|
|
| | |
| Abdulbaki Gölpınarlı |
Hayır, gerçekten de andolsun aya.
|
| Abdullah Parlıyan |
Hayır, onlar asla öğüt almazlar. Aya andolsun ki,
|
| Adem Uğur |
Hayır hayır (öğüt almazlar). Aya andolsun ki,
|
| Ahmed Hulusi |
Hayır! Kasem ederim Ay'a,
|
| Ahmet Tekin |
Hayır, öğüt almayacaklar. Parlamakta olan aya andolsun!
|
| Ahmet Varol |
Hayır. Andolsun aya,
|
| Ali Bulaç |
Hayır; aya andolsun,
|
| Ali Fikri Yavuz |
Hayır, onlar öğüd almazlar! Kamer hakkı için,
|
| Ali Ünal |
Hayır, mesele kâfirlerin sandığı gibi değildir; ve yemin olsun aya,
|
| Bayraktar Bayraklı |
(32-34) Hayır! Öyle değil, aya, uzaklaştığında geceye ve ağardığında sabaha andolsun.
|
| Bekir Sadak |
(32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir.
|
| Celal Yıldırım |
(32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay'a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(32-35) Hayır (onlar öğüt almazlar)! Aya, çekilip giderken geceye, ağardığı zaman sabaha (söken şafağa) andolsun ki o cehennem, büyük belâlardan biridir.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
|
| Diyanet Vakfi |
Hayır hayır (öğüt almazlar). Aya andolsun ki,
|
| Edip Yüksel |
Hayır, andolsun Ay’a,
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Hayır hayır o Kamere
|
| Erhan Aktaş |
Hayır! Anlayan kim? Ay’a ant olsun;
|
| Gültekin Onan |
Hayır; aya andolsun,
|
| Hakkı Yılmaz |
32-37 Kesinlikle sizin düşündüğünüz gibi değil! Elçi'nin durumunu, gitmekte olan cehaleti, başlamış olan toplumsal aydınlanmayı kanıt gösteriyorum29 ki Sekar, beşer için; sizden, öne geçmek/ilerlemek veya arkaya kalmak/geride kalmak isteyen kişiler için, bir uyarıcı olarak, gerçekten en büyük şeylerden biridir.
|
| Harun Yıldırım |
Hayır, hayır; andolsun aya,
|
| Hasan Basri Çantay |
Fakat ne gezer! Andolsun aya,
|
| Hayrat Neşriyat |
(32-35) Hayır! Yemîn olsun aya ve döndüğü vakit geceye, hem ağardığı zaman sabaha ki, doğrusu o (Cehennem vâdisi), gerçekten en büyük (belâ)lardan biridir.
|
| İbni Kesir |
Hayır, andolsun aya,
|
| İskender Evrenosoğlu |
Hayır, Ay'a yemin olsun!
|
| İstanbul Kuran Araştırmaları Grubu |
Hayır, Ay’a andolsun.
|
| Kadri Çelik |
Hayır, andolsun aya.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(32-33) Eh öyle değil tabi. Kamer'e ve dönüp de giden geceye olsun kasemler.
|
| Mehmet Okuyan |
Hayır! Yemin olsun: Aya,
|
| Muhammed Celal Şems |
(32-34) Hayır, (öyle) değil! Biz, ayı, dönüp (giden) geceyi ve aydınlanan sabahı, şahit olarak gösteriyoruz.
|
| Muhammed Esed |
Evet, hilali düşün!
|
| Mustafa Çevik |
32-39 Ay’a, dönüp gitmekte olan geceye ve ağarmakta olan sabaha yemin
olsun ki, davetimizden yüz çevirenleri cehennemde çok şiddetli, kavurucu bir ateşe
sokacağız. Bu azap, Allah’la birlikte başka ilahlar edinenlerden ölüp gitmiş olanlara
da, geride kalanlara da ulaşacağı kesin olan bir uyarıdır. Her insan tercih edip
yaşadığı hayat tarzının karşılığını görecektir.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Evet, ay şahit olsun!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(32-33) Hayır. Kasem olsun kamere. Ve döndüğü an o geceye.
|
| Ömer Öngüt |
Hayır! Aya andolsun ki!
|
| Şaban Piriş |
Hayır, Ay’a andolsun ki,
|
| Sadık Türkmen |
HAYIR HAYIR! Ay’a yemin olsun,
|
| Seyyid Kutub |
Hayır, hayır! Andolsun aya,
|
| Suat Yıldırım |
Hayır! İş kâfirlerin dediği gibi değil. Ay’a,
|
| Süleyman Ateş |
Hayır, andolsun Aya,
|
| Süleymaniye Vakfı |
Hayır; Ay’ı[*],
[*] Âyetin tam meâli şöyledir: “Hayır Aya yemin olsun”. Türkçede yemini, doğru söylediğinden şüphe edilen kişi yapar. Allah’ın yaptığı bu gibi yeminler ise yemin edilen şeyin önemini göstermek içindir. (Bkz. İbn Kayyim el-Cevzî, et-Tibyân fî Ahkâm’il-Kur'ân girişi) Türkçe’de böyle bir kullanım olmadığından meâl, maksadı ifade edecek şekilde yapılmıştır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Hayır, aya andolsun,
|
| Ümit Şimşek |
Hayır! Yemin olsun Aya.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin olsun Ay'a,
|
|
|
|