27 - Neml suresi 20. âyet meali

وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَا أَرَى الْهُدْهُدَ أَمْ كَانَ مِنَ الْغَائِبِينَ
Ve tefekkadat tayra fe kâle mâliye lâ eral hudhude em kâne minel gâibîn(gâibîne).
  
ve tefekkada ve yoklama yaptı
et tayra kuş(lar)
fe o zaman, böylece
kâle dedi
mâ-liye niçin ben
lâ erâ görmüyorum
el hudhude Hüdhüd (kuşu)
em yoksa, veya
kâne oldu
min el gâibîne gaîb olanlardan, kaybolanlardan
   
Abdulbaki Gölpınarlı Kuşları araştırdı da ne oldu dedi, hüdhüdü görmüyorum, yoksa bir yere mi gidip gizlendi?
Abdullah Parlıyan Ve bir gün ordunun kuşlar bölümüne göz gezdirirken: “Hüdhüdü niçin göremiyorum?” dedi. “Yoksa kayıplara mı karıştı?
Adem Uğur (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?
Ahmed Hulusi (Süleyman bir gün) kuşları gözden geçirdi ve "Niye Hüdhüd'ü göremiyorum. . . Yoksa kayıp mı oldu?" dedi.
Ahmet Tekin Süleyman uçar kuvvetleri, kuşları gözden geçirdi, denetledi.'İbibiği niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?' dedi.
Ahmet Varol Kuşları denetledi ve dedi ki: 'Neden Hudhud'u göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu?
Ali Bulaç Kuşları denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?"
Ali Fikri Yavuz Bir de Süleyman kuşları teftiş etti de şöyle dedi: “- Hüdhüd’ü niye (yerinde) göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?
Ali Ünal Süleyman, (bir başka zaman bir münasebetle) kuşları teftiş etti ve “Hüdhüd’ü neden göremiyorum? (Neden yerinde, vazifesinin başında değil?) Yoksa kayıplara mı karıştı?” diye sordu.
Bayraktar Bayraklı Kuşları teftiş etti de dedi ki: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?”
Bekir Sadak (20-21) Suleyman, kuslari arastirarak: «Hudhud'u nicin goremiyorum? Yoksa kayiplarda mi? Bana apacik bir delil getirmelidir; yoksa onu ya siddetli bir azaba ugratirim yahut keserim» dedi.
Celal Yıldırım Bir de kuşları denetleyip araştırdı, derken, «nerede Hüdhüd'ü (çavuşkuşu) göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı ?
Cemal Külünkoğlu Süleyman, ordusunun kuşlardan oluşan birliğini denetlerken dedi ki: “Hüdhüd'ü niçin göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?”
Diyanet İşleri (eski) (20-21) Süleyman, kuşları araştırarak: 'Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım yahut keserim' dedi.
Diyanet Vakfi (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?
Edip Yüksel Kuşları denetledi ve, “Neden hüdhüdü görmüyorum, yoksa kaçak mı?“ dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Bir de kuşları teftiş etti de bana dedi: ne oluyor hüdhüdü görmüyorum? Yoksa gaiblere mi karıştı?
Erhan Aktaş Süleyman kuş topluluğunu yokladı. Sonra: “Hudhud’u niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” dedi.
Gültekin Onan Kuşları denetledikten sonra dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?"
Hakkı Yılmaz (20-21) Ve Süleymân kuşları gözden geçirdi de sonra, “Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu? Onu kesinlikle çetin bir azap ile azaplandıracağım yahut onu boğazlayacağım yahut da bana apaçık bir delil/güç getirecek” dedi.
Harun Yıldırım (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?
Hasan Basri Çantay (Süleyman) kuşları araşdırıb dedi ki: «Hüdhüdü neye görmüyorum? Yoksa gaaiblerden mi oldu»?
Hayrat Neşriyat Ve kuşları teftîş edip, şöyle dedi: 'Bana ne oldu da Hüdhüd’ü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?'
İbni Kesir Kuşları araştırarak dedi ki: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu?
İskender Evrenosoğlu Ve kuşları yokladı (teftiş etti). Sonra: "Hüdhüd'ü niçin ben göremiyorum, yoksa o kaybolanlardan mı oldu?" dedi.
Kadri Çelik Ve kuşları denetledikten sonra dedi ki: “Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?”
Mehmet Ali Eroğlu "Lakin Hüdhüd'u niçin göremiyorum?" kuşları teftiş etti dedi: "Yoksa kayıp mı olmuştur?"
Mehmet Okuyan (Süleyman) kuşları denetlemiş ve “Neden Hüdhüd’ü göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu?
Metin Durali Süleyman kuslari gözden geçirdi de sonra dedi ki: Niye hüdhüdü göremiyorum Yoksa kayip mi oldu?

