| Abdulbaki Gölpınarlı |
De ki: Şüphe yok, onun dîninde, özümü yalnız ona bağlayarak Allah'a kulluk etmem emredildi bana.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ey Muhammed! de ki: Şüphe yok bana O'nun dininde, özümü yalnız O'na bağlayarak Allah'a kulluk etmem emredildi.
|
| Adem Uğur |
De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.
|
| Ahmed Hulusi |
De ki: "Kesinlikle hükmolundum ki, sistem ve düzeninde O'ndan başka etken görmemek üzere Allâh'a kulluk edeyim. "
|
| Ahmet Tekin |
'Allah’ın dinini ve düzenini içtenlikle benimseyerek samimiyetle ümmetim içinde uygulayan kul olarak, Allah’ı ilâh tanımakla, candan müslüman olarak Allah’a bağlanmakla, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet etmekle emrolundum.' de.
|
| Ahmet Varol |
De ki: 'Ben dini yalnız O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum.
|
| Ali Bulaç |
De ki: "Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum."
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Ben, Allah’a O’nun dininden ihlâs sahibi olarak ibadet etmekle emrolundum;
|
| Ali Ünal |
De ki: “Bana Din’i bütün yanlarıyla içten kabul ederek ve sadece O’nun rızasını hedef alarak Allah’a ibadet etmem, O’na kul olmam emredildi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
De ki: “Bana, dini Allah'a has kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.”
|
| Bekir Sadak |
De ki: «Dini Allah'a halis kilarak O'na kulluk etmekle emrolundum.»
|
| Celal Yıldırım |
De ki: Ben elbette dini Allah'a hâlis kılarak O'na ibâdetle emrolundum.
|
| Cemal Külünkoğlu |
De ki: “Ben dini Allah'a has kılarak (içten bir inançla) yalnız O'na kulluk etmekle emrolundum.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
De ki: 'Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum.'
|
| Diyanet Vakfi |
De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.
|
| Edip Yüksel |
De ki: “Dini yalnız ALLAH’a has kılarak O’na hizmet etmekle emredildim.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
De ki: ben Allaha, dini onun için halîs kılarak, ıbadet edeyim diye emrolundum
|
| Erhan Aktaş |
De ki: “Ben, dini yalnızca Kendisine özgü kılarak, Allah’a kulluk etmekle emrolundum.
|
| Gültekin Onan |
De ki: "Bana, dini yalnızca O'na halis kılarak Tanrı'ya ibadet etmem buyruldu."
|
| Hakkı Yılmaz |
(11,12) De ki: “Ben, kesinlikle dini yalnızca Kendisine özgü kılarak Allah'a kulluk etmekle emrolundum. Ve bana Müslümanların ilki olmam için emir verildi.”
|
| Harun Yıldırım |
De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu.
|
| Hasan Basri Çantay |
De ki: «Ben, Allaha, Onun dîninde ıhlâs edici olarak, ibâdet etmemle emrolundum».
|
| Hayrat Neşriyat |
(Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Şübhesiz ki ben, dinde O’na (karşı) ihlâslı(samîmî) bir kimse olarak Allah’a kulluk etmekle emrolundum.'
|
| İbni Kesir |
De ki: Ben, dini yalnız Allah'a tahsis ederek ibadet etmekle emrolundum.
|
| İskender Evrenosoğlu |
De ki: "Muhakkak ki ben, Allah'a, dîni O'na halis kılarak kul olmakla emrolundum."
|
| Kadri Çelik |
De ki: “Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Emredildiğim şey" de: "Dini yalnızca Allah'a has kılıp kulluk ederek O'na ibadet etmemdir."
|
| Mehmet Okuyan |
De ki: “Bana, dini O’na özgü kılarak Allah’a kulluk etmem emrolundu.
|
| Muhammed Celal Şems |
De ki: “Şüphesiz bana, itaati yalnız Allah’a has kılarak O’na ibadet etmem emredildi.”
|
| Muhammed Esed |
De ki (ey Muhammed): "İçten bir inançla Allah'a bağlanarak yalnız O'na kulluk etmekle emrolundum;
|
| Mustafa Çevik |
11-14 Ey Peygamber! De ki: “Ben şirkten ve küfürden arınmış bir inançla Allah’a kulluk etmek ve Allah’ın davetine iman edenlere önderlik yapmakla emrolundum. Şayet Rabbime nankörlük ve isyan edersem Hesap Günü azap beni de yakalar. Ben inancımı yalnızca Allah’a has kılarak, yüzümü O’na dönüp, şirk ve küfre sırtımı dönerek, Allah’a itaat ve ibadet ederim.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
De ki: "Elbet, ben, dini Allah'a has kılarak yalnız O'na kulluk etmekle emrolundum;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
De ki: «Şüphe yok ben emrolundum ki, Allah'a onun için dinde muhlis olarak ibadet edeyim.»
|
| Ömer Öngüt |
De ki: "Şüphesiz ki ben, dini yalnız Allah'a hâlis kılarak kulluk etmekle emrolundum. "
|
| Şaban Piriş |
De ki: -Ben, dini Allah’a tahsis ederek ona kulluk etmekle emrolundum.
|
| Sadık Türkmen |
DE Kİ: “Şüphesiz bana; dini O’na özgü kılarak, Allah’a ibadet etmem emredildi!
|
| Seyyid Kutub |
De ki: «Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum.
|
| Suat Yıldırım |
"Bana, din ve ibadetimi yalnız Allah’a has kılarak gönülden O’na kulluk etmem emredildi.
|
| Süleyman Ateş |
De ki: "Bana dini yalnız Allah'a hâlis kılarak, O'na kulluk etmem emredildi."
|
| Süleymaniye Vakfı |
De ki “Bana verilen emir şudur: Bu dine hiçbir şey katmadan[*1] kulluğu Allah'a yap!
[*!]Allah’tan başkasının söz ve hükümleri katılmış din, Allah’ın dini olamaz. Bu yüzden Allah Teâlâ, Kur’an’ın, kendi koyduğu kurallar dışında açıklanmasını en ağır suç, kendini Allah’ın yerine koyma suçu saymıştır. (Hûd 11/1-2)
|
| Tefhim-ul Kuran |
De ki: «Ben, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet etmekle emrolundum.»
|
| Ümit Şimşek |
De ki: Ben halis bir inançla Ona yönelerek Allah'a kulluk etmekle emrolundum.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet/kulluk etmem emredildi."
|