| Abdulbaki Gölpınarlı |
Deniz açılmışken öylece bırak, şüphe yok, onlar bir ordudur ki boğulacak.
|
| Abdullah Parlıyan |
Denizi sen ve toplumun geçtikten sonra, açılmış durumda öylece bırak, çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
|
| Adem Uğur |
Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
|
| Ahmed Hulusi |
"Denizi açık olduğu hâlde bırak. . . Muhakkak ki onlar boğulmuş bir ordudur. "
|
| Ahmet Tekin |
'Karşıya geçince, denizi olduğu gibi açık bırak. Onlar, denizde boğulacak askerî erkân ve ordudur.'
|
| Ahmet Varol |
Denizi sakin bir halde bırak. Şüphesiz onlar boğulacak bir ordudur.'
|
| Ali Bulaç |
"Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü suda boğulacak bir ordudur."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Denizi de (karşı yakaya geçtikten sonra, sana açılan yolu da kapamayıp) açık bırak; çünkü onlar (açık görecekleri bu yola girip) bir ordu halinde boğulmuş olacaklardır.”
|
| Ali Ünal |
“(Şimdi de) denizi öyle ikiye yarılmış olarak bırak. (Sizi takip edenler,) haklarında boğulma hükmü verilmiş bir topluluktur.”
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Denizi sükûnetle geç/terk et; çünkü onlar boğulacak bir ordudur.”
|
| Bekir Sadak |
«enizi sakin iken geride birak, dogrusu onlar suda bogulacak bir ordudur.»
|
| Celal Yıldırım |
Denizi (geçtikten sonra) sakin ve (yol verir şekilde) açık bırak. Onlar elbette boğulacak bir ordudur.
|
| Cemal Külünkoğlu |
“Denizi yarıp (ashabını geçirdikten sonra) onu olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulmayı hak etmiş bir ordudur.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Denizi sakin iken geride bırak, doğrusu onlar suda boğulacak bir ordudur.'
|
| Diyanet Vakfi |
Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
|
| Edip Yüksel |
“Denizi yarılmış olarak terket. Onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve denizi açık bırak, çünkü onlar ordu halinde gelip gark olunacaklar
|
| Erhan Aktaş |
Denizi olduğu hal üzere bırak.1 Onlar, boğulacak olan bir ordudur.
1- Denizi geçtikten sonra, onu öylece yarılmış haliyle bırak.
|
| Gültekin Onan |
"Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü suda boğulacak bir ordudur."
|
| Hakkı Yılmaz |
(23,24) –“Hadi kullarımı geceleyin yürüt. Şüphesiz siz izlenen kimselersiniz, tedbirli olun. Bol suyu/ nehiri çok hızlı bırak. Şüphesiz onlar suda boğulmuş bir ordudur.–
|
| Harun Yıldırım |
“Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur.”
|
| Hasan Basri Çantay |
«Denizi (sen ve ashaabın selâmetle geçdikden sonra) durgun ve açık bırak. Çünkü onlar boğul (mıya mahkûm ol) muş bir ordudur».
|
| Hayrat Neşriyat |
'Ve (karşıya geçince asânla vurarak kapanmasını isteme,) denizi açık bırak! Çünki onlar suda boğul(malarına hükmedil)miş bir ordudur.'
|
| İbni Kesir |
Denizi sakin iken geride bırak. Doğrusu onlar, suda boğulacak bir ordudur.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve denizi açık olarak bırak! Muhakkak ki onlar, boğulacak olan bir ordudur.
|
| Kadri Çelik |
“Denizi açık bırak. Doğrusu onlar, suda boğulacak bir ordudur.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"(Neticede karşıya geç) denizi açık halde bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur.
|
| Mehmet Okuyan |
Denizi rahatça terk edip geç! Şüphesiz ki onlar boğulacak bir ordudur.”
|
| Muhammed Celal Şems |
“Kum tepelerinin üzerinden yürüyerek denizi (geride) bırak. (“Deniz daha sakinken, (oradan geçerek) onu (geride) bırak.”) Onlar (ise) mutlaka boğulacak bir ordudur.”
|
| Muhammed Esed |
ve denizi (seninle Firavun'un adamları arasında) öyle, olduğu gibi bırak, zaten onlar boğulmaya mahkum bir topluluktur!" dedi.
|
| Mustafa Çevik |
22-24 Firavun ve kavmi Musa’nın öğüt ve uyarılarını kabul etmeyip inatla reddetmeye devam edince, Musa da Rabbine şöyle dua etti: “Rabbim bunlar gerçeği inkâra şartlanmış bir toplum, bunlara karşı bizlere yardım et.” Rabbi de Musa’ya: “Ey Musa! Sen, seninle birlikte gelmek isteyenleri geceleyin oradan çıkar. Ama bilesiniz ki takip edileceksiniz, deniz yarılıp da siz karşıya geçtiğinizde, o yoldan arkanızdan gelip yetişmek isteyen Firavun ve ordusu suya gark olup boğulacaklar.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ziyanı yok, sen denizi rahat bir biçimde terk et! Onlar hakkındaki karar kesin: o ordu mutlaka boğulacak!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve denizi hâli üzere bırak. Çünkü onlar boğulmuşlar olan bir ordudur.
|
| Ömer Öngüt |
"Denizi açık bir halde bırak, çünkü onlar boğulacak bir ordudur. "
|
| Şaban Piriş |
Denizi durgun olarak terket, şüphesiz onlar, suda boğulacak bir ordudur.
|
| Sadık Türkmen |
Denizi açık bırak! Çünkü onlar ordu halinde gelip boğulacaklar.
|
| Seyyid Kutub |
Denizi yarıp toplumunu geçirdikten sonra olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
|
| Suat Yıldırım |
(23-24) Yüce Allah buyurdu: "Mümin kullarımla geceleyin çıkıp git. Muhakkak ki sizi takip edeceklerdir. Denizi yarıp maiyetini geçirdikten sonra, onu olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur."
|
| Süleyman Ateş |
"Denizi (yarıp toplumunu geçirdikten sonra olduğu gibi) açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur."
|
| Süleymaniye Vakfı |
“Denizi de olduğu gibi bırak. Çünkü onlar, boğulacak bir ordudur.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü onlar, suda boğulacak bir ordudur.»
|
| Ümit Şimşek |
'Denizi sakin halde bırak. Onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Denizi açık bırak, çünkü onlar, boğulmaya mahkûm edilmiş bir ordudur."
|