23 - Mü’minûn suresi 43. âyet meali

مَا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ
Mâ tesbiku min ummetin ecelehâ ve mâ yeste’hırûn(yeste’hırûne).
  
mâ tesbiku öne geçmez, erkene alamaz
min ummetin bir ümmet(ten)
ecele-hâ onun eceli, onun için tayin edilen zaman dilimi
ve mâ yeste'hırûne ve ertelemez, erteleyemez, tehir edemez
   
Abdulbaki Gölpınarlı Hiçbir ümmet, helâk edilmesi mukadder olan zamânı ileriye alamayacağı gibi geriye de atamaz.
Abdullah Parlıyan Hiçbir ümmet, dünyadaki yaşama süresini ne öne alabilir, ne de geciktirebilir.
Adem Uğur Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
Ahmed Hulusi Hiçbir topluluk ne ömrünü aşabilir, ne de erken gidebilir!
Ahmet Tekin Hiçbir millet, belirlenmiş vadeden önce helâk olmaz, vadelerini erteleyemezler de.
Ahmet Varol Hiçbir ümmet ne ecelinden öne geçebilir, ne de geriye bırakılırlar.
Ali Bulaç Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir.
Ali Fikri Yavuz Hiç bir ümmet, ecelini, (mukadder helâk zamanını) geçip öne alamaz ve geriletemez.
Ali Ünal (Her bir neslin başından geçenler ortaya koydu ki,) herhangi bir toplum vadesini ne öne alabilmekte, ne de erteleyebilmektedir.
Bayraktar Bayraklı Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
Bekir Sadak Hicbir ummet, kendi suresini ne cabuklastirabilir ve ne de geciktirebilir.
Celal Yıldırım Hiçbir ümmet (yok edilip silinecek) süresini ne ileri geçer, ne de geri kalır, (belirlenmiş vakit gelince ilâhî hüküm tecelli eder.)
Cemal Külünkoğlu Hiçbir ümmet kendi süresini ne öne alabilir ve ne de geciktirebilir.
Diyanet İşleri (eski) Hiçbir ümmet, kendi süresini ne çabuklaştırabilir ve ne de geciktirebilir.
Diyanet Vakfi Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
Edip Yüksel Hiçbir toplum kendisi için belirlenmiş süreyi çabuklaştıramaz, geciktiremez.
Elmalılı Hamdi Yazır Hiç bir ümmet, ecelini sebkedemez ve geriletemezler
Erhan Aktaş Hiçbir ümmet1 ecelini2 öne alamaz ve erteleyemez.

1- Toplum. 2- Süresini.
Gültekin Onan Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir.
Hakkı Yılmaz Hiçbir önderli toplum, kendi ecelini öne alamaz, erteleyemez de.
Harun Yıldırım Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
Hasan Basri Çantay Hiçbir ümmet (helakleri için mukadder) vaktini beriye getiremeyeceği gibi (bundan) geri de kalamazlar.
Hayrat Neşriyat Hiçbir ümmet ecelinden ne öne geçebilir, ne de geri kalabilir.
İbni Kesir Hiç bir ümmet, kendi süresini öne de alamaz, geriye de bırakamaz.
İskender Evrenosoğlu (Hiç)bir ümmet, ecelini (süresini) erkene alamaz ve tehir edemez.
Kadri Çelik Ümmetlerden hiç biri, kendisine tespit edilmiş ecelinden öne geçemez ve geri kalamaz.
Mehmet Ali Eroğlu .*Ümmetlerin eceli ne öne ne de geriye alınır. *Bir birbiri ardınca Resulleri
Mehmet Okuyan Hiçbir ümmet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez.
Muhammed Celal Şems Hiçbir ümmet, (yok olma) süresini ne (kaçıp) aşabilir, ne (de) ondan geri kalıp (kurtulabilir.)
Muhammed Esed çünkü hiçbir ümmet kendi süresini ne öne alabilir; ve ne de geciktirebilir.
Mustafa Çevik Azapla helak edilmeyi hak eden hiçbir toplum, Allah’ın yasası gereğince yok oluş süresini ne uzatabilir ne de öne alabilir.
Mustafa İslamoğlu herhangi bir toplum sonu yasayla belirlenmiş süresini ne savuşturabilir, ne de erteleyebilir.
Ömer Nasuhi Bilmen Hiçbir ümmet, ecelini geçemez ve geriye de kalamaz.
Ömer Öngüt Hiçbir millet ne süresinden ileri geçebilir, ne de geri kalabilir.
Şaban Piriş Hiç bir toplum süresini ne öne alabilir ne de geri bırakabilir.
Sadık Türkmen Hiçbir toplum (azabı hak edince) süresini ileri geçemez ve öne de alınmaz.
Seyyid Kutub Hiç bir ümmet, ecelini ne öne alabilir ve ne de erteleyebilir.
Suat Yıldırım Hiç bir ümmet vâdesini ne öne alabilir ne de erteleyebilir.
Süleyman Ateş Hiçbir ümmet, ne süresinden ileri geçebilir, ne de geri kalabilir.
Süleymaniye Vakfı Bir toplum[*] ecelini ne öne alabilir, ne de geciktirebilir.

[*] TOPLUM(ümmet) ve TOPLULUK(kavim) çeviri yapılmıştır.

Çünkü ümmet bir liderin etrafında toplanma bilincinde olan topluluk iken KAVİM için bir liderin etrafında toplanma zorunluluğu yok. ÜMMET'in hamuru maruf ve din iken KAVİM, ırk, aynı zaman diliminde aynı coğrafyayı paylaşma gibi irade dışı kaynaklardan besleniyor. Hangi kavme üye olduğunuzu siz seçemiyorsunuz ama hangi ümmete dahil olacağınız tercihi kişinin iradesinde. İşte bu önemli detay nedeniyle çeviriye bu farkı mutlaka yansıtmamız ve meal çalışmasının tamamını elden geçirmemiz gerekir. Ben ÜMMET VE KAVİM geçen bütün ayetlere gerekli düzenleme tekliflerini yaptım ve yapıyorum. Lütfen onay makamı olarak tekliflerimi bu açıklama ışığında değerlendiriniz.

En önemli delil :Nahl 16/120 ve Enam 6/38, Kavim ve Ümmet kelimelerinin aynı cümle içinde kullanıldığı ayet Araf 7/159

Tefhim-ul Kuran Ümmetlerden hiç biri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
Ümit Şimşek Bir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
Yaşar Nuri Öztürk Hiçbir ümmet ne süresinden ileri geçebilir ne de geri kalır.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.