| Abdulbaki Gölpınarlı |
Bellerini kıracak bir felâketi bekler.
|
| Abdullah Parlıyan |
Kendisine, belini bükecek işlerin yapılacağını anlar.
|
| Adem Uğur |
Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir.
|
| Ahmed Hulusi |
(O asık yüzlüler) bellerinin kırılacağını hissederler!
|
| Ahmet Tekin |
O gün, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacaklarını anlayacaklar.
|
| Ahmet Varol |
Kendisine bel kemiğini kıracak bir uygulamada bulunulacağını anlar.
|
| Ali Bulaç |
Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Böyle kararmış yüzler, başlarına gelecek felâketle) bel kemiklerinin kırılacağını anlar.
|
| Ali Ünal |
Bel kırıcı darbenin gelmekte olduğundan emin.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(22-25) Yüzler vardır o gün, parıltılı, Rabbinden beklenti içindedir ve yüzler vardır o gün, asıktır. Bel kemiklerini kıran bir felâkete uğrayacağını anlar.
|
| Bekir Sadak |
Kendisinin belkemiginin kirilacagini sanir.
|
| Celal Yıldırım |
Bel kemiğinin kırılacağını anlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(24-25) O gün birtakım yüzler de asık olacak. Çünkü (onlar) bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Kendisinin belkemiğinin kırılacağını sanır.
|
| Diyanet Vakfi |
Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir.
|
| Edip Yüksel |
Belkemiğinin kırılacağının endişesi içindedir.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Anlar ki kendilerine bel kıran yapılır
|
| Erhan Aktaş |
Bellerini bükecek bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını anlarlar.
|
| Gültekin Onan |
Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
|
| Hakkı Yılmaz |
zannederler ki kendilerine “Belkıran” yapılıyor.
|
| Harun Yıldırım |
Kendilerine, bel kemiğini kıracak bir işin yapılacağını anlarlar.
|
| Hasan Basri Çantay |
Anlar ki kendisine bel kemiklerini kıracak çok belâ (lı bir iş) yapılacak.
|
| Hayrat Neşriyat |
(Çünki) kendilerinin bel kıran bir belâya uğratılacaklarını sezerler (iyice anlarlar)!
|
| İbni Kesir |
Belkemiğinin kırılacağını anlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Anlar ki kendisine çok kötü muamele yapılacak.
|
| Kadri Çelik |
Kendisine, omurgayı kıran bir azabın yapılacağını anlar.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(24-25) İki büklüm asık yüzler de var, bel kıran felaketi bekler.
|
| Mehmet Okuyan |
24-25 O gün bazı asık yüzler de vardır ki bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacağını anlayacaktır.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar, omurlarını kıracak (bir muamele) yapılacağını anlayacaklar.
|
| Muhammed Esed |
çatırdatan bir felaketin başlarına gelmek üzere olduğunu bilerek.
|
| Mustafa Çevik |
22-25 Dünya hayatını Rablerinin davetine iman edip, gereklerini yerine getirerek
yaşamak ve yaşatmak için gayret eden kimselerin ise, Kıyamet ve Hesap Günü Allah’ın
kendilerine ikram edeceği nimetleri beklerken yüzleri mutluluktan parlayacak.
O Gün Allah’la birlikte başka Rab ve ilahlar edinerek yaşamış olanların ise yüzleri ümitsizlik ve korkudan kapkara kesilecek, bellerinin kemiklerini çatırdatıp kıra
cak, bir azabın başlarına gelmekte olduğunu anlayacaklar.
|
| Mustafa İslamoğlu |
başlarına dehşet bir felaketin geldiğine iyice akılları kesecek.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(25-26) Sanır ki, ona arka kemiklerini kıracak bir muamele yapılacaktır. Hayır hayır... Vaktâ ki (can) boyun halkasının kemiklerine kavuşur.
|
| Ömer Öngüt |
Bel kemiklerini kıracak bir musibete uğratılacağını sezer.
|
| Şaban Piriş |
Bellerini bükecek bir felakete uğrayacağını anlayacak.
|
| Sadık Türkmen |
onunla (o azapla) bel kemiğinin kırılacağını anlar.
|
| Seyyid Kutub |
Bel kırıcı bir belaya uğrayacakları kaygısını taşırlar.
|
| Suat Yıldırım |
Belini kıran darbeyi yediğini hisseder.
|
| Süleyman Ateş |
Kendisine bel kemiklerini kıran (belâ)nın yapılacağını anlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
bellerinin kırılacağını sanırlar.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
|
| Ümit Şimşek |
Belini kıracak birşeye uğrayacağını bilir.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Kendisine, bel kıracak bir hesap yöneleceğini sezinler.
|