20 - Tâ-Hâ suresi 110. âyet meali

يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يُحِيطُونَ بِهِ عِلْمًا
Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yuhîtûne bihî ılmâ(ılmen).
  
ya'lemu bilir
mâ beyne eydî-him onların elleri arasında olan şeyler, onların önlerindeki
ve mâ halfe-hum ve onların arkalarında olan şeyler
ve lâ yuhîtûne ve ihata edemez, kavrayamaz,
bihî ona
ılmen ilim olarak, ilimle
   
Abdulbaki Gölpınarlı Önlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.
Abdullah Parlıyan Çünkü O Allah, tüm insanların olmuş olacak, gelmiş gelecek her yaptıklarını bilir. Ama onlar Allah'ı bilgileriyle kavrayamazlar.
Adem Uğur O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
Ahmed Hulusi Onların önlerindekini de, arkalarındakini de (geçmiş ve geleceklerini) bilir. . . O'nun ilmini ihâta edemezler.
Ahmet Tekin Allah onların âşikare, saklı gizli yaptıklarını da, gelecekte yapacaklarını da bilir. Onların hiçbirinin ilmi, onu anlamaya, kavramaya yetmez.
Ahmet Varol O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlarsa O'nu bilgi bakımından kuşatamazlar.
Ali Bulaç O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Ali Fikri Yavuz Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
Ali Ünal Allah, bütün kullarını gelecekte ve o Yargı Günü’nde neyin beklediğini ve onların dünyadaki bütün halleri, ne yapıp ne söyledikleri dahil bütün geçmişlerini bilir, (bilir de, bazılarına bazıları hakkında şefaat etme yetkisi verir;) o (kul)lar ise, (bunu bilmedikleri gibi,) bilme kapasiteleriyle Allah’ı da asla kavrayamazlar.
Bayraktar Bayraklı “O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onlar, bilgi olarak Allah'ı kuşatamazlar.”
Bekir Sadak Allah onlarin gecmislerini de, geleceklerini de bilir. Onlarin hicbirinin ilmi ise O'nu kusatamaz.
Celal Yıldırım Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir; onların ilmi ise, O'nu kuşatamaz, kavrayamaz.
Cemal Külünkoğlu (Allah) onların önlerindeki (gelecekleri)ni ve arkalarındaki (geçmişleri)ni bilir. Onların bilgisi ise O'nu(n bilgisini) asla kavrayamaz.
Diyanet İşleri (eski) Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
Diyanet Vakfi O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz.
Edip Yüksel Hiç kimse O’nu bilgice kavrayamazken, O onların geçmişini de geleceğini de bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ılmen ihata edemezler
Erhan Aktaş Onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir.1 Ama onlar, O’nu bilgice kavrayamazlar.2

1- Onların geleceğini de geçmişini de bilir. 2- Allah’ın bilgisinin sınırsızlığını.
Gültekin Onan O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Hakkı Yılmaz Allah, yardım görmeyenlerin önlerindeki ve arkalarındaki şeyleri bilir. Onlar ise O'nu bilgice kuşatamazlar.
Harun Yıldırım O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
Hasan Basri Çantay O, onların önlerindekileri de, arkalarındakilerini de bilir. Onların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
Hayrat Neşriyat '(O) onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; ve (onlar) bunu ilmen kuşatamazlar.'
İbni Kesir O, onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onların hiç birinin ilmi asla bunu kavrayamaz.
İskender Evrenosoğlu (Allah), onların önündeki(leri) ve arkasındaki(leri) (onların geçmişini ve geleceğini) bilir ve onu, ilim ile ihata edemezler (bilemezler).
Kadri Çelik O, önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp ihata edemezler.
Mehmet Ali Eroğlu Arkalarındakini de önlerindekini de bilir. Onlar ilim cihetiyle onu kavrayamazlar.
Mehmet Okuyan (Allah şefaat bekleyenlerin) önündekilerini de arkalarındakini de bilir. Onlar, bilgi bakımından O’nu kuşatamazlar.
Muhammed Celal Şems O, onların önünde ve ardında ne varsa, hepsini bilir. O’nu ilimleriyle kuşatamazlar.
Muhammed Esed (Çünkü) O, insanların gözleri önünde olanı da, onlardan saklı tutulanı da bütünüyle bilmektedir, ama onlar O'nu bilgice asla kuşatamazlar.
Mustafa Çevik 110-111 Allah insanların sakladıklarını, açıktan yaptıklarını, önlerinde, arkalarında ne bıraktılarsa hepsini bilir ve herkese hak ettiği karşılığı verir. Hesap Günü ezeli ve ebedî olan, ilmi ile her şeyi yaratıp, nizamını kuran, varlığı hiçbir şeye bağlı olmayan Allah karşısında herkes saygı ile eğilip, yaptıklarının karşılığını endişe içinde bekleyecek, sonunda Allah’ın davetinden yüz çevirip suçlu ve günahkâr olarak dünya hayatlarını tamamlamış olanlar hüsrana uğrayacaklar.
Mustafa İslamoğlu O onların bildiklerini de, bilmediklerini de biliyor; fakat insan bilgi (kapasitesinin sınırlılığı) sebebiyle bunu asla kavrayamaz.
Ömer Nasuhi Bilmen Onların ilerisinde olanı da, gerilerinde olanı da bilir. Onlar ise O'nu ilmen ihata edemezler.
Ömer Öngüt Allah onların geçmişlerini de geleceklerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu kavrayamaz.
Şaban Piriş Allah, önlerindekini de; arkalarındakini de bilir. Onların ilmi bunu kavrayamaz.
Sadık Türkmen O (Allah) onların, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Onlar ise ilimce onu kavrayıp kuşatamazlar.
Seyyid Kutub Allah, insanların geçmişlerini ve geleceklerini tümü ile bilir,
Suat Yıldırım O, onların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu asla kavrayamaz.
Süleyman Ateş O, onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar.
Süleymaniye Vakfı Yaptıklarını da geriye bıraktıklarını da O bilir. Ama onlar (şefaat edecekler) bunları bilemezler.
Tefhim-ul Kuran O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatmazlar.
Ümit Şimşek Allah onların geçmişini de bilir, geleceğini de. Onların bilgisi ise Allah'ı kuşatamaz.
Yaşar Nuri Öztürk Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.