27 - Neml suresi 27. âyet meali

قَالَ سَنَنظُرُ أَصَدَقْتَ أَمْ كُنتَ مِنَ الْكَاذِبِينَ
Kâle se nenzuru e sadakte em kunte minel kâzibîn(kâzibîne).
  
kâle dedi
se nenzuru bakacağız
e
sadakte doğru söyledin
em yoksa, veya
kunte sen oldun
min el kâzibîne yalancılardan
   
Abdulbaki Gölpınarlı Süleyman, bakayım dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?
Abdullah Parlıyan Süleyman: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin? Bunu göreceğiz” dedi.
Adem Uğur (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Ahmed Hulusi (Süleyman) dedi ki: "Bakalım, anlattığın doğru mu, yoksa yalancılardan mısın?"
Ahmet Tekin Süleyman İbibiğe:'Bakacağız, doğru mu söyledin, yoksa sen de yalan söyleyenlerden misin?' dedi.
Ahmet Varol (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: 'Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun!
Ali Bulaç (Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi.
Ali Fikri Yavuz (Süleyman Hüdhüd adlı kuşa şöyle) dedi: “- Bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?
Ali Ünal Süleyman, “Göreceğiz” dedi, “doğru mu söylüyorsun, yoksa bir yalancı mısın?”
Bayraktar Bayraklı Süleyman şöyle dedi: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!”
Bekir Sadak Suleyman soyle soyledi: «Dogru mu soyluyorsun, yoksa yalancilardan misin, bakacagiz.»
Celal Yıldırım Süleyman ona dedi ki: «Bir bakalım doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?»
Cemal Külünkoğlu (Süleyman, Hüdhüd'e) şöyle dedi: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!”
Diyanet İşleri (eski) Süleyman şöyle söyledi: 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.'
Diyanet Vakfi (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Edip Yüksel Dedi ki, “Doğru mu konuştun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.”
Elmalılı Hamdi Yazır Bakalım, dedi: sadık mısın yoksa yalancılardan mı oldun?
Erhan Aktaş Süleyman, Hudhud’a: “Bakacağız! Doğru mu söyledin yoksa yalan mı!” dedi.
Gültekin Onan (Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi.
Hakkı Yılmaz (27-28) Süleymân dedi ki: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. Şu mektubumu götür, onu kendilerine bırak, sonra onlardan biraz geri çekil de bak, neye dönecekler.”
Harun Yıldırım (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Hasan Basri Çantay (Süleyman) dedi: «Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun»?
Hayrat Neşriyat (Süleymân, Hüdhüd’e) dedi ki: 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın; bakacağız!'
İbni Kesir Dedi ki: Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?
İskender Evrenosoğlu (Süleyman A.S): "Sen doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın (yalancılardan mı oldun) bakacağız." dedi.
Kadri Çelik (Süleyman,) “Göreceğiz bakalım; doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?” dedi.
Mehmet Ali Eroğlu "Eh bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın?" (O kuşa böyle) demiştir.
Mehmet Okuyan (Süleyman, Hüdhüd’e) şöyle demişti: “Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
Metin Durali (Süleyman) dedi ki: «Dogru mu söyledin, yoksa yalancilardan misin, bakacagiz.

(Mahkûm olup da günlük islerde görev almis mahkûmlar firar ederse büyük cezalar veriliyor ve sayet mahkûm firar ederde baska bir suça karisirsa ölüm cezasi veriliyordu. Bu mektubu götür bakalim yalancilardan misin derken de aslinda Hüdhüdün çektigi ceza kendisine hatirlatiliyordu. Çünkü Hüdhüd önemli bir olayi örtbas etmek için yalanci sahitlik yapmistir ve mahkûm olmasindaki sebep de budur. Detayli açiklama için: https://kurankissalarininsistematigi.wordpress.com/2013/12/03/8-bolum-hz-suleyman-peygamber-ve-hudhud/)
Muhammed Celal Şems (Süleyman) dedi ki: “Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz.”
Muhammed Esed (Süleyman): "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan biri misin, bunu göreceğiz!" dedi,
Mustafa Çevik Bunun üzerine Süleyman da Hüdhüd’e, “Göreceğiz bakalım bu söylediklerin doğru mu, yoksa Sebe halkı hakkında yalan mı söylüyorsun?” dedi.
Mustafa İslamoğlu (Süleyman): "Doğru mu söylüyorsun yoksa yalancının teki misin, göreceğiz" dedi (ve ekledi):
Ömer Nasuhi Bilmen Hazreti Süleyman Hüdhüd'e dedi ki: «Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun?»
Ömer Öngüt Süleyman dedi ki: “Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız!”
Şaban Piriş Süleyman: -Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız, dedi.
Sadık Türkmen (SÜLEYMAN) dedi ki: “Bakacağız, doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mı oldun.
Seyyid Kutub Süleyman, hüdhüd'e dedi ki; «Göreceğiz bakalım, doğru mu söylüyorsun yoksa yalancının biri misin?»
Suat Yıldırım (27-28) "Bakalım, dedi Süleyman, doğru mu söyledin, yoksa yalancının teki misin, bunu anlayacağız. Sen şimdi şu mektubumu götür, bırak onların yanına, sonra onlardan biraz uzaklaş ve ne yapacaklarını gözle."
Süleyman Ateş (Süleymân): "Bakalım, dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?"
Süleymaniye Vakfı Süleyman dedi ki, bakacağız; doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın?
Tefhim-ul Kuran (Süleyman:) «Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?» dedi.
Ümit Şimşek Süleyman 'Göreceğiz,' dedi. 'Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancının biri misin?
Yaşar Nuri Öztürk Süleyman dedi: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz!"

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.