68 - Kalem suresi 10. âyet meali

وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَّهِينٍ
Ve lâ tutı’ kulle hallâfin mehîn(mehînin).
  
ve lâ tutı' ve itaat etme
kulle bütünüyle,hepsi, tamamen
hallâfin çok yemin edenler
mehînin basit, kıymetsiz
   
Abdulbaki Gölpınarlı Ve itâat etme çok yemin edenlerin, reyinde isâbet bulunmayanların hiçbirine.
Abdullah Parlıyan O halde itaat edip uyma, çok yemin edip duran alçaklara,
Adem Uğur Şunların hiçbirine itâat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
Ahmed Hulusi UYMA! Çokça yemin eden (Allâh'tan ve Sünnetullâh'tan kozalı olduğu için) basit, düşüncesiz her kişiye;
Ahmet Tekin Durmadan, olur olmaz yeminler eden, düşünme ve temyiz kabiliyetleri kıt aşağılıklara boyun eğme.
Ahmet Varol Sürekli yemin edip duran, aşağılık hiçbir kimseye itaat etme.
Ali Bulaç Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
Ali Fikri Yavuz Bir de tanıma (haklı haksız) her çok yemin edeni, değersizi;
Ali Ünal Uyma, (gerçeğe saygısızlık içinde) sürekli yemin edip duran her değersiz kişiye,
Bayraktar Bayraklı Yemin edip duran alçağa uyma!
Bekir Sadak (10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.
Celal Yıldırım (10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.
Cemal Külünkoğlu Şunların hiçbirine boyun eğip yakınlık gösterme: (Olur olmaz) yemin edip duran aşağılıklara,
Diyanet İşleri (eski) (10-14) Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
Diyanet Vakfi (10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Edip Yüksel Şunların hiçbirine uyma: yemin edip duran, aşağılık,
Elmalılı Hamdi Yazır Ve tanıma şunların hiç birini: çok yemin edici, değersiz
Erhan Aktaş Hiç durmadan yemin eden1 düzenbazlara boyun eğme.

1- Haklı ve doğru olan kimseler olduklarına dair.
Gültekin Onan Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
Hakkı Yılmaz 9-16 Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun burnunu sürteceğiz.
Harun Yıldırım Sakın boyun eğme; çokça yemin eden hiçbir alçağa,
Hasan Basri Çantay (10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men'eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
Hayrat Neşriyat (10-14) (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!
İbni Kesir Sen; yemin edip duran, izzet-i nefsi bulunmayana uyma.
İskender Evrenosoğlu Lüzumsuz yere çok yemin edenlerin hiçbirine itaat etme.
Kadri Çelik İtaat etme yemin edip duran aşağılık kimseye.
Mehmet Ali Eroğlu Kasem edip duran şu aşağılık kimseye itaat etmeyin.
Mehmet Okuyan 10-13 Sürekli (yalan yere) yemin edip duranlara, aşağılıklara, (herkesi) kötüleyenlere, söz götürüp getirenlere, iyiliğe engel olanlara, saldırganlara, günaha gömülenlere, kaba olanlara, ardından da kötülükle damgalı olanlara itaat etme!
Muhammed Celal Şems (10-13) Çok yemin eden ve aşağılık olana itaat etme. O, kusur arayan, (sağa sola) gidip (insanların) arkasından konuşan, hep iyilikten alıkoyan, haddi aşan (ve) çok günah işleyendir. (Keza o,) çok sert konuşan (ve bunlara) ilaveten Allah’ın bir kulu olduğu halde, şeytan ile ilişki kurandır.
Muhammed Esed Ayrıca, yemin edip duran alçağa uyma,
Mustafa Çevik 10-16 İnsanları yanıltmak adına durmadan yalan yere yemin edenlere; hayra engel olan, fesat çıkaran arabozucuya; nezaketsiz, çıkarcı, hak-hukuk gözetmeyen; dünya malına pervasızca meyleden adama sakın boyun eğme. Bunların bir kısmı da mal ve oğullarının çokluğu sebebiyle övünen ve kendilerini kudretli gören zalimlerdir.

Kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda, “Bunlar eskilerin masallarıdır.” derler. Yakında bu küstah, zorba ve kibirlilerin burunlarını sürtüp, onları zelil edeceğiz.
Mustafa İslamoğlu Ve sen, (çiğneyeceğini bile bile) ağız dolusu söz veren hiçbir alçağa da boyun eğme!
Ömer Nasuhi Bilmen (10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men'e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.
Ömer Öngüt Resulüm! Sakın itaat (ve iltifat) etme, alabildiğine yemin eden aşağılığa.
Şaban Piriş Yemin edip duran alçağa itaat etme!
Sadık Türkmen ŞUNLARIN hiçbirine uyma: Yemini alışkanlık haline getirmiş alçağa,
Seyyid Kutub Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran aşağılık.
Suat Yıldırım (10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.
Süleyman Ateş Şunların hiçbirine itâ'at etme: Yemin edip duran aşağılık,
Süleymaniye Vakfı Yemin edip duran alçakların hiçbirini dikkate alma!
Tefhim-ul Kuran Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
Ümit Şimşek Uyma sen çok yemin edene, aşağılık kimseye,
Yaşar Nuri Öztürk Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak,

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.