| Abdulbaki Gölpınarlı |
Dediler ki: Şanı yücedir Rabbimizin, gerçekten de zâlimlerden olduk biz.
|
| Abdullah Parlıyan |
onlar da: “Rabbimizin şanı yücedir, doğrusu biz yaratılış gayemize aykırı hareket ediyormuşuz” dediler.
|
| Adem Uğur |
Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler.
|
| Ahmed Hulusi |
Dediler ki: "Subhan'dır Rabbimiz! Muhakkak ki biz işin hakkını veremeyenler olduk!"
|
| Ahmet Tekin |
'Rabbimizi tesbih ve tenzih ederiz. Biz gerçekten hakka riayet etmeyen zâlim, müşrik bir milletmişiz.' dediler.
|
| Ahmet Varol |
'Rabbimizi tesbih ederiz! Doğrusu biz zalimlerdenmişiz' dediler.
|
| Ali Bulaç |
ki: "Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten bizler zalim imişiz."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Onlar: “- Seni tenzîh ederiz, Rabbimiz! Doğrusu biz zalimlermişiz.” dediler.
|
| Ali Ünal |
“Seni tesbih ederiz Rabbimiz,” dediler, “(Her işte hüküm Sana aittir; Sen, asla haksızlık yapmazsın.) Doğrusu biz, (kendimizi müstağnî görmekle) zulmettik, kendimize de haksızlık ettik.”
|
| Bayraktar Bayraklı |
(29-32) Onlar, “Ey Rabbimiz! Seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Gerçekten biz, kendimize yazık ettik” dediler. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Sonra şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize, biz azgın kimseleriz. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz.”
|
| Bekir Sadak |
«ORabbimizi tenzih ederiz; dogrusu biz yazik etmistik» dediler.
|
| Celal Yıldırım |
Onlar da: «Rabbimiz! Seni tesbîh ve tenzîh ederiz. Şüphesiz ki, biz zalimlermişiz» dediler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Onlar:) “Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz kendi kendimize zulmetmişiz” dediler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Rabbimizi tenzih ederiz; doğrusu biz yazık etmiştik' dediler.
|
| Diyanet Vakfi |
Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler.
|
| Edip Yüksel |
Dediler ki, “Efendimiz yücedir. Biz zalimler imişiz.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Sübhansın ya rabbena! Dediler: bizler doğrusu zalimlermişiz
|
| Erhan Aktaş |
Onlar: Rabb’imizi tesbih ederiz. Doğrusu bizler haksızlık edenlermişiz.” dediler.
|
| Gültekin Onan |
Dediler ki: "Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten bizler zalim imişiz."
|
| Harun Yıldırım |
Dediler ki: “Rabbimiz seni tesbih ederiz. Gerçekten bizler zalimlermişiz.”
|
| Hasan Basri Çantay |
«Seni (tesbîh ve) tenzîh ederiz ey Rabbimiz. Hakıykaten biz zaalimlermişiz» dediler.
|
| Hayrat Neşriyat |
(Onlar:) 'Rabbimizi tenzîh ederiz; doğrusu biz zâlim kimselermişiz!' dediler.
|
| İbni Kesir |
Dediler ki: Tesbih ederiz Seni Rabbımız, gerçekten biz, zalimlerden olmuşuz.
|
| İskender Evrenosoğlu |
“Bizim Rabbimiz Sübhan'dır (yücedir, herşeyden münezzehtir). Muhakkak ki biz, zalim kimseler olduk.” dediler.
|
| Kadri Çelik |
Dediler ki: “Rabbimiz münezzehtir, gerçekten bizler zalim olanlarmışız.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Kendi Rab'bimizi tesbih ederiz ama zulmedenlerdenmişiz" derler.
|
| Mehmet Okuyan |
(Onlar) “Rabbimiz yücedir! Doğrusu biz (kendimize) yazık etmişiz!” demişlerdi.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar dediler ki: “Rabbimiz her türlü eksiklikten uzaktır. Zalim olan (ise,) şüphesiz bizlerdik.”
|
| Muhammed Esed |
Onlar: "Rabbimizin şanı yücedir! Doğrusu biz zulüm işliyorduk!" diye cevap verdiler;
|
| Mustafa Çevik |
29-33 Bunun üzerine bahçe sahipleri hatalarını anlayıp, “Rabbimiz! Her şeyin
gerçek sahibi Sensin, bizler cahil ve zalimce düşünüp öyle davranmakla kendimize
yazık etmişiz” diyerek suçlarını itiraf edip, acizliklerini ifade ederek kendi kendilerini
kınayıp tevbe ettiler. Sonra da dönüp birbirlerine, “Rabbimiz inşallah bizi affeder ve
kendine yönelip rızasına uygun yaşamaya gayret edersek, belki bize bundan daha
hayırlısını verir.” dediler. İşte bu, dünya hayatında Allah’ı hesaba katmayanların
cezasıdır. Fakat böylelerinin âhiretteki azabı çok daha şiddetli olacaktır.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Onlar "Varlığın kendisi adına hareket ettiği Rabbimizin şanı ne yücedir" dediler; "Meğer biz zalimlerden olup çıkmışız."
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(29-30) Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Seni tesbih (tenzih) ederiz, muhakkak ki, biz zalim kimseler olduk.» Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.
|
| Ömer Öngüt |
"Rabbimizi tesbih ederiz. Doğrusu biz zâlimlermişiz. " dediler.
|
| Şaban Piriş |
Hemen akılları başlarına geldi ve: -Rabbimiz'in şanı yücedir. Biz, zalimlerden olduk, dediler.
|
| Sadık Türkmen |
Dediler ki: “Rabbimizi yüceltiriz, gerçekten bizler zalimlermişiz.”
|
| Seyyid Kutub |
«Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz kendi kendimize zulüm etmişiz» dediler.
|
| Suat Yıldırım |
(29-30) Bunun üzerine "Sübhansın ya Rabbenâ, her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz kendimize zulmetmişiz!" deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.
|
| Süleyman Ateş |
"Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zulmedenlermişiz!" dediler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Hep bir ağızdan, “Rabbimiz! Sana boyun eğeriz. Biz yanlışlar içindeyiz!” dediler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Dediler ki: «Rabbimiz, seni tesbih eder yüceltiriz; gerçekten bizler zalim olanlarmışız.»
|
| Ümit Şimşek |
'Rabbimizi tesbih ederiz,' dediler. 'Doğrusu biz kendimize yazık etmişiz.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
O zaman dediler ki: "Tespih ederiz seni, ey Rabbimiz! Gerçekten biz zalimler olduk."
|