| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve mîrâsı, habbesine dek yiyorsunuz.
|
| Abdullah Parlıyan |
Size kalan mirası aç gözlülükle yiyip bitiriyorsunuz
|
| Adem Uğur |
Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz.
|
| Ahmed Hulusi |
Mirası toptan yiyorsunuz!
|
| Ahmet Tekin |
Size miras olarak kalan malları haram helâl gözetmeden, oburcasına yiyorsunuz.
|
| Ahmet Varol |
Mirası hak gözetmeksizin habire yiyorsunuz.
|
| Ali Bulaç |
Mirası, sınır tanımaz (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Mirası, helâl - haram ayırmaksızın habire yersiniz.
|
| Ali Ünal |
(Size veya başkalarına ait) mirası, helâl–haram demeden yiyorsunuz;
|
| Bayraktar Bayraklı |
(17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
|
| Bekir Sadak |
Size kalan mirasi hak gozetmeden yiyorsunuz.
|
| Celal Yıldırım |
Mîrası ise (hakk hukuk sınırı gözetmeksizin) habire yiyorsunuz, yağma edercesine..
|
| Cemal Külünkoğlu |
Sınır tanımaz bir biçimde (haram helâl demeden) mirası alabildiğine yiyorsunuz.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
|
| Diyanet Vakfi |
(17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
|
| Edip Yüksel |
Mirası da hak gözetmeden yiyorsunuz.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Halbuki mîrası öyle bir yiyiş yiyorsunuz ki
|
| Erhan Aktaş |
Varis olduğunuz mirası ihtirasla yiyorsunuz1.
1- Sahip olduğunuz malda-mülkte hakkı olanları hiç gözetmiyorsunuz.
|
| Gültekin Onan |
Mirası, sınır tanımaz (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz.
|
| Hakkı Yılmaz |
17-20 Kesinlikle sizin düşündüğünüz gibi değil! Doğrusu siz, yetimi, üstün-saygın bir şekilde yetiştirmiyorsunuz. Yoksulun yiyeceği üzerine birbirinizi özendirmiyorsunuz. Oysa mirası yağmalarcasına öyle bir yiyişle yiyorsunuz ki! Malı öyle bir sevişle seviyorsunuz ki, yığmacasına!
|
| Harun Yıldırım |
Mirası da, sürekli yiyorsunuz.
|
| Hasan Basri Çantay |
Mirası halâl, haaram demeyib alabildiğinize yersiniz.
|
| Hayrat Neşriyat |
Hem mîrâsı, helâl haram demeyen bir yiyişle yiyorsunuz!
|
| İbni Kesir |
Mirası hak gözetmeden yersiniz.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve size bırakılan mirası hırslı bir yeyişle yiyorsunuz.
|
| Kadri Çelik |
Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Cinsine bakmaksızın (helal-haram) yer, erdirirsiniz mirası nihayete.
|
| Mehmet Okuyan |
Mirası hırslı bir yiyişle (helal-haram demeden) yiyorsunuz.
|
| Muhammed Celal Şems |
Miras (kalanı,) yiyip bitirirsiniz.
|
| Muhammed Esed |
(başkalarının) mirasını açgözlülükle yiyip bitiriyorsunuz,
|
| Mustafa Çevik |
17-20 Gerçek şu ki, insan her zaman Allah’tan kendisine her istediğini vermesini bekler, ama kendisi Allah için vermekten hep kaçınır; öksüze, yetime ikramda
bulunmaz, yoksulun ihtiyaçlarını karşılamaz, onların gözetilip korunmasına ön ayak
olmaz, mirası hak, hukuk gözetmeden yemekten çekinmez, mala-mülke sınırsız ve ölçüsüz bir sevgi ile bağlanır.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Emeksiz kazancı haram-helal demeden açgözlülükle boğazınıza geçiriyorsunuz,
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz.
|
| Ömer Öngüt |
Size kalan mirası haram helâl demeyip alabildiğine yiyorsunuz.
|
| Şaban Piriş |
Mirası da hak gözetmeden yiyorsunuz.
|
| Sadık Türkmen |
Mirası hırsla harcıyorsunuz!
|
| Seyyid Kutub |
Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
|
| Suat Yıldırım |
Mirasları helâl haram demeden ne gelse yersiniz.
|
| Süleyman Ateş |
Mirâsı hırsla yutuyorsunuz.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Hakkınız mı değil mi diye bakmadan mirası yiyorsunuz.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Mirası, sınır tanımaz (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz.
|
| Ümit Şimşek |
Mirası haram helâl demeden yiyorsunuz.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Mirası derleyip toplayıp yiyorsunuz.
|