| Abdulbaki Gölpınarlı |
De ki: Benim, size bir zarar vermeye de gücüm yetmez, sizi doğru yola götürmeye de.
|
| Abdullah Parlıyan |
De ki: “Benim size bir zarar vermeye de gücüm yetmez, sizi doğru yola götürmeye de.”
|
| Adem Uğur |
De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim.
|
| Ahmed Hulusi |
De ki: "Kesinlikle, size ne bir zarar verebilirim ve ne de hakikati yaşama olgunluğu oluşturabilirim; (bunlar Allâh'ın sizde açığa çıkaracağı şeylerdir!)"
|
| Ahmet Tekin |
'Ben size zarar verme yetkisine sahip değilim, size huzurlu ve aydınlık bir hayat sağlamak, hidayete erdirmek de benim yetkim dahilinde değil..
|
| Ahmet Varol |
De ki: 'Ben size ne bir zarar, ne de bir yarar dokundurma gücüne sahibim.'
|
| Ali Bulaç |
De ki: "Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim."
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm, Mekke halkına) de ki: “- Ben, size, kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir fayda yapma kudretine sahib değilim.”
|
| Ali Ünal |
De ki: “Size kendiliğimden ne bir zarar vermeye gücüm yeter, ne de sizi doğruya ulaştırarak bir fayda sağlamaya.”
|
| Bayraktar Bayraklı |
De ki: “Ben size ne bir zarar verebilirim, ne de doğruya ulaştırabilirim.”
|
| Bekir Sadak |
De ki: «Ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kadir degilim.»
|
| Celal Yıldırım |
De ki: Ben size ne bir zarara, ne de doğru yolu gösterip yarar sağlamaya mâlik değilim.
|
| Cemal Külünkoğlu |
De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
De ki: 'Ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kadir değilim.'
|
| Diyanet Vakfi |
De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim.
|
| Edip Yüksel |
De ki: “Ben size ne zarar verme, ne de sizi doğruya iletme (irşad etme) gücüne sahibim.“
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
De ki haberiniz olsun ben size kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir irşad yapamam
|
| Erhan Aktaş |
De ki: “Ben, size bir zarar verme1 ve sizi irşad2 etme gücüne sahip değilim.”
1- Sizi doğru yoldan çıkarma. 2- Sizi doğru yola iletme. Ben yalnızca çağrıcıyım.
|
| Gültekin Onan |
De ki: "Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim.
|
| Hakkı Yılmaz |
De ki: “Şüphesiz ben, sizi bir zarara ve iyiliğe, kötülüğe, güzele, doğruya götürmeye güç yetiremem.”
|
| Harun Yıldırım |
De ki: “Şüphesiz ben, size ne bir zarar ne de bir iyilik imkanına sahip değilim.”
|
| Hasan Basri Çantay |
De ki: «Hakıykat ben sizin için ne bir zarar (yapmak), ne de bir hayır (getirmek kudretine) mâlik değilim».
|
| Hayrat Neşriyat |
De ki: 'Şübhesiz ki ben (kendi başıma), sizin için ne bir zarara, ne de bir faydaya sâhib olabilirim.'
|
| İbni Kesir |
De ki: Ben; size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da muktedir değilim.
|
| İskender Evrenosoğlu |
De ki: “Muhakkak ki ben, size bir zarar verme ve sizi irşad etme gücüne malik (sahip) değilim.”
|
| Kadri Çelik |
De ki: “Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar ve ne de bir yarar sağlayabilirim.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
"Nasıl bir yararım yada zararım olur ki mümkün değil" de
|
| Mehmet Okuyan |
De ki: “Ben size zarar verme ve doğru yola getirme gücüne de sahip değilim.”
|
| Muhammed Celal Şems |
De ki: “Şüphesiz size zarar (vermek) veya doğru yol (göstermek) elimde değildir.”
|
| Muhammed Esed |
De ki: "Size zarar vermek yahut doğruyu eğriden ayırd etme bilinciyle sizi donatmak benim elimde değildir".
|
| Mustafa Çevik |
21-24 De ki: “Allah’la birlikte başka Rab ve ilahlar edinirsem, Allah’tan gelecek
azaptan beni kimse koruyamaz, sığınacak bir yer de bulamam. Benim görevim, sizi yaratılışınızın sebebi olan hayat nizamını yaşamaya davettir. Artık iyice bilinsin ki kim, Allah’a ve Rasûlüne isyan edip başkaldırırsa, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşine atılacaktır. İşte o zaman geldiğinde müşrik kalmakta inatla direnenler, yardım beklediklerinin hiçbir işe yaramadıklarını, sayılarının da hiçbir anlamı olmadığını görüp anlayacaklar.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
De ki: "Ne zarar (ve yarar) verebilirim, ne de hidayet (ve dalalete) götürebilirim.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
De ki: «Doğrusu ben sizin için ne bir zarara ve ne de bir faideye malik değilim.»
|
| Ömer Öngüt |
De ki: "Şüphesiz ki ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kâdir değilim. "
|
| Şaban Piriş |
De ki: -Benim size bir zarar vermeye de iyilik etmeye de gücüm yetmez.
|
| Sadık Türkmen |
De ki: “Doğrusu ben size bir zarar ve bir fayda verme gücüne sahip değilim.”
|
| Seyyid Kutub |
De ki: «Ben size ne zarar verebilirim ve ne de fayda sağlayabilirim.»
|
| Suat Yıldırım |
De ki: "Benim size ne zarar vermeye ve ne de en büyük fayda olan hidâyete ulaştırmaya gücüm yeter.
|
| Süleyman Ateş |
De ki: "Ben size ne zarar, ne de akıl verme gücüne sâhip değilim."
|
| Süleymaniye Vakfı |
De ki “Size bir zarar verecek güçte olmadığım gibi sizi olgunlaştıracak güçte de değilim.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
De ki: «Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim.»
|
| Ümit Şimşek |
De ki: Size ne bir zarar vermeye benim gücüm yeter, ne de iyilik yapmaya.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim."
|