| Abdulbaki Gölpınarlı |
Orada, onlara bir kadının hükümdâr olduğunu gördüm ve kendisine her şey verilmiş ve bir de çok büyük tahtı var.
|
| Abdullah Parlıyan |
Sebe' halkına bir kadının hükümdar olduğunu gördüm. Öyle bir kadın ki, kendisine herşey verilmiş, güçlü bir yönetimi ve büyük bir tahtı var.
|
| Adem Uğur |
Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
|
| Ahmed Hulusi |
"Doğrusu ben, onlara (Sabalılar'a) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve hükümranlık tahtı olan bir kadın buldum. "
|
| Ahmet Tekin |
'Sebe’ halkına kraliçe sıfatıyla hükümdarlık eden liyâkatli, yiğit bir kadınla karşılaştım. Kendisine her şey verilmiş. Muazzam bir tahtı var.'
|
| Ahmet Varol |
Ben, onlara [1] hükmeden, kendisine her şeyden (bolca) verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın buldum.
|
| Ali Bulaç |
"Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Gerçekten ben bir kadın buldum, Sebe’ halkına padişahlık yapıyor, kendisine (padişahların muhtaç olduğu) her şey verilmiş. Muhteşem bir tahtı da var.
|
| Ali Ünal |
“Sebe’yi bir kadın hükümdarın yönettiğini gördüm. Kendisine (bir hükümdarın sahip olması beklenen) her şey verilmiş. Çok büyük bir tahta, (belli ki güçlü bir yönetime) sahip.
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Sebe'lilere hükmeden bir kadın buldum. Kendisine her şeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var.”
|
| Bekir Sadak |
(22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve milletinin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bunun icin, dogru yolu bulamazlar. O cok buyuk arsin sahibi olan Allah'tan baska tanri yoktur» dedi. SÙ
|
| Celal Yıldırım |
Şüphen olmasın ki ben, ülkesi halkına hükmeden ve (bu hususta gereken ne ise) kendisine her şeyden (bir pay) verilen, aynı zamanda büyük bir tahtı bulunan bir kadına rastladım.
|
| Cemal Külünkoğlu |
“Ben, o yörenin halkını yöneten bir kadınla karşılaştım. Kendisine her şey bolca verilmiş, görkemli bir tahtı var.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(22-26) Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur' dedi.
|
| Diyanet Vakfi |
Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
|
| Edip Yüksel |
“Onları sahiplenen bir kadın buldum. Kendisine her şeyden verilmiş ve büyük bir sarayı var.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Çünkü ben bir kadın buldum, onlara meliklik ediyor, kendisine her şeyden verilmiş, azametli bir tahtı da var
|
| Erhan Aktaş |
“Onlara yöneticilik yapan bir hanım buldum. Ona her şeyden verilmiş. Çok görkemli bir tahtı var.”
|
| Gültekin Onan |
"Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var."
|
| Hakkı Yılmaz |
(22-26) Derken, çok beklemeden Hüdhüd geldi de, “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru ve önemli bir haber getirdim. Şüphesiz ki, Sebelilere hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve çok büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum. Onu ve toplumunu, Allah'ın astlarından güneşe boyun eğip teslimiyet gösterirler/taparlar buldum. Şeytan da göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a boyun eğip teslimiyet göstermesinler/kulluk etmesinler diye kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için de onlar kılavuzlanan doğru yolu bulamıyorlar. –Allah, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayandır, büyük arşın sahibidir–” dedi.
|
| Harun Yıldırım |
Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
|
| Hasan Basri Çantay |
«Hakıykat, orada bir kadını onlara hükümdarlık eder buldum. Kendisine her şey verilmişdir. Onun bir de çok büyük bir tahtı var».
|
| Hayrat Neşriyat |
'Gerçekten ben, onlara (Sebe’lilere) hükümdârlık eden ve kendisine herşeyden(bir nasib) verilmiş ve kendisi için büyük bir taht bulunan (Belkıs adında) bir kadın buldum!'
|
| İbni Kesir |
Ora halkına hükmeden, her şeyden kendisine bolca verilmiş olan ve büyük bir tahta sahip bir kadın buldum.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Gerçekten ben, onlara melik olan (hükümdarlık yapan) bir hanım buldum. Ona, herşeyden verilmiş ve onun büyük bir arşı (tahtı) var.
|
| Kadri Çelik |
“Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum. Ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük de bir tahtı var.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Liyakatli bir kadın buldum. O Sebe'ye meliktir. Her şeyden pay verilmiş, büyük tahtı var.
