| Abdulbaki Gölpınarlı |
Gerçek Tanrı, onların dileklerine uysaydı elbette gökler de bozulur giderdi, yeryüzü de, onlarda olan varlıklar da. Hayır, biz onlara kendi yüceliklerini getirdik, gösterdik, fakat onlar kendi yüceliklerinden de yüz çevirmedeler.
|
| Abdullah Parlıyan |
Eğer gerçek olan Allah, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer, içindekilerle beraber yıkılır giderdi. Hayır, biz onlara şeref getiren, öğüt veren bir kitap verdik de, onlar bu şereften yüz çeviriyorlar.
|
| Adem Uğur |
Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.
|
| Ahmed Hulusi |
Eğer Hak onların hevâlarına tâbi olsaydı; Semâlar, Arz ve onların arasında ne varsa elbette bozulur giderdi. . . Hayır, onlara Zikirlerini (hakikatlerini hatırlatan bilgiyi) verdik. . . Onlar kendi Zikirlerinden (hakikatlerinin bilgisinden) yüz çeviricilerdir.
|
| Ahmet Tekin |
Eğer bu hak kitap, onların şahsî arzu ve ihtiraslarına uysaydı, göklerin, yerin ve bunlarda bulunan akıllı ve sorumlu varlıkların dengesi, düzeni kesinlikle bozulurdu. Aslında, biz onlara, şan ve şereflerine vesile olan övünç kaynağı Kur’ân’larını getirdik. Fakat onlar kendi övünç kaynakları Kur’ân’larına, kendi şereflerine sırt çeviriyorlar, Kur’ân’ın öğretilmesine, Kur’ân’daki ilkelerin yaşanmasına engel tedbirler alıyorlar.
|
| Ahmet Varol |
Eğer hak onların arzularına uysaydı gökler, yer ve bunların içindekiler bozulurdu. Hayır biz onlara kendi şereflerini getirdik ama onlar şereflerinden yüz çeviriyorlar.
|
| Ali Bulaç |
Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Eğer Allah, onların keyflerine tabi olsaydı, göklerle yer ve bunlarda bulunan kimseler muhakkak fesada uğrardı (âlem bozulurdu). Hayır, biz onlara, izzet ve şerefleri olan Kur’an’larını getirdik de onlar, şereflerinden yüz çeviriyorlar.
|
| Ali Ünal |
Eğer gerçek onların keyiflerine tâbi olsaydı, bu takdirde hiç kuşkusuz gökler de, yer de, oralarda yaşayanlar da düzenleri bozulur ve yok olur giderlerdi. Oysa Biz onlara, şeref ve mutlulukları adına hayatlarında uymaları gereken öğüt ve öğretiler mecmuası sunduk; ama onlar, bizzat şeref ve mutluluklarından yüz çevirmektedirler.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Eğer hak, onların arzularına uysaydı, elbette gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik, fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.
|
| Bekir Sadak |
Eger gercek onlarin heveslerine uysaydi, gokler, yer ve onlarda bulananlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine ogut veren bir sey getirdik; onlar ise ogutlerinden yuz cevirirler.
|
| Celal Yıldırım |
Eğer Hakk, onların heveslerine uymuş olsaydı, elbette göklerle yer ve ikisinde bulunanlar (düzeni bozulup) alt-üst olurdu. Hayır, biz onlara anılmalarını sağlayanı) getirdik; ama onlar bu (şerefle) anılmalarını (sağlayan Kur'ân'dan) yüzçeviriyorlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Eğer Hak onların istek ve arzularına uysaydı, muhakkak ki göklerin, yerin ve gökler ile yerde bulunan tüm varlıkların düzeni bozulurdu. Biz onlara (şereflerine vesile olacak olan) Kur'an'ı getirdik, onlar ise kendilerinden söz eden bu Kur'an'dan yüz çevirdiler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Eğer gerçek onların heveslerine uysaydı, gökler, yer ve onlarda bulananlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine öğüt veren bir şey getirdik; onlar ise öğütlerinden yüz çevirirler.
|
| Diyanet Vakfi |
Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.
|
| Edip Yüksel |
Gerçek onların fantezilerine uysaydı, gökler, yer ve içlerindekiler kaosa girerdi. Halbuki onlara mesajlarını verdik, ancak çokları mesajlarından yüz çevirmekte.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Eğer hak onların keyflerine tâbi' olsa idi Semavât ve Arz ve bunlardaki kimseler kat'ıyyen fâsid olurdu, hayır, biz onlara unutulmaz ders olacak zikirlerini getirdik de onlar zikirlerinden ı'raz ediyorlar
|
| Erhan Aktaş |
Eğer Hakk1 onların hevalarına2 göre belirlenseydi gökler, yer ve onların içindekiler bozguna uğrardı. Hayır, faydalarına olacak öğütlerde bulunduk. Ne var ki onlar faydalarına olan öğütten yüz çevirenlerdir.
