| Abdulbaki Gölpınarlı |
Onlara yaslanırlar, birbirlerine karşı.
|
| Abdullah Parlıyan |
ve birbirlerine sevgi ile bakarak karşılıklı oturup uzanacaklar.
|
| Adem Uğur |
Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
|
| Ahmed Hulusi |
Karşılıklı kurulmuşlardır.
|
| Ahmet Tekin |
Karşılıklı koltuklara oturup yaslanırlar.
|
| Ahmet Varol |
Onların üzerlerine karşılıklı olarak yaslanırlar.
|
| Ali Bulaç |
Karşılıklı yaslanmışlardır.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Onlara yaslanarak karşı karşıya kurulmuşlar...
|
| Ali Ünal |
Karşılıklı oturup, geriye yaslanırlar.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(15-16) Mücevherlerle işlenmiş divanlar üzerinde karşılıklı olarak yaslanırlar.
|
| Bekir Sadak |
(15-16) Murassa tahtlara karsilikli olarak yaslanirlar.
|
| Celal Yıldırım |
Yaslanıp karşılıklı otururlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(15-16) (Onlar) mücevheratla işlenmiş tahtlar üzerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(15-16) Mücevheratla işlenmiş tahtlara karşılıklı olarak yaslanırlar.
|
| Diyanet Vakfi |
(15-16) Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
|
| Edip Yüksel |
Karşılıklı yaslanmışlardır.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Karşı karşıya kurulmuşlar
|
| Erhan Aktaş |
Onların üzerinde karşılıklı yaslanırlar.
|
| Gültekin Onan |
Karşılıklı yaslanmışlardır.
|
| Hakkı Yılmaz |
Karşılıklı onların üzerinde yaslanırlar.
|
| Harun Yıldırım |
Onların üzerine karşılıklı olarak yaslanmışlardır.
|
| Hasan Basri Çantay |
Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar) lar olacak.
|
| Hayrat Neşriyat |
(15-16) (Mücevherlerle) işlenmiş tahtlar üzerinde karşı karşıya (kurulup) yaslanmış kimselerdir.
|
| İbni Kesir |
Karşılıklı olarak üzerinde yaslanırlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Onların üzerinde karşılıklı olarak yaslananlar onlardır (mukarrebun olanlardır).
|
| Kadri Çelik |
Üstlerinde karşılıklı olarak dayanıp yaslanmışlardır.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(15-16) Artık cevherle süslü tahtlar üzerine karşılıklı oturup yaslanırlar.
|
| Mehmet Okuyan |
15-16 Karşılıklı olarak yaslanacakları mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerinde (ağırlanacaklar)dır.
|
| Muhammed Celal Şems |
(15-16) (Onlar, altın) işlemeli kanepelerde karşılıklı yaslanmış (oturuyor) olacaklar.
|
| Muhammed Esed |
(ve) birbirlerine (sevgi ile) bakarak uzanacaklar.
|
| Mustafa Çevik |
4-26 O Gün yeryüzü şiddetle sarsılacak, dağlar un ufak olup savrulacak ve insanlar üç sınıfa ayrılacaklar. Bir sınıf, davet edildiklerine iman edip, onu yaşama gayreti içinde orta yolu izleyen, amel defterleri sağ taraflarından verilecek mutlu kimseler; başka bir sınıf da, Allah adına davet edildikleri hayat nizamını reddedip, şirk ve küfür bataklığı içinde yaşamayı seçenlerdir. Bunlara amel defterleri sol taraflarından verilecek ve hak ettiklerini görünce hüsrana uğrayıp mutsuz olacaklar. Bir de davet edildikleri, sınırlarını da Allah’ın belirlediği hayatı yaşamak ve yaşatmak uğrunda malları ve canları ile cihat edenler var. Bunlar da yarışta öne geçenler ve Allah’a en çok yakınlık sağlayanlardır. İşte bu en önde koşarak öncülük edenler, cennetin kendileri için hazırlanmış olan en güzel yerlerinde nimetler içinde yaşayacaklardır. Bunların birçoğu önceki ümmetlerden, az bir kısmı da sonraki ümmetlerden olacak. Onlar o cennetlerde mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerinde, karşılıklı oturup, tarifsiz mutluluklar paylaşacaklar, orada ölümsüz ve daima genç olarak kalacak, tertemiz kaynaklardan ibriklere doldurulmuş içecekler ikram edilecek, içtiklerinde ne başları döner ne de sarhoş olurlar. Beğendikleri her türlü meyve, canlarının çektiği
kuş etleri ve âdeta sedefler içindeki inciler gibi tertemiz, kusursuz bakışlı eşlerle de ödüllendirilecekler. Orada ne bir boş laf, ne de günaha yöneltecek hiçbir söz de duymazlar, yalnızca cennete kavuşmanın iç huzurunu yaşarlar.
|
| Mustafa İslamoğlu |
onlara yaslanıp tarifsiz bir (sevinci) paylaşacaklar;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Onların üzerine karşı karşıya olarak yaslanıcılardır.
|
| Ömer Öngüt |
Onların üzerine karşılıklı olarak yaslanırlar.
|
| Şaban Piriş |
Karşı karşıya oturup, arkalarına yaslanmışlardır.
|
| Sadık Türkmen |
onların üzerinde karşılıklı olarak yaslanırlar.
|
| Seyyid Kutub |
Karşılıklı olarak bu tahtlara kurulurlar.
|
| Suat Yıldırım |
(15-16) Mücevheratla işlenmiş tahtlara yaslanarak karşılıklı otururlar.
|
| Süleyman Ateş |
Onların üzerinde karşılıklı yaslanırlar.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Karşılıklı yaslanıp keyifle otururlar.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Üstlerinde karşılıklı olarak dayanıp yaslanmışlardır.
|
| Ümit Şimşek |
Onlara kurulmuş, karşılıklı oturmaktadırlar.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Onlar üstünde karşılıklı yan gelip yaslanırlar.
|