| Abdulbaki Gölpınarlı |
Hemen gidin de biz deyin, şüphe yok ki Rabbinin iki peygamberiyiz bizimle gönder İsrâiloğullarını ve onlara azap verme. Rabbinden delille geldik sana, esenlik hidâyete uyana.
|
| Abdullah Parlıyan |
Hemen O'na gidin ve deyin ki: Biz ikimiz senin Rabbinin elçileriyiz. Bunun için, İsrailoğullarının bizimle gelmesine izin ver ve onlara artık işkence etme. Biz sana, Rabbimizden delille geldik. Selamet ve saadete erenler ancak doğru yolu tutanlardır.
|
| Adem Uğur |
Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır.
|
| Ahmed Hulusi |
"Artık ona gelin ve deyin ki: Gerçekten senin Rabbinin Rasûlleriyiz! İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, onlara azap etme! Gerçekten biz sana, senin Rabbin tarafından bir mucize olarak geldik. . . Selâm, kılavuza tâbi olanlara olsun. "
|
| Ahmet Tekin |
Firavun’a gittiler.'Biz Rabbinin elçileriyiz. İsrâiloğulları’nı temel hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmasına son vererek bizimle gönder. Onlara eziyet etme, işkence yapma. Biz sana Rabbinden hak peygamber olduğumuzu gösteren mûcizelerle geldik. Allah’tan gelen, Allah’ın hidayet rehberiyle öğrettiği di-ne girip uygulayanlara, hukukun üstün, hakkın ve adaletin belirleyici güç, barışın hâkim olduğu güvenli bir dünya düzeni ve selâmet yurdu, cennet vardır' dediler.
|
| Ahmet Varol |
Haydi ona gidip deyin ki: 'Biz Rabbinin iki elçisiyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder ve onlara işkence etme. Şüphesiz biz sana Rabbinden ayetle geldik. Selâm hidayete uyanların üzerinedir.
|
| Ali Bulaç |
"Haydi ona gidin de deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrailoğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azab verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Hemen gidin de Firavun’a deyin ki, biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artık İsrail Oğullarını bizimle gönder. (Şam’a gitsinler, esaret ve kölelikten, eziyyetten kurtulsunlar). Onlara azap etme (oğullarını öldürüp işkence yapma). Biz, sana, Rabbinden bir mucize ile geldik. Dünya ve ahiret selâmeti, hidayete (tevhid dinine) tabi olanlaradır.
|
| Ali Ünal |
“Ona varın ve şöyle deyin: ‘Biz, (seni yaratan, yaşatan ve rızıklandıran) Rabbinin iki elçisiyiz. İsrail Oğulları’nı bizimle gönder ve onlara daha fazla işkence etme. Şurası kesin ki, sana Rabbinden apaçık bir delille geldik. Saadet ve nihaî kurtuluş, ancak Allah’ın yolunda gidenleredir.
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Ona gidin ve şöyle söyleyin: Doğrusu, biz senin Rabbinin peygamberleriyiz. İsrâiloğullarını bizimle beraber gönder; onlara bir eziyet etme! Rabbinden sana bir âyet getirdik. Selam/esenlik doğru yolda gidene olsun.”
|
| Bekir Sadak |
(46-48) Allah: Korkmayin, Ben sizinle beraberim; gorur ve isitirim. Ona gidin soyle soyleyin: «Dogrusu biz senin Rabbinin elcileriyiz. israilogullarini bizimle beraber gonder, onlara azabetme; Rabbinden sana bir mucize getirdik; selam, dogru yolda gidene olsun! Dogrusu bize, yalanlayip sirt cevirene azap edilecegi vahyolundu.»
|
| Celal Yıldırım |
Ona gidin de deyin ki: «Biz şüphen olmasın ki Rabbın elçileriyiz; artık israil oğulları'nı bizimle gönder de onlara azâb etme; gerçekten sana Rabbinden bir mu'cizeyle geldik. Selâm doğru yola uyana olsun.»
|
| Cemal Külünkoğlu |
(47-48) Hemen ona gidiniz ve deyiniz ki: “Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğulları'nın bizimle birlikte Mısır'dan ayrılmalarına izin ver! Onlara işkence etme! Sana Rabbinden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O'nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır. Bize gelen vahye göre, Allah'ın ayetlerini yalanlayarak gerçeğe sırt çevirenler azaba uğrayacaklardır.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(46-48) Allah: Korkmayın, dedi; Ben sizinle beraberim; görür ve işitirim. Ona gidin şöyle söyleyin: 'Doğrusu biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, onlara azabetme; Rabbinden sana bir mucize getirdik; selam, doğru yolda gidene olsun! Doğrusu bize, yalanlayıp sırt çevirene azap edileceği vahyolundu.'
