| Abdulbaki Gölpınarlı |
Derken arkadaşlarına seslendiler, derken kılıcını çekti de devenin ayaklarını kesti, öldürdü.
|
| Abdullah Parlıyan |
Derken arkadaşlarına seslendiler de, o da kılıcını çekip deveyi ayaklarından doğrayarak öldürdü.
|
| Adem Uğur |
Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
|
| Ahmed Hulusi |
Arkadaşlarına seslenip çağırdılar. Onlar da payını aldı, deveyi de vahşi şekilde boğazladılar!
|
| Ahmet Tekin |
Hep birlikte, bağırarak arkadaşlarını, liderlerini çağırdılar. O da, bundan cüret alarak kılıcını kaptı ve deveyi bacaklarından biçerek öldürdü.
|
| Ahmet Varol |
Derken arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesti.
|
| Ali Bulaç |
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi.'
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Salih Peygamberin kavmi bir müddet nöbetleşe bu emre uyduktan sonra), nihayet (Kudar İbni Salif adındaki) arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıca sarılarak deveyi kesti.
|
| Ali Ünal |
Fakat (sudan nöbetleşe faydalanma hükmümüze uymadılar ve dişi deveyi öldürmek için plan yaptılar da,) arkadaşlarını (ülkedeki dokuzlu çete reisinden en azgınını) çağırdılar. O da, sudan faydalanma günü gitti ve dişi deveyi boğazladı.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
|
| Bekir Sadak |
Ama bir arkadaslarini cagirdilar, o da kilicini alarak deveyi kesti.
|
| Celal Yıldırım |
Bu uyarıya rağmen (bir azgın gözü dönmüşe) arkadaşları seslendiler ; o da silahını kullanarak deveyi düşürüp kesti!
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Bir müddet bu böyle devam ettikten sonra) onlar arkadaşları olan (Kudar b. Salif)'i çağırdılar. O da (kılıcını) çekerek (deveyi) cansız yere serdi.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.
|
| Diyanet Vakfi |
Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
|
| Edip Yüksel |
Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da çekip (deveyi) kesti.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı
|
| Erhan Aktaş |
Derken arkadaşlarını çağırdılar1, o da hazırlandı ve acımasızca kesti.
1- Deveyi öldürmesini istediler.
|
| Gültekin Onan |
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi'.
|
| Hakkı Yılmaz |
Bunun üzerine arkadaşlarına/ idarecilerine seslendiler. O da alacağını alıp sosyal kurumları ayakta tutan gelir kaynaklarını kurutarak sistemi çökertiverdi.
|
| Harun Yıldırım |
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını çekip hayvanı ayağından biçip yere devirdi.
|
| Hasan Basri Çantay |
Binnetîce, arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesdi.
|
| Hayrat Neşriyat |
Sonunda (buna dayanamayıp, deveyi öldürmeye karar verdiler ve) arkadaşlarını çağırdılar; bunun üzerine (o da, kılıcına) cür’etle sarıldı da (deveyi) kesti.
|
| İbni Kesir |
Arkadaşlarını çağırdılar, o da sarılarak onu kesti.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Bir süre sonra arkadaşlarını çağırdılar (deveyi öldürmesini istediler). Bunun üzerine o, ileri atıldı sonra da (onu) kesti.
|
| Kadri Çelik |
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp hayvanı ayağından biçerek yere devirdi.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Arkadaşlarından yakın olanı çağırdı onlar. O da bıçağı çıkarıp deveyi kesmiştir.
|
| Mehmet Okuyan |
Onlar arkadaşlarını çağırmışlar, (içlerinden biri) hemen ileri atılmış ve deveyi vahşice katletmişti.
|
| Muhammed Celal Şems |
Bunun üzerine onlar liderlerini çağırdılar. O (da) acele ile (gelip dişi devenin ayak) bileklerini kesti.
|
| Muhammed Esed |
Ama onlar (en yakın) adamlarını çağırdılar; o (gelir gelmez kötü bir işe) kalkıştı ve (hayvanı) vahşice boğazladı.
|
| Mustafa Çevik |
Bu haber başlarındaki yöneticilerine ulaşınca, onlardan biri suyun başına gelip sınanmak üzere gönderilmiş olan deveyi vahşice katletti.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Derken onlar, (çete başı olan) arkadaşlarını çağırdılar. Kafa kafaya verdiler... ve nihayet o, (deveyi) gaddarca boğazladı.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(28-29) Ve onlara haber ver ki, «Muhakkak su, onların aralarında taksimlidir. Her bir içiş için (nöbetinde sahibi) hazır bulunmuş olacaktır.» Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü.
|
| Ömer Öngüt |
Bir arkadaşlarını çağırdılar. O da cüret edip bıçağını çekerek deveyi kesti.
|
| Şaban Piriş |
Arkadaşlarını çağırdılar, o da elini uzatıp deveyi vahşice boğazladı.
|
| Sadık Türkmen |
Onlar bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağa sarılarak deveyi kesti.
|
| Seyyid Kutub |
Ama onlar bir arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıcını çekerek hayvanı cansız yere serdi.
|
| Suat Yıldırım |
Onlar en yakın arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çıkarıp deveyi kesti.
|
| Süleyman Ateş |
Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip (deveyi) kesti.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Derken arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağı kaptığı gibi deveyi kesti.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi.'
|
| Ümit Şimşek |
Onlar arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağını çekip deveyi kesti.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Arkadaşlarını çağırdılar, o da hançerini kapıp deveyi boğazladı.
|