1- Gerçeği kesin olarak bildiren mesaj, hakikat. 2- Tutkularına, beklentilerine, arzularına.
|
| Gültekin Onan |
Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi 'şan ve şeref' (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve eğer hak onların tutkularına uysaydı; kesinlikle gökler, yeryüzü ve bunlarda bulunan kimseler bozulup giderdi. Aslında, Biz onların şanını/öğütlerini getirdik; sonra da onlar, kendi şanlarından/öğütlerinden yüz çevirenlerdir.
|
| Harun Yıldırım |
Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiIer.
|
| Hasan Basri Çantay |
Eğer Hak onların hevâ (ve heves) lerine tâbi' olsaydı göklerde, yerde ve bunların içinde bulunan kimseler muhakkak ki fesada uğrar (nizaamından çıkar) dı. Hayır, biz onlara (ancak) zikir (ve şeref) lerini getirdik. Onlarsa kendilerinin (bu) zikrinden yüz çeviricidirler.
|
| Hayrat Neşriyat |
Eğer hak, onların nefislerinin arzularına uysaydı, elbette gökler, yer ve bunların içinde bulunanlar bozulup giderdi. Hayır! Onlara zikirlerini (içinde şan ve şerefleri olan Kur’ân’ı) getirdik; fakat onlar kendi şereflerinden yüz çevirenlerdir.
|
| İbni Kesir |
Şayet hak, onların heveslerine uysaydı; gökler, yer ve onlarda bulunanlar muhakkak bozulup giderdi. Hayır, Biz onlara kendi zikirlerini getirdik. Ama onlar zikirlerinden yüz çeviriyorlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve Hakk, onların hevalarına tâbî olsaydı semalar, yeryüzü ve onların içinde olanlar mutlaka fesada uğrardı. Hayır, onlara zikirlerini getirdik. Fakat onlar, zikirlerinden yüz çevirenlerdir.
|
| Kadri Çelik |
Eğer hak, onların hevalarına uyacak olsaydı hiç tartışmasız gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara zikirlerini (uyarıcı Kur'an'ı) getirmiş bulunmaktayız, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çevirmektedirler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Nitekim hak, onların heva ve heveslerine uysaydı eğer, tartışmasız gökler ve yer Üzerindeki ve içindeki varlıklar bozulur giderdi. Hayır, Biz onlara getirmişizdir Nice şan ve şereflerini. Fakat onlar kendi yüceliklerinden yüz çeviriyorlar.
|
| Mehmet Okuyan |
Gerçek onların isteklerine uysaydı, gökler, yer ve bunlarda bulunanlar bozulup giderdi. Hayır! Biz onlara zikirlerini (Kur’an’ı) getirdik; (fakat) onlar (gerçeği) hatırlamalarından yüz çevirenlerdir.
|
| Muhammed Celal Şems |
Eğer hak onların isteklerine uysaydı, göklerle yer ve içinde bulunanların (hepsi) mutlaka berbat olurdu. Aslında Biz onlara, kendileri için şeref (vesilesi) olanı getirdik. Ancak onlar, şereflerinden yüz çevirirler.
|
| Muhammed Esed |
Fakat, gerçek onların arzu ve emellerine uyacak olsaydı, şüphesiz gökler ve yer içindekilerle beraber yıkılır giderdi! Oysa, Biz (bu ilahi mesajda) onlara akılda tutmaları gereken her şeyi ulaştırdık; ne var ki, kendilerine bahşedilen bu hatırlatıcı mesajdan (umursamazlıkla) yüz çevirdiler!