|
| Diyanet Vakfi |
Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır.
|
| Edip Yüksel |
“Ona varın ve deyin ki, ‘Biz ikimiz Efendinin elçileriyiz. İsrailoğullarına yaptığın işkenceye son ver ve onları bizimle gönder. Biz sana, Efendinden bir ayet ile geldik. Doğru yolu izleyenlere selam (barış) olsun.’“
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Haydin varın da ona deyin ki haberin olsun biz rabbının Resulleriyiz, artık Benî İsraîli bizimle gönder ve onları ta'zib etme, biz sana rabbından bir âyetle geldik, selâm da doğruya tabi' olanadır
|
| Erhan Aktaş |
Hemen ona gidin: “Kuşkusuz ki biz Rabb’inin iki rasulüyüz. Artık İsrailoğulları’nı bizimle gönder ve onlara azap etme. Doğrusu biz sana bir âyet1 ile geldik. Selam2 doğru yola3 uyanlaradır.
1- Rabb’inden mesaj getirdik. 2- Esenlik. 3- Vahye.
|
| Gültekin Onan |
"Haydi ona gidin de deyin ki: Biz senin rabbinin elçileriyiz, İsrailoğullarını bizimle birtikte gönder ve onlara (artık) azab verme. Sana rabbinden bir ayet ile geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun."
|
| Hakkı Yılmaz |
Hemen ona gidin de ona; ‘Şüphesiz biz Rabbinin iki elçisiyiz. Artık İsrâîloğulları'nı bizimle gönder ve onlara azap etme; kesinlikle biz sana Rabbinden bir alâmet/gösterge ile geldik. Selâm kılavuza uyanlaradır.
|
| Harun Yıldırım |
Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır.
|
| Hasan Basri Çantay |
«Hemen gidin de ona (şöyle) deyin: — Biz Rabbinin iki elçisiyiz. Artık İsrâîl oğullarını bizimle gönder. Onlara işkence etme. Biz sana Rabbinden hakıykî bir âyet getirdik. Selâm (ve selâmet), doğruya tâbi olanlara».
|
| Hayrat Neşriyat |
'Böylece ona gidin de şöyle söyleyin: 'Şübhe yok ki biz, Rabbinin iki elçisiyiz; artık İsrâiloğullarını bizimle berâber gönder, onlara eziyet etme! (Biz) gerçekten Rabbinden bir mu'cize ile sana geldik. Selâm ise, hidâyete tâbi' olanlaradır.’ '
|
| İbni Kesir |
Haydi ona gidin ve deyin ki: Doğrusu biz, senin Rabbının elçileriyiz. Artık İsrailoğullarını bizimle gönder ve onlara azab etme. Hem biz, Rabbından sana bir ayetle geldik. Hidayete tabi olanların üzerine selam olsun
|
| İskender Evrenosoğlu |
O halde ikiniz ona gidin ve ona şöyle söyleyin: “Muhakkak ki biz, senin Rabbinin iki resûlüyüz. İsrailoğulları'nı artık bizimle beraber gönder ve onlara azap etme! Sana Rabbinden âyet (mucize) getirdik. Ve hidayete tâbî olanlara selâm olsun.”
|
| Kadri Çelik |
“Haydi ona gidin de deyin ki: “Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrail oğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azap verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Tamam artık ona gidin deyin ki: "Biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını gönder. Azap etme onlara. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam hidayete erenleredir.
|
| Mehmet Okuyan |
Ona (Firavun’a) gidin ve deyin ki: ‘Şüphesiz ki biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder; onlara eziyet etme! Elbette biz sana Rabbinden bir delil ile geldik. Selam, rehbere (vayhe) uyanlara olacaktır.
|
| Muhammed Celal Şems |
“İkiniz kendisine gidin ve ona deyin ki, “Biz Rabbinin peygamberleriyiz. İsrâiloğulları’nı bizimle beraber gönder. Onlara eziyet etme. Biz sana muhakkak Rabbinden büyük bir mucize getirdik. Hidayete uyana, (Yüce Allah tarafından) selam olsun.”
