsunuz.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(20-21) Hayır! Öyle değil, doğrusu sizler bu dünyayı seviyorsunuz ve âhireti bırakıyorsunuz.
|
| Bekir Sadak |
Ahireti birakirsiniz.
|
| Celal Yıldırım |
Âhiret'! bırakıyorsunuz.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(20-21) Hayır; (Ey insanlar!) Sizler şu kısa süreli dünyayı seviyorsunuz da ahireti gözardı ediyorsunuz (onu kazanmak için çalışmıyorsunuz).
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Ahireti bırakırsınız.
|
| Diyanet Vakfi |
(20-21) Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyor, ahireti bırakıyorsunuz.
|
| Edip Yüksel |
Ahireti ise önemsemiyorsunuz.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve Âhıreti bırakıyorsunuz
|
| Erhan Aktaş |
“Ahireti de umursamıyordunuz.”
|
| Gültekin Onan |
Ve ahireti terkedip bırakıyorsunuz.
|
| Hakkı Yılmaz |
20-21 Kesinlikle sizin düşündüğünüz gibi değil! İşin aslında siz, dünyayı seviyorsunuz ve âhireti bırakıyorsunuz.
|
| Harun Yıldırım |
Ve ahireti terkediyorsunuz.
|
| Hasan Basri Çantay |
Âhireti bırakırsınız.
|
| Hayrat Neşriyat |
Ve âhireti bırakıyorsunuz.
|
| İbni Kesir |
Ve ahireti bırakırsınız.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve ahireti terkediyorsunuz.
|
| Kadri Çelik |
Ve ahireti terk edip bırakıyorsunuz.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Eh elbette ahireti bir kenara terk edip bırakıyorsunuz sizler.
|
| Mehmet Okuyan |
Ahireti bırakıyorsunuz.
|
| Muhammed Celal Şems |
(20-21) Hayır, (iyi dinleyin!) Aslında siz dünyayı seviyor ve ahireti göz ardı ediyorsunuz.
|
| Muhammed Esed |
ama öteki dünyayı (ve Hesap Günü'nü) hiç düşünmüyorsunuz!
|
| Mustafa Çevik |
14-21 O Gün Allah’ın davetinden yüz çevirip de dünya hayatını böylece tamamlayan kimseler, mazeretler uydurup kendilerini savunmaya kalksalar bile işe yaramayacak, şirk ve küfürlerine kendi azaları dahi şahitlik edecek, o gün onlara “Boşuna kendinizi temize çıkarmak için dilinizi acele ile oraya, buraya eğip büküp, lafları dolaştırmayın. Şüphesiz Biz bütün yaptıklarınızı bir araya topladık, şimdi onları bir bir okuyacağız, siz de okunanları dikkatle izleyin, böylece her şeyi açıklamış olacağız.” denilecek.
Sizler çabucak geçecek olan dünya hayatını seviyor ve âhirette kime ve neye göre yaşadığınızın hesabının sorulacağını önemsemiyor, göz ardı ediyordunuz.
|
| Mustafa İslamoğlu |
ve öteki dünyayı göz ardı ediyorsunuz.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(20-21) Yok, yok. Siz acele olanı seversiniz. Ve ahireti bırakıverirsiniz.
|
| Ömer Öngüt |
Ve ahireti bırakıyorsunuz.
|
| Şaban Piriş |
Ahireti bırakıyorsunuz.
|
| Sadık Türkmen |
Geleceği/kalıcı olanı/ahireti ise terk ediyorsunuz.
|
| Seyyid Kutub |
Ahireti gözardı ediyorsunuz.
|
| Suat Yıldırım |
Onun için âhireti terk edip durursunuz.
|
| Süleyman Ateş |
Âhireti bırakıyorsunuz.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sonrasını düşünmüyordunuz.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Ve ahireti terkedip bırakıyorsunuz.
|
| Ümit Şimşek |
Âhireti bırakıyorsunuz.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Ve sonradan geleceği terk edersiniz.
|