| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve birbirlerine dönüp sorarlar, konuşurlar.
|
| Abdullah Parlıyan |
Cennetlikler birbirlerine dönüp sorarlar,
|
| Adem Uğur |
Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:
|
| Ahmed Hulusi |
Birbirlerine dönüp geçmiş hâllerini konuşurlar.
|
| Ahmet Tekin |
Cennettekiler dünyadaki hayatlarıyla ilgili birbirlerine dönüp sorarlar.
|
| Ahmet Varol |
Birbirlerine dönüp sorarlar.
|
| Ali Bulaç |
Kimi kimine dönüp sorarlar;
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Cennettekiler) birbirine dönüb soruştururlar.
|
| Ali Ünal |
Birbirlerine döner ve (dünyada iken olup bitenler, Cennet’e kabul edilme sebepleri hakkında) karşılıklı sorular sorup, konuşmaya başlarlar.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Birbirlerine yönelip soru sorarlar.
|
| Bekir Sadak |
Birbirlerine donup sorusurlar:
|
| Celal Yıldırım |
Birbirlerine dönüp sorarlar;
|
| Cemal Külünkoğlu |
(O cennetlikler) Birbirlerine dönüp (“Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?” diye) sorarlar.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Birbirlerine dönüp soruşurlar:
|
| Diyanet Vakfi |
Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:
|
| Edip Yüksel |
Birbirlerine dönüp geçmişi anarlar:
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve ba'zısı ba'zısına dönmüş soruşuyorlardır
|
| Erhan Aktaş |
Bir araya gelerek söyleşirler:
|
| Gültekin Onan |
Kimi kimine dönüp sorarlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
(25-28) Birbirlerinin yüzüne dönüp soruyorlar: “Gerçekte biz daha önce ailemiz içinde korkanlardan idik. Allah bizi kayırdı ve bizi içe işleyen azaptan korudu. Şüphesiz biz daha önce, O'na yalvarıyor idik. Şüphesiz O, iyilik yapanın, acıyanın ta kendisidir.”
|
| Harun Yıldırım |
Birbirlerine dönerek karşılıklı soru sorarlar:
|
| Hasan Basri Çantay |
(Ehl-i cennet) birbirine yönelib (hallerini ve amellerini) soruşdururlar,
|
| Hayrat Neşriyat |
Hem (Cennet ehli) birbirlerine dönüp (hâllerinden) karşılıklı sorarlar.
|
| İbni Kesir |
Birbirlerine dönüp sorarlar:
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve karşılıklı birbirlerine sorarlar.
|
| Kadri Çelik |
Kimi kimine dönüp sorarlar.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Rabıtalanıp (yönelip) bir birlerine geçmişten sorarlar, sohbet etmeye başlarlar.
|
| Mehmet Okuyan |
Onların bir kısmı bir kısmına dönüp soracaklar.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar, sorular sorarak birbirlerine yönelecekler.
|
| Muhammed Esed |
Ve (böylece nimet tattırılanlar,) birbirlerine dönerek (geçmişte yaşadıkları hakkında) sorular soracaklar.
|
| Mustafa Çevik |
17-28 Şirkten, küfürden, nankörlükten sakınarak Allah’ın daveti olan hayat nizamına sarılanlar ise cennetlerde çeşit çeşit nimetlere kavuşacak, ebedî saadet, zevk ve safa içinde yaşayacaklar. Rableri onları cehennem ateşinden uzak tutacak. Cennette sıra sıra dizilmiş tahtlarına oturacak, Allah’ın kendilerine lütfettiği tertemiz, saf ve güzel gözlü eşleri ile yaşayacaklar. Bu mü’minlerin kendileri gibi iman edip, imanlarının gereklerini yerine getiren, soylarından olanlarını da cennetlerde buluşturacağız. Böylece hiç kimsenin ameli karşılıksız kalmayacak ve Biz onlara cennetlerde canlarının çektiği etin, meyvenin tertemiz olan her çeşidini ikram edeceğiz. Cennete layık görülenler orada, kendilerine boş sözler söyletmeyen, dengesiz davranışlar yaptırmayan, içeni günaha sokmayan ve insanın içtikçe içesi gelen içeceklere kavuşacak, hiç yaşlanma endişesi ve emaresi olmayan, ölümsüz gençlikler yaşayacaklar, tıpkı kabuklarının içinde saklanmış inciler gibi pırıl pırıl ve tertemiz kimseler olarak birbirleriyle sohbet ederlerken, “Biz dünyada çoluk çocuğumuzla yaşarken, bir yandan da sonumuz ne olacak diye de korkar dururduk, şükürler olsun ki Rabbimiz bizi kavurucu ateşin azabından korudu. Biz dünya hayatımızda iyi ki Allah’tan başkasına dua edip yardım dilememişiz. Şüphesiz Rabbimiz kendisine böyle yönelenlere karşı çok şefkatli, merhametli ve lütufkârdır.” diyecekler.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Derken, birbirlerine dönüp sorular soracaklar...
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(25-26) Bazıları bazısı üzerine yönelip sual ediverirler. Derler ki: «Biz muhakkak ki, evvelce ailelerimiz arasında korkar kimseler idik.»
|
| Ömer Öngüt |
Birbirine dönüp soruşurlar.
|
| Şaban Piriş |
Birbirlerine dönüp sorarlar :
|
| Sadık Türkmen |
BİRBİRLERİNE dönerek sorular sorarlar.
|
| Seyyid Kutub |
Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar:
|
| Suat Yıldırım |
Birbirlerinin yanına gelip şöyle sorup sohbet etmeye başlarlar:
|
| Süleyman Ateş |
Birbirlerine dönmüş soruyorlar:
|
| Süleymaniye Vakfı |
Birbirlerine döner ve sorarlar:
|
| Tefhim-ul Kuran |
Kimi kimine dönüp sorarlar;
|
| Ümit Şimşek |
Birbirlerine dönüp hal hatır sorarlar.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Birbirlerine dönüp soruşurlar. Ve derler:
|