|
| Mehmet Okuyan |
Kendisine her şeyden (bolca) verilmiş ve büyük de bir tahtı olan bir hanımı (Belkıs’ı) onları yönetir buldum.
|
| Metin Durali |
Çünkü ben, orada onlara hükümdarlik eden, kendisine her sey verilmis, yüce bir tahti (Ülkenin genisligini, zenginligi ve idarecinin üstün seviyeli ve dirayetli birisi oldugunu anlatmak istemistir. Yani buradaki taht mecazidir.) olan bir kadin buldum.Detayli açiklama için: https://kurankissalarininsistematigi.wordpress.com/2013/12/03/8-bolum-hz-suleyman-peygamber-ve-hudhud/
|
| Muhammed Celal Şems |
“Ben, onlara hükümdarlık eden bir kadını gördüm. Kendisine her (nimetten) pay verilmiştir ve muhteşem bir tahtı (da) vardır.”
|
| Muhammed Esed |
"Oranın halkına bir kadının hükmettiğini gördüm; (öyle bir kadın ki,) kendisine (iyi ve güzel) şeylerin hepsinden (cömertçe) verilmiş; güçlü de bir yönetimi var.
|
| Mustafa Çevik |
20-26 Bir gün de, Süleyman kuşlarını denetliyordu ki, Hüdhüd’ün aralarında olmadığını gördü ve diğerlerine sordu, “Hüdhüd’ü aranızda göremiyorum, yoksa yine kayıplara mı karıştı? Bu sefer bana geçerli bir mazeret bildirmezse ona ağır bir ceza vereceğim ya da boynunu vuracağım. Derken çok geçmeden Hüdhüd çıkıp geldi ve Süleyman’a, “Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Sebe Halkı ile ilgili haberler getirdim. Orada bir kadının halkına yöneticilik yaptığını, her türlü yetkiye sahip olduğunu gördüm, üstelik bir de muhteşem tahtı var fakat O’nun halkı Allah’la birlikte Güneş’i ilah edinmiş, ona da tapıyorlar, şeytan da onlara yaptıkları bu işi cazip göstermiş ve yoldan çıkarmış, bu yüzden de doğru yolu bulamayacak hale gelmişler. Hâlbuki göklerde ve yerde gizli, saklı olanı aklımızdan geçirdiklerimizi ve yaptıklarımızın hepsini bilen Allah’tır ve O’ndan başka hükümlerine boyun eğilecek ilah yoktur, onların da böyle inanıp yaşaması gerekmez mi?” dedi.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Evet ben orada bir kadın buldum ki, o ora halkına yöneticilik yapıyor; (bir iktidara gerekli olan) her şeyden ona da verilmişti; üstelik onun pek muhteşem bir tahtı da vardı.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
«Muhakkak ki ben, bir kadın buldum ki onlara hükümdarlık ediyor ve kendisine her şeyden verilmiş ve onun için pek büyük bir taht da var.»
|
| Ömer Öngüt |
“Oranın halkına hükümdarlık eden, kendisine her türlü imkân verilmiş bir kadınla karşılaştım. Muhteşem bir tahtı da var. ”
|
| Şaban Piriş |
-Ben, orada hükümdarlık eden bir kadın buldum. Bu kadına her şey verilmiş, onun bir de kocaman tahtı var.
|
| Sadık Türkmen |
Onlara hükümdarlık yapan bir kadın buldum; kendisine çok imkân verilmiş, onun büyük bir tahtı var!
|
| Seyyid Kutub |
Ben o yörenin halkını yöneten bir kadınla karşılaştım. Allah ona her şeyi vermiş, görkemli bir tahtı var.
|
| Suat Yıldırım |
Sebe halkını bir kadın hükümdarın yönettiğini gördüm. Kendisine her türlü imkân verilmiş. Onun güçlü bir yönetimi olduğu gibi pek büyük bir tahtı da var.
|
| Süleyman Ateş |
"Ben onlara hükümdarlık eden bir kadın buldum, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı var."
|
| Süleymaniye Vakfı |
Orada bir kadına rastladım; onları egemenliği altına almış ve ona her şeyden verilmiş; büyük bir arşı da var.
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var.»
|
| Ümit Şimşek |
'Orada, onları yöneten bir kadın hükümdar buldum ki, her türlü imkâna sahip; pek büyük bir de tahtı var.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Sabâlılara hükmeden bir kadın buldum. Kendisine herşeyden bir pay verilmiş, kocaman bir tahtı var."
|