| Abdulbaki Gölpınarlı |
Hani onu ve bütün âilesini kurtarmıştık.
|
| Abdullah Parlıyan |
Ama O'nun günahkar ülkesini cezalandırırken, kendisini ve aile efradını kurtardık.
|
| Adem Uğur |
Hani biz Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık.
|
| Ahmed Hulusi |
Hani Onu ve Onun yakınlarını toptan kurtardık.
|
| Ahmet Tekin |
Onu, bütün ailesini ve mü’minleri kurtardık.
|
| Ahmet Varol |
Hani onu da bütün ailesini de kurtarmıştık.
|
| Ali Bulaç |
Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Hani hem onu, hem de ehlini toptan kurtarmıştık.
|
| Ali Ünal |
(Vazifesinin sonunda) O’nu ve iman etmiş bulunan aile efradını (o suçlular memleketinden çıkarıp) kurtardık;
|
| Bayraktar Bayraklı |
Biz, onu ve bütün ailesini kurtarmıştık.
|
| Bekir Sadak |
(134-13) 5 Geridekiler arasinda kalan yasli bir kadin disinda, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmistik.
|
| Celal Yıldırım |
Hani biz onu da, ailesini de tamamen kurtardık.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(134-136) Hani geride kalan yaşlı bir kadın hariç, onu ve bütün ailesini kurtardık, sonra geride kalan (ahlaksız inkârcı)ları (isyanları yüzünden) yerle bir ettik.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(134-135) Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmıştık.
|
| Diyanet Vakfi |
(134-136) Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık. Sonra diğerlerini yok ettik.
|
| Edip Yüksel |
Onu ve ailesini topluca kurtardık.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Zira kurtardık onu ve bütün ehlini
|
| Erhan Aktaş |
Hani onu ve yanında yer alanların tamamını kurtarmıştık.
|
| Gültekin Onan |
Hani biz onu ve ehlini (ailesini) topluca kurtarmıştık.
|
| Hakkı Yılmaz |
(134-136) Hani Biz, o'nu ve geride kalıp batanlar içinde kalan bahtsız kadın hariç ehlinin tamamını kurtarmıştık. Sonra diğerlerini değişime/yıkıma uğratmıştık.
|
| Harun Yıldırım |
Hani biz Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık.
|
| Hasan Basri Çantay |
Hani biz hem onu, hem ehlini topdan kurtarmışdık.
|
| Hayrat Neşriyat |
Hani (kavmini helâk ederken) onu ve bütün âilesini kurtarmıştık.
|
| İbni Kesir |
Hani Biz, onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Onu ve onun ailesini, hepsini kurtarmıştık.
|
| Kadri Çelik |
Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(134-135) Fiilen onu ve tüm ailesini kurtarmıştık. Arkada kalanlar içinde bir yaşlı kadın hariçtir.
|
| Mehmet Okuyan |
181 Gönderilen bütün elçilere selam olsun!
|
| Muhammed Celal Şems |
(134-135) Hani Biz onu ve geride kalanlardan olan bir ihtiyar kadın dışında bütün ailesini kurtardıydık.
|
| Muhammed Esed |
(dolayısıyla, o'nun günahkar ülkesini cezalandırırken) kendisini ve aile efradını kurtardık,
|
| Mustafa Çevik |
133-136 Lût da Bizim elçilerimizden birisiydi. Biz onu ve ailesinden iman edenleri helak olmaktan kurtardık, ancak müşrik olan yaşlı karısı da müşrik kavmi ile birlikte kalıp helak oldu. Böylece azgın ve zalim olan o kavmin de kökünü kazıdık.
|
| Mustafa İslamoğlu |
(Kavmi helak) olduğu zaman, onu ve (inanç) ailesini toptan kurtarmıştık;
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(133-134) Ve muhakkak, Lût da elbette gönderilmiş peygamberlerdendir. O vakit O'nu ve ehlini necâta erdirdik.
|
| Ömer Öngüt |
Biz de onu ve âilesini kurtardık.
|
| Şaban Piriş |
Onu ve ailesini tamamen kurtarmıştık.
|
| Sadık Türkmen |
Hani, onu ve tüm ailesini kurtarmıştık.
|
| Seyyid Kutub |
Onu ve ailesini kurtardık.
|
| Suat Yıldırım |
(134-135) Onun suçlu kentini cezalandırırken, geride kalanlar arasında yer alan yaşlı eşi hariç, kendisini ve ailesini kurtardık.
|
| Süleyman Ateş |
Onu ve âilesini kurtardık.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bir gün onu ve ailesinin tamamını kurtarmıştık.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Hani biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık;
|
| Ümit Şimşek |
Biz onu da, bütün ailesini de kurtardık.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Onu ve ailesini toptan kurtarmıştık biz.
|