| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve dağlar, yerlerinden kopup dümdüz olunca.
|
| Abdullah Parlıyan |
dağlar yerinden kopup savrulduğu zaman
|
| Adem Uğur |
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
|
| Ahmed Hulusi |
Dağlar savrulduğunda,
|
| Ahmet Tekin |
Dağlar temellerinden sökülüp savrulduğu zaman nasıl ertelenebilir?
|
| Ahmet Varol |
Dağlar yerlerinden sökülüp savurulduğu zaman,
|
| Ali Bulaç |
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
|
| Ali Fikri Yavuz |
Dağlar (yerlerinden) sökülüp savrulduğu zaman,
|
| Ali Ünal |
Dağlar toz gibi savrulduğu zaman,
|
| Bayraktar Bayraklı |
(8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün!
|
| Bekir Sadak |
Daglar pamuk gibi atildigi zaman,
|
| Celal Yıldırım |
Dağlar yerinden kopup savrulduğu zaman,
|
| Cemal Külünkoğlu |
(8-11) Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gök yarıldığı/parçalandığı, dağlar toz gibi ufalandığı ve peygamberlerin (Allah'ın mesajlarını ilettikleri kişi ve topluluklar aleyhine veya lehine şahitlik yapmaları için) tanıklık sıraları geldiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Dağlar pamuk gibi atıldığı zaman,
|
| Diyanet Vakfi |
(8-11) Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).
|
| Edip Yüksel |
Dağların ufalanıp savrulduğu,
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve o dağlar savurulduğu vakıt
|
| Erhan Aktaş |
Dağlar ufalanıp savrulduğunda;
|
| Gültekin Onan |
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
|
| Hakkı Yılmaz |
dağlar savrulduğu zaman,
|
| Harun Yıldırım |
Dağlar, sökülüp savrulduğunda,
|
| Hasan Basri Çantay |
dağlar (yerinden koparılıb) savurulduğu zaman,
|
| Hayrat Neşriyat |
(8-11) Nihâyet yıldızlar söndürüldüğü zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere (ümmetleri hakkında şâhidlik etmeleri için) vakit belirlendiği zaman!
|
| İbni Kesir |
Dağlar atıldığı zaman,
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve o zaman dağlar dağılmıştır.
|
| Kadri Çelik |
Dağlar, kökünden sökülüp savrulduğu zaman.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(9-10) Açılıp da gök yarıldığı ve savrulduğunda dağlar.
|
| Mehmet Okuyan |
Dağlar ufalanıp savrulduğunda,
|
| Muhammed Celal Şems |
(8-12) Yıldızların ışığı söneceği zaman, keza gökyüzünde (çeşitli) delikler açılacağı zaman, dağların (da) kökleri kazınacağı zaman ve bütün peygamberler (karar verilmiş bir sürede) bir araya getirilecekleri zaman (insanlara,) “Bu, hangi güne ertelendi?” (denilecek.)
|
| Muhammed Esed |
ve dağlar toz gibi ufalandığı zaman,
|
| Mustafa Çevik |
8-11 İşte o gün gelip çattığında yıldızlar sönecek, gök yarılacak, dağlar un ufak olup dağılacak. Peygamberler de toplumları için şahitlik etmek üzere bir araya getirilecek.
|
| Mustafa İslamoğlu |
ve dağlar un ufak edildiği zaman;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o an ki, dağlar dağılıverir.
|
| Ömer Öngüt |
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman.
|
| Şaban Piriş |
Dağlar un ufak savrulduğu zaman..
|
| Sadık Türkmen |
dağlar ufalanıp savrulduğunda,
|
| Seyyid Kutub |
Dağlar ufalanıp dağıldığı zaman,
|
| Suat Yıldırım |
Dağlar parçalanıp savrulduğu zaman,
|
| Süleyman Ateş |
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman,
|
| Süleymaniye Vakfı |
dağlar parçalanıp savrulunca[*],
[*] “Sana dağları soruyorlar. De ki “Rabbim (Sahibim) onları kül gibi savuracaktır, Yerlerini de aynı seviyede dümdüz bırakacaktır.” (Taha 20/105-106)
|
| Tefhim-ul Kuran |
Dağlar, kökünden sökülüp savurulduğu zaman,
|
| Ümit Şimşek |
Dağlar savrulduğunda,
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Dağlar un ufak edilip savrulduğunda,
|