(Dikkatli okunursa hüdhüd kusu ifadesi geçmemektedir. Önemli bir DETAY i daha belirtmem gerekiyor ki Hz. Süleyman kus mantigini biliyor ama O bir kral ve yüzlerce kusun bakimini, temizligini, gida temini ve egitimini O yaptirmiyor. Bu isler için yaninda en az 10-15 kisi çalisiyor olmali ve onlarin arasinda hüdhüd adinda bir çalisan bulunuyor. Detayli açiklama için: https://kurankissalarininsistematigi.wordpress.com/2013/12/03/8-bolum-hz-suleyman-peygamber-ve-hudhud/)
Muhammed Celal Şems (Süleyman) yüce düşünceli kimselere baktığında, (orada birisini göremeyince) dedi ki: “Ne oldu? Hudhud’u görmüyorum. Yoksa o, kayıplara mı (karıştı?)”

( Müfessirler “Hudhud” kelimesinden, genellikle bir kuştan bahsedildiğini düşünürler. Aslında bu bir isim olup, Beni İsmail arasında da çok yaygındı. Hz. Süleyman’ın (a.s.) ordusunda görevli bir mühendisin de adı Hudhud idi. (Bkz: Jewish Encyclopedia) Kitab-ı Mukaddes’e göre bu mühendisin adı “Hudad” idi. (Bkz. II Krallar; 11:14) Arapçada ise bu kelime “Hudhud” olarak telaffuz edilmiştir.)
Muhammed Esed Ve (bir gün) kuşlar arasında göz gezdirirken: "Hüthütü niçin göremiyorum?" dedi, "Yoksa kayıplara mı karıştı?
Mustafa Çevik 20-26 Bir gün de, Süleyman kuşlarını denetliyordu ki, Hüdhüd’ün aralarında olmadığını gördü ve diğerlerine sordu, “Hüdhüd’ü aranızda göremiyorum, yoksa yine kayıplara mı karıştı? Bu sefer bana geçerli bir mazeret bildirmezse ona ağır bir ceza vereceğim ya da boynunu vuracağım. Derken çok geçmeden Hüdhüd çıkıp geldi ve Süleyman’a, “Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Sebe Halkı ile ilgili haberler getirdim. Orada bir kadının halkına yöneticilik yaptığını, her türlü yetkiye sahip olduğunu gördüm, üstelik bir de muhteşem tahtı var fakat O’nun halkı Allah’la birlikte Güneş’i ilah edinmiş, ona da tapıyorlar, şeytan da onlara yaptıkları bu işi cazip göstermiş ve yoldan çıkarmış, bu yüzden de doğru yolu bulamayacak hale gelmişler. Hâlbuki göklerde ve yerde gizli, saklı olanı aklımızdan geçirdiklerimizi ve yaptıklarımızın hepsini bilen Allah’tır ve O’ndan başka hükümlerine boyun eğilecek ilah yoktur, onların da böyle inanıp yaşaması gerekmez mi?” dedi.
Mustafa İslamoğlu Yine o (bir gün) kuşları denetliyordu; birden sordu: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum? Yoksa yine kayıplara mı karıştı?
Ömer Nasuhi Bilmen Ve kuşları teftiş etti de dedi ki: «Bana ne oldu? Hüdhüd'ü göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?»
Ömer Öngüt Kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: “Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?”
Şaban Piriş Kuşları gözden geçirdi ve: -Hüdhüdü neden göremiyorum? dedi. Yoksa, kayıplara mı karıştı?
Sadık Türkmen KUŞLARI teftiş etti. Dedi ki: “Neden Hüthüt’ü göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?
Seyyid Kutub Süleyman, ordusunun kuşlardan oluşan birliğini denetleyince dedi ki «Hüdhüd'ü niçin göremiyorum, yoksa burada değil mi?
Suat Yıldırım Bir de kuşları teftiş etti de: "Hüdhüd’ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?" dedi.
Süleyman Ateş Kuşları teftiş etti, (içlerinde hüdhüdü bulamadı), dedi ki: "Neden hüdhüdü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?"
Süleymaniye Vakfı Süleyman kuşları teftiş etti. “Neden Hüdhüd’ü göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” dedi.
Tefhim-ul Kuran Ve kuşları denetledikten sonra dedi ki: «Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kaybolanlardan mı oldu?»
Ümit Şimşek Kuşları denetlerken, 'Hüdhüdü niye göremiyorum?' dedi. 'Yoksa kayıplara mı karıştı?
Yaşar Nuri Öztürk Kuşları teftiş etti de dedi ki: "Hüdhüd'ü neden göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?"

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.