| Ahmet Tekin |
İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların, günahkârların halini soruyorlar.
|
| Ali Ünal |
Hayatları günah hasadından ibaret inkârcı suçlular hakkında; (ve o suçlularla aralarında şu konuşma geçer):
|
| Bayraktar Bayraklı |
(39-42) Ancak sağdakiler hariçtir. Onlar cennetlerde olacak ve suçlulara soracaklardır. “Sizi Sekar'a sürükleyen nedir?”
|
| Bekir Sadak |
(39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar.
|
| Celal Yıldırım |
(40-41) Cennetlerde, suçlu günahkârlar hakkında birbirlerinden sorarlar :
|
| Cemal Külünkoğlu |
(40-42) Onlar cennetlerdedirler. Suçlular: “Sizi şu cehenneme sürükleyip iten nedir?” (diye uzaktan sorarlar.)
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(39-42) Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?' diye sorarlar.
|
| Diyanet Vakfi |
(40-42) Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar.
|
| Hakkı Yılmaz |
40-41 Sağın yaranı, bahçelerdedirler. Suçlulardan soruşur dururlar:
|
| Hasan Basri Çantay |
günahkârları (n hallerini):
|
| Hayrat Neşriyat |
(40-41) (Onlar) Cennetlerdedir; birbirlerine suçlular(ın hâlin)den sorarlar.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Mücrimlerden (suçlulardan).
|
| Kadri Çelik |
Suçlu günahkârların durumunu.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(40-41) Mücrimlerin durumu "nedir diye" cennette onlar birbirlerine sorarlar.
|
| Mehmet Okuyan |
40-42 Cennetlerdeyken “Sizi ateşe sürükleyen nedir?” diye suçluların durumundan soracaklar.
|
| Muhammed Celal Şems |
(40-42) (Onlar,) Cennette olacaklar ve suçlulara: “Sizi Cehennem’e götüren nedir?” (diye) soracaklar.
|
| Mustafa Çevik |
40-47 İman edip sorumluluklarını yerine getirenler, cennet nimetleri ile yaşarken, cehennem azabı içinde kıvrananlara soracaklar: “Sizi bu kavurucu ateşe sokan
nedir?” Onlar da şöyle cevap verecekler: “Dünya hayatında batıla dalanlarla birlikte
biz de dalardık, yoksulu doyurmaz, namaz kılmaz ve Hesap Günü ile karşılaşacağımıza inanmazdık. Sonunda ölüm gelip çattı ve bu gerçekle yüz yüze geldik.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
günahı hayat tarzı edinenlere:
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(41-42) Günahkârlardan. «Sizi cehennemde bulunmaya ne şey sevketti?»
|
| Suat Yıldırım |
(40-42) Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: "Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?" diye sorulur.
|