44 - Duhân suresi 12. âyet meali

رَبَّنَا اكْشِفْ عَنَّا الْعَذَابَ إِنَّا مُؤْمِنُونَ
Rabbenekşif annel azâbe innâ mû’minûn(mû’minûne).
  
rabbe-nâ Rabbimiz
ikşif kaldır
an-nâ bizden
el azâbe azap
innâ hiç şüphesiz biz, muhakkak ki biz
mû'minûne îmân eden, mü'min olanlar
   
Abdulbaki Gölpınarlı Rabbimiz, bizden azâbı, gider, şüphe yok ki inandık biz.
Abdullah Parlıyan İşte o zaman insanlar; Ey Rabbimiz! bizden azabı kaldır artık, biz inanıyoruz derler.
Adem Uğur (İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler).
Ahmed Hulusi "Rabbimiz! Azap veren hâlden bizi çıkar; doğrusu biz iman edenleriz (artık)!"
Ahmet Tekin O gün insanlar felâketi görünce:'Ey Rabbimiz, bu azâbı bizden kaldır. Artık biz iman ediyoruz.' derler.
Ahmet Varol 'Rabbimiz! Üzerimizden azabı kaldır, çünkü biz artık iman edenleriz.'
Ali Bulaç "Rabbimiz, azabı üstümüzden açıp gider; çünkü biz (artık) iman edicileriz."
Ali Fikri Yavuz (Onlar şöyle diyecekler): “- Ey Rabbimiz! Bizden bu azabı kaldır; çünkü biz müminleriz.”
Ali Ünal “Rabbimiz! Bu azabı üzerimizden kaldır, biz artık iman etmiş bulunuyoruz.”
Bayraktar Bayraklı İnsanlar, “Ey Rabbimiz! Bizden bu azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz” derler.
Bekir Sadak Insanlar: «Rabbimiz! Bu azabi bizden kaldir; dogrusu artik biz inananlariz» derler.
Celal Yıldırım Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır; çünkü elbette biz imân edenler olacağız.
Cemal Külünkoğlu İnsanlar: “Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz” diyecekler.
Diyanet İşleri (eski) İnsanlar: 'Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır; doğrusu artık biz inananlarız' derler.
Diyanet Vakfi (İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler).
Edip Yüksel “Efendimiz, bizden bu azabı kaldır; biz gerçeği onaylıyoruz.”
Elmalılı Hamdi Yazır Rabbenâ! bizden bu azâbı aç, çünkü biz mü'minleriz diyecekler
Erhan Aktaş “Rabb’imiz! Azabı bizden kaldır. Kuşkusuz biz inananlarız.”
Gültekin Onan "Rabbimiz, azabı üstümüzden açıp gider çünkü biz (artık) inançlılarız."
Hakkı Yılmaz Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Şüphesiz biz artık kesinlikle inananlarız.
Harun Yıldırım “Rabbimiz, azabı üstümüzden açıpgider; çünkü biz iman edicileriz.”
Hasan Basri Çantay «Ey Rabbimiz, bizden bu azâbı açıb kaldır. Çünkü biz îman edeceğiz».
Hayrat Neşriyat (O zaman insanlar:) 'Rabbimiz! Bizden bu azâbı aç (kaldır); (artık) şübhesiz biz inanan kimseleriz' (derler).
İbni Kesir Rabbımız; bu azabı bizden kaldır. Doğrusu biz, artık mü'minleriz.
İskender Evrenosoğlu Rabbimiz, azabı bizden kaldır. Muhakkak ki biz, mü'minleriz.
Kadri Çelik “Rabbimiz! Azabı üstümüzden açıp gider; çünkü biz (artık) iman edicileriz.”
Mehmet Ali Eroğlu "Halimize gelen azabı üstümüzden kaldır Ey Rabbimiz! çünkü biz iman edenleriz" derler.
Mehmet Okuyan (İşte o zaman inkârcılar:) “Rabbimiz! Bizden azabı kaldır! Şüphesiz ki biz (artık) inanıyoruz.” (diyecekler).
Muhammed Celal Şems (İnsanlar onu görüp,) “Ey Rabbimiz, bizden azabı uzaklaştır. Şüphesiz iman ediyoruz,” (diyecekler.)
Muhammed Esed "Ey Rabbimiz, bizi azaptan uzak tut, çünkü biz (artık Sana) inanıyoruz!" (dedirten).
Mustafa Çevik 7-14 Allah göklerin, yerin ve arasında olanların yaratıcısı, Rabbi ve ilahıdır. İşte kesin gerçek budur. Hayatı veren de sona erdiren de O’dur ve O’ndan başka gerçek ilah yoktur. Atalarınızın da sizin de Rabbiniz Allah’tır. Fakat müşrikler, “Bizi de kâinatı da yaratan Allah’tır.” demelerine rağmen, yalnız Allah’ı rab ve ilah edinmek hususunda şüphe içinde bocalayıp durmaktalar. Onlar gerçeği kabullenmek ve davet edildikleri doğruya iman etmek için, Son Saat’in gelip de gökyüzünün dumanla kaplanacağı günü mü bekliyorlar? O duman bütün insanları kuşatıp saracak ve O Gün müşrikler: “Ey Rabbimiz bizi bu acıklı azaptan kurtar; çünkü artık biz de uyarılıp davet edildiğimize iman ediyoruz.” diyerek yalvaracaklar fakat çok geç kalmış olacaklar. Daha önce Peygamber’in ve Kitabın uyarısını dikkate almayıp inanmamışlar, Peygamber’e de “O, başkalarının kendine öğrettiklerini bize tekrarlayan delinin biridir.” demişlerdi.
Mustafa İslamoğlu Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanmış bulunuyoruz!"
Ömer Nasuhi Bilmen «Ey Rabbimiz! Bizden bu azabı açıver, şüphe yok ki, biz mü'minleriz,» diyeceklerdir.
Ömer Öngüt "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, doğrusu biz artık iman ediyoruz. " (derler).
Şaban Piriş -Rabbimiz, azabı bizden kaldır, biz iman eden kimseleriz.
Sadık Türkmen “Rabbimiz! Azabı bizden kaldır. Çünkü biz kesin inananlarız” (derler).
Seyyid Kutub «Rabbimiz, bizden azabı kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz» derler.
Suat Yıldırım İşte o zaman insanlar: "Ey ulu Rabbimiz, bizden bu azabı kaldır, çünkü artık iman ediyoruz!" derler.
Süleyman Ateş "Rabbimiz, bizden azâbı kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz" derler.
Süleymaniye Vakfı “Sahibimiz! Bu azabı üzerimizden kaldır; artık biz gerçekten inanacağız.”
Tefhim-ul Kuran «Rabbimiz, azabı üstümüzden açıp gider; çünkü biz (artık) iman edicileriz.»
Ümit Şimşek 'Rabbimiz, bizden azabı kaldır; iman edeceğiz' derler.
Yaşar Nuri Öztürk "Ey Rabbimiz, kaldır bizden bu azabı. Biz gerçekten müminleriz."

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.