| Abdulbaki Gölpınarlı |
İşte budur yalanladığınız ateş.
|
| Abdullah Parlıyan |
“Bu sizin yalanlamış olduğunuz cehennemdir.”
|
| Adem Uğur |
İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur! denilir.
|
| Ahmed Hulusi |
"İşte bu, kendisini tekzip ettiğiniz o Nâr!" (denilir).
|
| Ahmet Tekin |
'İşte yalanlayıp durduğunuz ateş, Cehennem budur.'denilir.
|
| Ahmet Varol |
'İşte bu, sizin yalanlamakta olduğunuz ateştir.
|
| Ali Bulaç |
(Onlara şöyle denir:) "İşte sizin yalanladığınız ateş budur."
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Cehennem için vazifeli melekler tarafından onlara şöyle denir): İşte sizin (dünyada) yalan saymakta olduğunuz ateş, budur.
|
| Ali Ünal |
“İşte, (dünyada iken varlığını ve vukuunu) yalanlayıp durduğunuz Ateş!
|
| Bayraktar Bayraklı |
(13-14) O gün cehennem ateşine zorla itilirler. Kendilerine, “İşte yalanladığınız ateş budur” denir.
|
| Bekir Sadak |
(13-14) Cehennem atesine itildikce itildikleri gun, onlara: «Iste yalanlayip durdugunuz ates budur;
|
| Celal Yıldırım |
(13-14) O gün, onlar Cehennem ateşine itildikçe itilecekler. «İşte bu, yalanladığınız ateştir!» (denilecek).
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Onlara şöyle denir:) “İşte sizin yalanladığınız ateş budur.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(13-14) Cehennem ateşine itildikçe itildikleri gün, onlara: 'İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur;
|
| Diyanet Vakfi |
(13-14) O gün cehennem ateşine itilip atılırlar da «İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!» denilir.
|
| Edip Yüksel |
İşte, yalanlamakta olduğunuz Ateş budur.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
İşte diye: bu sizin o yalan deyip durduğunuz ateş
|
| Erhan Aktaş |
İşte bu, yalanladığınız ateştir!
|
| Gültekin Onan |
(Onlara şöyle denir:) "İşte sizin yalanladığınız ateş budur."
|
| Hakkı Yılmaz |
(13-16) O gün yalanlayıcılar, cehennem ateşine itildikçe itilirler. –İşte bu, yalanlayıp durduğunuz
ateştir! Peki, bu da mı bir sihir? Yoksa siz görmüyor musunuz? Yaslanın oraya! İster sabredin ister
sabretmeyin, artık sizin için birdir. Siz, sadece yaptıklarınızın karşılığını alacaksınız!–
|
| Harun Yıldırım |
“İşte sizin yalanladığınız ateş budur.”
|
| Hasan Basri Çantay |
(Şöyle denilecek:) «İşte sizin yalan saymakda idiğiniz ateş budur».
|
| Hayrat Neşriyat |
(Kendilerine denilir ki:) 'İşte kendisini yalanlayıp durduğunuz ateş, budur!'
|
| İbni Kesir |
Yalanlayıp durduğunuz ateş, işte budur.
|
| İskender Evrenosoğlu |
İşte bu tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz ateştir.
|
| Kadri Çelik |
(Onlara.) “İşte sizin yalanlamakta olduğunuz ateş budur (denir)!”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(13-14) Takvim gelince onlar cehenneme şiddetle itilir, İşte yalanladığınız ateş denir.
|
| Mehmet Okuyan |
(Onlara şöyle denecektir:) “İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!”
|
| Muhammed Celal Şems |
(13-16) Cehennem ateşinin içine itilecekleri gün, (kendilerine denilecek ki:) “İşte (hep) inkâr ettiğiniz ateş budur! Bu sihir mi, yoksa siz görmüyor musunuz? Oraya girin! Sabredin yahut sabretmeyin, sizin için birdir. Size, ancak yaptıklarınızın karşılığı verilecek.”
|
| Muhammed Esed |
"Bu, sizin yalanlamış olduğunuz ateştir!
|
| Mustafa Çevik |
13-16 Gerçeklere gözlerini kapayıp kulaklarını tıkayıp ömrünü böylece tamamlamış olanlar, Kıyamet’le birlikte Hesap Günü geldiğinde itilip kakılarak cehennem ateşine atılacaklar ve onlara şöyle seslenilecek: “Dünya hayatınızda uyarılmanıza rağmen, inanmayıp umursamadığınız ateş işte budur. Sizler Kur’an âyetleri içinde, sihirbazlığa heveslenmiş bir adamın bizleri büyülemek için söylediği sözler diyordunuz. Peki, içine girmeyi hak ettiğiniz bu ateş de bir sihirbazın sihiri mi? Yoksa duymak ve inanmak istemediğiniz bir gerçek mi?” Şimdi gerçekle yüzleştiniz ve artık kabul etseniz de etmeseniz de bu azabı çekeceksiniz.
|
| Mustafa İslamoğlu |
"Bu sizin vaktiyle yalanlamış olduğunuz ateştir.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Bu, o ateştir ki, siz bunu talep eder olmuştunuz. (denilir).
|
| Ömer Öngüt |
İşte yalanlayıp durduğunuz cehennem budur!
|
| Şaban Piriş |
-Yalanladığınız ateş budur!
|
| Sadık Türkmen |
“İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!
|
| Seyyid Kutub |
«İşte yalanlayıp durduğunuz cehennem budur!
|
| Suat Yıldırım |
İşte, denilir, alın size yalan saydığınız ateş!
|
| Süleyman Ateş |
"İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!"
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onlara şöyle denecek: “Yalan sayıp durduğunuz ateş budur işte!
|
| Tefhim-ul Kuran |
(Onlara şöyle denir:) «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz ateş budur.»
|
| Ümit Şimşek |
İşte budur yalanladığınız ateş!
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!"
|