| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve babaya ve oğula.
|
| Abdullah Parlıyan |
Babaya ve oğula andolsun ki,
|
| Adem Uğur |
Ve andolsun babaya ve ondan meydana gelen çocuğa,
|
| Ahmed Hulusi |
(İnsanı) doğurana ve doğurduğuna (kasem ederim),
|
| Ahmet Tekin |
İnsanlığa atalık edenlere ve onlardan doğan hayırlı nesillere yemin ederim.
|
| Ahmet Varol |
Babaya ve (ondan üreyip) doğana da (yemin ederim),
|
| Ali Bulaç |
Babaya ve doğan çocuğa da.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Ve yemin ederim bir (Âdem) babaya ve (ondan üreyip) doğana ki,
|
| Ali Ünal |
Ve o değerli baba (İbrahim’e) ve O’nun atası olduğu değerli oğul (Muhammed’e),
|
| Bayraktar Bayraklı |
(1-3) Senin yaşamakta olduğun bu beldeye; doğurana ve doğana yemin olsun ki,
|
| Bekir Sadak |
Ve andolsun babaya ve ondan meydana gelen çocuğa,
|
| Celal Yıldırım |
Babaya da, doğan çocuğuna da and olsun,
|
| Cemal Külünkoğlu |
(3-4) Ve andolsun babaya (İbrahim'e) ve ondan meydana gelen çocuğa (İsmail'e) ki, biz insanı (hayatında karşılaşacağı) birtakım zorluklar, zahmetler ve sıkıntılar içinde yarattık.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Doğurana ve doğurduğuna and olsun ki;
|
| Diyanet Vakfi |
(1-4) Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.
|
| Edip Yüksel |
Doğurana ve doğurduğuna da.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve bir validle veledine ki
|
| Erhan Aktaş |
Ant olsun doğurana ve doğurduğuna!
|
| Gültekin Onan |
Babaya ve doğan çocuğa da.
|
| Hakkı Yılmaz |
1-4 Düşündüğünüz gibi değil; bu kentte yaşayan insanların tümünü, ilk insandan bu yana üremiş gelmiş insanların tümünü kanıt gösteririm ki Biz, insanı gerçekten bir sıkıntı içinde oluşturduk. Sen de bu insanlardan birisin; sen de sıkıntı içinde olacaksın.
|
| Harun Yıldırım |
Babaya ve doğana da,
|
| Hasan Basri Çantay |
Babaya da, doğana da (yemîn ederim),
|
| Hayrat Neşriyat |
Ve (yemîn ederim) babaya ve doğan (çocuğ)a!
|
| İbni Kesir |
Doğurana da, doğurduğuna da andolsun ki;
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve babaya ve doğan çocuğa andolsun.
|
| Kadri Çelik |
Babaya ve doğan çocuğa da.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Lil hamd, babaya da, oğula da andolsun.
|
| Mehmet Okuyan |
Babaya ve çocuğa (da yemin ederim).
|
| Muhammed Celal Şems |
Babayı ve oğlunu (da) şahit olarak gösteriyorum. (Kabe'yi inşa eden Hz. İbrahim (a.s.) ile Hz. İsmail'i (a.s.) şahit olarak gösteriyorum.)
|
| Muhammed Esed |
ve (tanıklığa çağırırım) anne babayı ve çocukları:
|
| Mustafa Çevik |
1-4 Ey Peygamber! Senin içinde yaşadığın şehre ve orada Kâbe’yi inşa eden İbrahim ve oğluna andolsun ki, Biz insanı karşılaşacağı zorluklara, sıkıntılara dayanabilecek güçte ve kapasitede yarattık.
|
| Mustafa İslamoğlu |
ve babaya ve oğula:
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve bir pedere ve zürriyetine de (andolsun).
|
| Ömer Öngüt |
Babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki!
|
| Şaban Piriş |
Anne, baba ve çocuklara,
|
| Sadık Türkmen |
Yemin ederim babaya ve çocuğuna!
|
| Seyyid Kutub |
Doğurana ve doğurduğuna andolsun ki,
|
| Suat Yıldırım |
Hem o değerli baba, hem o değerli evladının hakkı için:
|
| Süleyman Ateş |
Ve (and içerim) doğurucuya ve doğurduğuna ki,
|
| Süleymaniye Vakfı |
Ana-baba[1*] ve evladın hakkı için[2*],
[1*] Âyette geçen (وَالِد) Vâlid وَلَدَ = velede fiilinin ismi failidir. “وَلَدَ = doğurdu” demektir. Erkek doğum yapamayacağı için el-Kamusu’l-muhît’e göre anaya hem valid hem valide denir. Lisan’ul-arab’a göre valide والِدَةٌ doğuran kadın وَالِد valid ise soyundan gelinen kadın demektir. Ana ile baba bir arada zikredilince anaya valide, babaya da mevlûdün leh denir. (bkz. Bakara 2/233). Baba da وَلَدَ = velede fiilinin fâilidir. Allah’ın baba olmadığını ifade için “لَمْ يَلِد” (İhlâs 112/3) buyrulmuştur. Öyleyse vâlid; yerine göre baba, yerine göre ana anlamındadır. Bu âyette geçen vâlid her iki anlamı da içerir.
[2*] Bu üç âyette Allah yemin etmektedir. Allah’ın bir şeye yemin etmesi, sadece o şeyin önemine vurgu yapmak içindir. Bu yüzden biz, bu anlama uygun meal verdik.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Babaya ve doğan çocuğa da.
|
| Ümit Şimşek |
Ve babaya ve evlâdına.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Ve doğurana ve doğurduğuna da yemin olsun ki,
|