68 - Kalem suresi 12. âyet meali

مَنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
Mennâın lil hayri mu’tedin esîm(esîmin).
  
mennâın engel olan
li el hayri hayra
mu'tedin hakka tecavüz eden, haddi aşan
esîmin günahkâr
   
Abdulbaki Gölpınarlı Hayrı tamâmıyla meneden haddini aşmış suçluya.
Abdullah Parlıyan hayıra engel olan saldırgan günahkarlara,
Adem Uğur Hayra engel olan, mütecâviz ve saldırgan günahkar,
Ahmed Hulusi Durmadan (hakikatin) yaşanılmasına engel olan, haddi aşan suçlulara;
Ahmet Tekin Hayra, hayırlı işlere, Kur’ân öğrenimine, öğretimine, Kur’ân hükümlerine, Kur’ân ilkeleriyle yaşamaya, müslümanlara, İslâmî faaliyetlere engel olanlara, saldırganlara, bilerek günah işlemekte ısrar edenlere, zarar verenlere boyun eğme.
Ahmet Varol İyiliği engelleyen, saldırgan, çok günahkar,
Ali Bulaç Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar,
Ali Fikri Yavuz Hayırdan alıkoyanı, aşırı zalimi, çok günahkârı;
Ali Ünal Hayrın sürekli önünü kesen, davranışlarında hiç ölçü tanımayan, günaha dadanmış,
Bayraktar Bayraklı İyiliğe mani olana, saldırgana, günahkâra da uyma!
Bekir Sadak (10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.
Celal Yıldırım (10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.
Cemal Külünkoğlu Hayrı engelleyenlere, saldırganlara, olabildiğince günah işleyenlere,
Diyanet İşleri (eski) (10-14) Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
Diyanet Vakfi (10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Edip Yüksel İyiliğe ve yardıma engel olan, saldırgan, günahkar.
Elmalılı Hamdi Yazır Hayır engeli, mütecâviz, vebâl yüklü
Erhan Aktaş Sürekli iyi şeyleri engelleyip haddi aşan günahkârlara,
Gültekin Onan Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, alabildiğince günahkar,
Hakkı Yılmaz 9-16 Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun burnunu sürteceğiz.
Harun Yıldırım Durmadan hayra engel olan, haddi aşan, çok günahkâra,
Hasan Basri Çantay (10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men'eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
Hayrat Neşriyat (10-14) (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!
İbni Kesir Durmadan hayra engel olana, haddi aşana, çok günahkara.
İskender Evrenosoğlu Hayrı devamlı engelleyenlere, haddi tecavüz eden günahkârlara (itaat etme).
Kadri Çelik Hayrı engelleyene, saldırgana, olabildiğince günahkâra.
Mehmet Ali Eroğlu Lüzumlu hayrı engelleyip, günahkar, saldırgan olan.
Mehmet Okuyan 10-13 Sürekli (yalan yere) yemin edip duranlara, aşağılıklara, (herkesi) kötüleyenlere, söz götürüp getirenlere, iyiliğe engel olanlara, saldırganlara, günaha gömülenlere, kaba olanlara, ardından da kötülükle damgalı olanlara itaat etme!
Muhammed Celal Şems (10-13) Çok yemin eden ve aşağılık olana itaat etme. O, kusur arayan, (sağa sola) gidip (insanların) arkasından konuşan, hep iyilikten alıkoyan, haddi aşan (ve) çok günah işleyendir. (Keza o,) çok sert konuşan (ve bunlara) ilaveten Allah’ın bir kulu olduğu halde, şeytan ile ilişki kurandır.
Muhammed Esed (yahut) iyiliğe mani olana, (yahut) günahkar zorbaya,
Mustafa Çevik 10-16 İnsanları yanıltmak adına durmadan yalan yere yemin edenlere; hayra engel olan, fesat çıkaran arabozucuya; nezaketsiz, çıkarcı, hak-hukuk gözetmeyen; dünya malına pervasızca meyleden adama sakın boyun eğme. Bunların bir kısmı da mal ve oğullarının çokluğu sebebiyle övünen ve kendilerini kudretli gören zalimlerdir.

Kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda, “Bunlar eskilerin masallarıdır.” derler. Yakında bu küstah, zorba ve kibirlilerin burunlarını sürtüp, onları zelil edeceğiz.
Mustafa İslamoğlu İyiliğe ölümüne engel olan günaha gömülmüş zorbaya (da)!
Ömer Nasuhi Bilmen (10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men'e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.
Ömer Öngüt İyiliği engelleyen, haddi aşan günahkâra.
Şaban Piriş İyiliği engelleyene, günaha düşkün olana...
Sadık Türkmen Hayrı engelleyen, saldırgan, çok günahkâra.
Seyyid Kutub Hayra engel olan, saldırgan, günahkar.
Suat Yıldırım (10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.
Süleyman Ateş Hayra engel olan, saldırgan, günâhkâr,
Süleymaniye Vakfı iyiliği engelleyen, saldırgan, günaha düşkün,
Tefhim-ul Kuran Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkâr,
Ümit Şimşek Hayra engel olana, haddini aşana, çok günahkâr olana,
Yaşar Nuri Öztürk Hayrı engelleyen, sınır tanımaz saldırgan, günaha batmış,

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.