|
| Muhammed Esed |
Öyleyse artık ona gidin ve deyin ki: 'Biz ikimiz senin Rabbinin elçileriyiz; bunun için, İsrailoğulları'nın bizimle gelmesine izin ver ve onlara (artık) sıkıntı çektirme. Biz sana Rabbinden bir mesajla geldik; ve (bil ki O'nun bahşedeceği) nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O'nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır:
|
| Mustafa Çevik |
45-48 Daha sonra Musa ve Harun her ikisi birden dediler ki: “Rabbim! Bizim
Senin adına yapacağımız bu davete karşılık Firavun’un bize düşmanca davranıp, şiddet uygulamasından ve daha çok azgınlaşmasından korkuyoruz.” Allah da onlara şöyle buyurdu: “Korkmayın! Ben her şeyi işitip görmekteyim ve sizinle birlikteyim, sizi koruyup gözetmekteyim, şimdi doğruca ona gidin ve deyin ki: “Biz ikimiz Rabbimizin elçileriyiz. Allah’ın kulları üzerindeki baskı ve zulmünden vazgeç, çünkü onların da, senin de, bizim de Rabbimiz ve ilahımız yalnızca Allah’tır.” Bizler; Allah adına, seni ve beraberindekileri gerçeğe, yaratılış sebebiniz olan, sınırlarını Allah’ınbelirlediği bir hayatı yaşamaya davet ediyoruz.
Dünyada ve âhirette selamet ve mutluluğa ancak bu davete uygun yaşamakla ulaşılabilir. Şu İsrailoğullarına zulmetmekten de vazgeç ve onları özgür bırakıp bizimle gelmelerine izin ver. Ey Firavun! Rabbimizin davetinden yüz çeviren nankör ve zalimlerin, dünyada da âhirette de çetin bir azaba uğratılacağı bize vahyedildi.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Haydi, artık ona gidiniz ve deyiniz ki: "Biz ikimiz Rabbinin elçileriyiz; artık İsrailoğullarının bizimle birlikte çıkıp gitmesine izin ver; onlara yaptığın işkenceye de derhal bir son ver! Doğrusu biz sana Rabbinden bir belgeyle gelmişiz; sonuçta gerçek kurtuluş, O'nun yolunu izleyenlerin olacaktır.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
«Haydin ona varıp da deyiniz ki, şüphe yok biz Rabbin iki resûlüyüz. Artık İsrailoğullarını bizimle beraber gönder ve onlara işkence etme, biz sana muhakkak Rabbin tarafından mûcize ile geldik. Selâm ise hidâyete tâbi olan kimse üzerinedir.»
|
| Ömer Öngüt |
Hemen ona gidin ve deyin ki: “Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder ve onlara azap etme. Hem biz Rabbinden sana bir âyet (mucize) ile geldik. Selâm hidayete tâbi olanlara olsun!”
|
| Şaban Piriş |
Haydi gidin ona ve deyin ki: Biz, Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder, onlara eziyet etme. Biz sana Rabbin'den bir mucize getirdik. Selam yol göstericiye uyanlara.
|
| Sadık Türkmen |
Haydi ona gidin ve deyin ki: “Gerçekten biz Rabbinin iki elçisiyiz. İsrailoğulları’nı bizimle birlikte gönder, onlara azap etme. Sana Rabbinden bir ayet/mesaj getirdik; ’Doğru yola tâbi olan kimseye selâm olsun!’
|
| Seyyid Kutub |
Ona varınız ve deyiniz ki; 'Biz Rabbinin sana gönderdiği elçileriz. İsrailoğullarının bizimle birlikte Mısır'dan ayrılmalarına izin ver. Onlara işkence etme. Sana Rabbi'inden, doğru söylediğimizi kanıtlayacak mucizeler ile geldik. Doğru yola girenler esenliğe ereceklerdir.
|
| Suat Yıldırım |
"Haydi varın da şöyle deyin ona: Rabbin tarafından gönderilen elçileriz biz sana!İsrailoğullarını bizimle gönder ve işkence etme onlara!Rabbinden bir belge ile geldik biz sana. Kurtuluş hastır, bu doğru yolu tutanlara!"
|
| Süleyman Ateş |
"Haydi, varın ona, deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz; İsrâil oğullarını bizimle gönder, onlara azâb etme. Biz Rabbinden sana bir âyet getirdik. Esenlik, hidâyete uyanlaradır."
|
| Süleymaniye Vakfı |
Hemen gidin de ona deyin ki “Biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrail oğullarını serbest bırak da bizimle gelsinler. Onlara eziyet edip durma. Bak, biz sana Rabbinden bir belge (ayet) getirdik. O’nun yoluna giren esenlik ve güvenliğe (selamete) erer.
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Haydi ona gidin de deyin ki: -Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrailoğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azab verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.»
|
| Ümit Şimşek |
'Ona gidin ve deyin ki: Biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarına artık eziyet etme; onları bizimle gönder. Biz sana Rabbinden bir âyet getirmiş bulunuyoruz. Selâm, doğru yolu tutanların üzerine olsun.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Hadi gidin ona! Deyin ki; "Biz senin Rabbinin iki resulüyüz. İsrailoğullarını bizimle gönder, onlara işkence etme! Rabbinden sana bir mucize getirdik. Selam, hidayete uyanlaradır."
|