| Abdullah Parlıyan |
Elbiseni, eteğini, bedenini, kişiliğini, kalbini her türlü kirden ve ahlaki noksanlıktan temiz tut.
|
| Ahmed Hulusi |
Elbiselerini (bilincini - beynini) arındır!
|
| Ahmet Tekin |
Elbiseni, kendini, işini, düşünceni, inancını, yolunu, yakınlarını temiz hale getir.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Elbiseni de (daima) temiz tut.
|
| Ali Ünal |
Elbiseni de (her türlü kirden) temizle!
|
| Celal Yıldırım |
Elbiseni temiz tutmaya devam et.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Elbiseni (kendini, kişiliğini, etrafını daima) temiz tut!
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve elbiseni artık temizle
|
| Erhan Aktaş |
Ve elbiseni hemen temizle.1
1- Kaygılarından bir an önce kurtul. Boşuna endişelenme. Sorumluluğunun gereğini yerine getir.
|
| Hakkı Yılmaz |
4-7 kişiliğini lekeleme; temiz tut, şaibeden hemen uzaklaş, pisliği hemen uzaklaştır, yaptığın iyiliği çok bularak başa kakma! Ve yalnız Rabbin için sabret!
|
| Hasan Basri Çantay |
elbiseni (bundan sonra da) temizle (mekde devam et),
|
| Hayrat Neşriyat |
(3-4) Hem Rabbini, artık (bütün âleme tekbîr ile) büyükle! Elbiseni de temizle!
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve elbiseni artık (onu) temiz tut.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(4-5-6) Üstündeki elbiseni temizle. Pislikten kaçın. Verdiğini başa kakmadan ver.
|
| Mehmet Okuyan |
Elbiseni (kalbini) temiz tut!
|
| Muhammed Celal Şems |
Elbiselerini tertemiz kıl.
|
| Mustafa Çevik |
4-5 Şirkin ve küfrün aklını karıştırıp, duygu ve düşüncelerini kirletmesine izin
verme! Zihnini bu marazlardan tamamen temizle. Kıyafetin temiz ve davetinin yüceliği ile uyumlu olsun, erdemli ve faziletli kişiliğinle insanların içine çık.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(3-4) Ve Rabbini büyüklük ile an. Ve elbiseni imdi temizle.
|
| Sadık Türkmen |
Elbiseni (düşünce ve duygularını) temizle/temiz tut.
|
| Suat Yıldırım |
(1-10) Ey örtüye bürünen! (İnziva arzu eden!) Ayağa kalk ve insanları uyar. Rabbinin büyüklüğünü an. Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, pis ve murdar olan her şeyden kaçın! Verdiğini çok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sûr’a üflendiği gün, Doğrusu, o çok çetin bir gün! Kâfirlere hiç kolay olmayan bir gün!
|