| Abdulbaki Gölpınarlı |
Gerçekten sizi azdırdık biz, şüphe yok ki biz de azmıştık.
|
| Abdullah Parlıyan |
Biz sizi aldatıp baştan çıkardık. Çünkü kendimiz de, baştan çıkmış azgınlardan idik.”
|
| Adem Uğur |
Biz sizi azdırdık. Çünkü kendimiz de azmıştık.
|
| Ahmed Hulusi |
"Bundan ötürü sizi saptırıp azdırdık. . . İşin gerçeği biz azmıştık!"
|
| Ahmet Tekin |
'Doğru olan şu, biz sizin hak yoldan uzaklaşmanıza, dalâleti, hıyaneti tercihinize imkân sağladık. Hep birlikte azdık, hain düşünceler içine daldık, helâke maruz kaldık.'
|
| Ahmet Varol |
Sizi azdırdık. Çünkü biz de zaten azgın kimselerdik.'
|
| Ali Bulaç |
"Evet, sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Çünkü biz, sizi, dinden çıkardık. Gerçekten biz azgın kimselerdik.”
|
| Ali Ünal |
“Ama şöyle veya böyle, gerçekten biz sizi kışkırttık ve yanlış yola sürükledik; çünkü zaten kendimiz yanlış yolda sürüklenen azgınlardık.”
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Sizi azdırdık, çünkü biz kendimiz azmıştık.”
|
| Bekir Sadak |
«izi biz azdirmistik, cunku kendimiz azgindik".
|
| Celal Yıldırım |
Evet, sizi biz azdırdık. Çünkü biz kendimiz azgınlar idik.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(31-32) “Artık Rabbimizin sözü (azabı) üzerimize hak oldu. Biz onu mutlaka tadacağız! (Evet,) biz sizi azdırdık (yoldan çıkardık), çünkü biz zaten azgın kimselerdik.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Sizi biz azdırmıştık, çünkü kendimiz azgındık'.
|
| Diyanet Vakfi |
«Biz sizi azdırdık. Çünkü kendimiz de azmıştık.»
|
| Edip Yüksel |
“Biz azmıştık. Sizi de azdırdık.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Evet biz sizi kışkırttık, çünkü biz azgındık
|
| Erhan Aktaş |
“Biz, sizi azdırdık, çünkü biz azgındık.”
|
| Gültekin Onan |
"Evet, sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik."
|
| Hakkı Yılmaz |
(29-32) Diğerleri derler ki: “Tam tersine, siz mü’minler olmamıştınız. Bizim size karşı bir gücümüz de yoktu. Tam tersi siz azmış bir toplumdunuz. Onun için üzerimize Rabbimizin Söz'ü hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız. Sonra biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz kışkırtıcılar idik.”
|
| Harun Yıldırım |
"Biz sizi azdırdık. Çünkü kendimiz de azmıştık."
|
| Hasan Basri Çantay |
«Çünkü biz de sizi (büsbütün) başdan çıkardık. Zîrâ biz de azgın kimselerdik».
|
| Hayrat Neşriyat |
'Evet, (biz) sizi azdırdık; çünki kendimiz azgın kimseler idik.'
|
| İbni Kesir |
Sizi azdırdık; çünkü biz de azgınlardan olmuştuk.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Evet, sizi biz azdırdık. Gerçekten biz azgınlar olmuştuk.
|
| Kadri Çelik |
“Evet, biz sizi azdırdık, gerçekten biz de azgın kimselerdik.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(32-33) Azdırdık sizi, çünkü biz de azgın kimseleriz.” Şüphesiz ki o gün onlar da azapta ortaktırlar
|
| Mehmet Okuyan |
Biz sizi saptırdık. Çünkü kendimiz de sapmıştık.”
|
| Muhammed Celal Şems |
“Biz sizi saptırdık, çünkü biz (de yoldan) sapanlardık.”
|
| Muhammed Esed |
O halde, sizi derin bir sapıklığa ittiğ(imiz eğer doğruysa), o zaman biz de vahim bir sapıklığa düşmüşüzdür!"
|
| Mustafa Çevik |
22-35 O Gün onlara şöyle seslenilecek, “İşte yalanlayıp inanmadığınız, öyle şey mi olur? dediğiniz ve Allah’ın davetine uyanlarla, uymayanların birbirlerinden ayırt edileceği gün.” bu gündür. Allah O Gün görevli meleklere, “Toplayın bütün inkârcıları! Müşrikleri ve onlar tarafından ilah kabul edilenleri! Hepsine birden cehennemin yolunu gösterin, cehennemin kapısına geldiklerinde orada durdurun çünkü orada onlara sorulacak: “Şimdi söyleyin bakalım neden dünyada olduğu gibi burada da birbirinize yardım etmiyorsunuz?” Artık gerçek karşısında başlarını eğip teslim olmaktan başka yapacakları hiçbir şey de kalmamıştır. Ancak buraya gelmemize, sizler sebep oldunuz diye birbirlerini suçlayacaklar ve peşlerinden gittikleri önderlerine, “Siz hep doğrudan yana olduğunuzu söyleyerek bize yaklaşıp aldattınız.” diyecekler. Önderleri de onlara, “Hayır, aslında siz de peygamber ve kitaplarla, Allah adına yapılan davete inanmak istemediniz, bizim bu konuda sizin üzerinizde zorlayıcı bir gücümüz yoktu. Sizler zaten azgın, nankör, kibre kapılmış, gerçeği inkâra hazır kimselerdiniz. Artık şimdi kalkıp da birbirimizi suçlamamızın kimseye bir faydası yok, Rabbimizin azap hükmü sizin için de, bizim için de kesinleşti, hep birlikte hak ettiğimiz azabı çekeceğiz. Evet, sizi de isyana, azgınlığa teşvik ettik çünkü biz de azmış kimselerdik.” diyecekler ve o gün hepsi birlikte azapta ortak olacaklar. Davet edildikleri Allah merkezli hayat nizamından yüz çevirip, müşrik ve kâfir olmayı tercih edenleri işte böyle cezalandırırız.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Fakat biz sizi (aldatmadık), açıkca saptırdık; çünkü biz zaten sapıtmış kimselerdik.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
«Evet. Biz sizi sapıttırdık, muhakkak ki, biz de sapıklığa düşmüş kimseler idik.»
|
| Ömer Öngüt |
"Evet biz sizi kışkırttık. Çünkü kendimiz azgındık. "
|
| Şaban Piriş |
Evet sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimseler idik.
|
| Sadık Türkmen |
Evet, biz sizi saptırıp azdırdık. Çünkü, bizler de sapıtmış azgın kişiler idik.”
|
| Seyyid Kutub |
«Çünkü biz sizi baştan çıkardık. Zira biz de azgın kimselerdik.»
|
| Suat Yıldırım |
(29-32) "Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz!" "Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık."
|
| Süleyman Ateş |
"Sizi azdırdık, çünkü biz kendimiz azmıştık (siz de bize uyunca azmış oldunuz)."
|
| Süleymaniye Vakfı |
Sizi hayallere daldırdık ama o hayallere biz de dalmıştık.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Evet, biz sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik.»
|
| Ümit Şimşek |
'Doğru, sizi biz baştan çıkardık; çünkü biz de azmış gitmiştik.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Sizi saptırıp azdırmıştık. Çünkü biz de sapıp azmış kişilerdik."
|