|
| Mustafa Çevik |
68-71 Bu müşrikler, Allah’ın kitabı Kur’an üzerinde aklederek gerçeği anlamaya çalışmıyorlar. Onlara, atalarına gelmemiş olan bir davet mi geldi ki, karşısında şaşırıp kalıyorlar. Hâlbuki onların uzak geçmişteki atalarına da bu davet ulaştırılmıştı. Şimdi bunlara ne oldu da aralarında dürüst ve güvenilir olduğu bilinen insanın peygamberliğine inanmıyor ve onunla gönderdiğimiz ilahi kitaptan yüz çeviriyorlar. Üstelik bir de kalkmış onu, küstahça yalancılık ve delilikle suçluyorlar. Oysa Kur’an onlar için izzet ve şeref kaynağıdır ama kıymetini bilmiyorlar. Peygamber’de deliliğin hiçbir emaresi yoktur. O, gerçeğin ta kendisi olan Kur’an’ı iletmekte ve insanları Allah’ın yaratma amacı olan hayat nizamı ile yaşamaya davet etmektedir. Fakat onların çoğu Kur’an ile davet edildiklerinden hoşlanmıyorlar. Şayet Allah onların istediklerine uyacak olsaydı göklerin ve yerin arasında olanların düzeni bozulup yıkılırdı.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ama eğer hakikat onların keyiflerine tabi olsaydı, gökler, yer ve içindekiler mahvolur giderdi. Aksine, Biz onlara, kendi (insanlık) şeref ve onurlarını hatırlattık, fakat onlar kendi şereflerini hatırlamaktan yüz çevirdiler.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Eğer Hak onların hevâlarına uyacak olsa idi elbette gökler ve yer ve onlarda olanlar fesada uğramış olurdu. Hayır... Biz onlara (şereflerine vesile olacak olan) Kur'an'ı getirdik, onlar ise (kendi vesile-i şerefleri) olan Kur'an'dan yüz çevirenlerdir.
|
| Ömer Öngüt |
Eğer hak onların heveslerine uysaydı, gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır! Biz onlara zikirlerini (şan ve şereflerini) getirdik. Fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.
|
| Şaban Piriş |
Eğer hak onların keyfine uysaydı; gökler, yer ve her ikisinin de içindekiler bozulup giderdi. Oysa, biz onlara uyarılarını verdik. Fakat, onlar uyarılarından yüz çeviriyorlar.
|
| Sadık Türkmen |
Eğer hak, onların basit arzularına/hevalarına tabi olsaydı, elbette ki; gökler, yeryüzü ve bunların içinde bulunanlar kesinlikle bozulup giderdi. Aksine Biz onlara öğütlerini getirdik. Fakat onlar, kendi öğütlerinden yüz çevirmekteler.
|
| Seyyid Kutub |
Eğer gerçek onların keyfi arzularına uysaydı, göklerin, yerin ve gökler ile yerde bulunan canlı cansız tüm varlıkların düzeni ve dengesi bozulurdu. Aslında onlara nam ve şan bağışladık. Fakat onlar kendi nam ve şanlarına sırt dönüyorlar.
|
| Suat Yıldırım |
Fakat gerçek onların keyiflerine tâbi olsaydı göklerin de, yerin de, oralarda yaşayanların da düzenleri bozulur, yıkılıp giderlerdi. Halbuki Biz onlara şan ve şeref getiren, öğüt veren kitap verdik ama, ne var ki onlar bu dersten yüz çeviriyorlar.
|
| Süleyman Ateş |
Eğer hak, onların keyiflerine uysaydı, gökler, yer ve bunların içinde bulunan kimseler bozulur, giderdi. Biz onlara Zikir'lerini getirdik fakat onlar, Zikirlerinden yüz çeviriyorlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Eğer doğru onların arzularına göre şekillenseydi göklerin, yerin ve onlarda olan kimselerin düzeni bozulurdu. Onlara içlerindeki zikri, doğru bilgiyi getirdik. Onlar kendi doğrularından kaçınıyorlar.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunmaktayız, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çevirmektedirler.
|
| Ümit Şimşek |
Eğer hak onların heveslerine tâbi olsaydı, gökler, yer ve onlarda olanlar fesada uğrar giderdi. Aslında Biz onlara şereflerini getirdik; onlar ise kendilerine şeref vesilesi olacak şeyden yüz çeviriyorlar.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Eğer hak onların keyiflerine uysaydı, gökler de yer de bunların içindekiler de kesinlikle fesada uğrardı. Hayır, biz onlara zikirlerini/Kur'anlarını getirdik ama onlar zikirlerinden/Kur'anlarından yüz çeviriyorlar.
|