| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve size karşı bir gücümüz, kuvvetimiz yoktu bizim, hayır, siz azgın kişilerdiniz.
|
| Abdullah Parlıyan |
Üstelik sizi zorlayacak bir gücümüz de yoktu, ama siz azgın kişilerdiniz.
|
| Adem Uğur |
Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.
|
| Ahmed Hulusi |
"Bizim, üzerinizde bir hâkimiyetimiz yoktu. . . Aksine siz azgın bir topluluk idiniz. "
|
| Ahmet Tekin |
'Bizim, sizin üzerinizde bir nüfûzumuz yoktu. Siz, zaten azgın, haksızlığı alışkanlık haline getirmiş bir toplumdunuz.'
|
| Ahmet Varol |
Bizim sizin üzerinizde bir nüfuzumuz yoktu. Aksine siz kendiniz azgın bir topluluktunuz.
|
| Ali Bulaç |
"Bizim üzerinizde zorlayıcı hiçbir gücümüz yoktu; hayır siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Bizim de sizin üzerinize bir hakimiyetimiz yoktu; ancak siz azmış bir kavim idiniz.
|
| Ali Ünal |
“Kaldı ki, üzerinizde herhangi bir gücümüz, otoritemiz yoktu ki, (sanki zorlamışçasına inkârınızdan suçlu olalım)! Siz kendiniz azgın ve isyankâr bir güruhtunuz.
|
| Bayraktar Bayraklı |
“Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Siz kendiniz, azgın bir toplum olmuştunuz.”
|
| Bekir Sadak |
«Bizim sizin ustunuzde bir nufuzumuz yoktu. Bilakis, azmis bir millettiniz.»
|
| Celal Yıldırım |
Bizim sizin üzerinizde bir sultamız olmadı, ama siz, azıp sapıtan bir millettiniz, derler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(29-30) (Diğerleri de onlara) şöyle derler: “Hayır, siz zaten inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Siz kendiniz azgın bir toplumdunuz.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'Bizim sizin üstünüzde bir nüfuzumuz yoktu. Bilakis, azmış bir millettiniz.'
|
| Diyanet Vakfi |
(29-30) (Ötekiler de:) «Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.»
|
| Edip Yüksel |
“Bizim sizin üzerinizde herhangi bir gücümüz yoktu. Aksine siz azmış bir topluluktunuz.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve bizim size karşı cebredebilecek bir saltanatımız yoktu, fakat siz azmış bir kavm idiniz
|
| Erhan Aktaş |
Bizim sizin üzerinizde yetkimiz yoktu. Bilakis, siz azmış bir toplumdunuz.
|
| Gültekin Onan |
"Bizim üzerinizde zorlayıcı hiçbir gücümüz yoktu; hayır siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz."
|
| Hakkı Yılmaz |
(29-32) Diğerleri derler ki: “Tam tersine, siz mü’minler olmamıştınız. Bizim size karşı bir gücümüz de yoktu. Tam tersi siz azmış bir toplumdunuz. Onun için üzerimize Rabbimizin Söz'ü hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız. Sonra biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz kışkırtıcılar idik.”
|
| Harun Yıldırım |
"Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz."
|
| Hasan Basri Çantay |
«Ve bizim size karşı bir haakimiyyetimiz de yokdu. Bil'akis siz (de bizim gibi) azgınlar güruhu idiniz».
|
| Hayrat Neşriyat |
'Hem bizim için, sizin üzerinizde bir güç yoktu. Bil'akis (siz), bir azgınlar topluluğu idiniz.'
|
| İbni Kesir |
Bizim, sizin üstünüzde bir hakimiyetimiz de yoktu. Aksine siz, azgınlar topluluğu oldunuz.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve bizim, sizin üzerinizde bir sultanlığımız, hükümranlığımız olmadı (yoktu). Hayır siz azgın bir kavim olmuştunuz.
|
| Kadri Çelik |
“Bizim sizin üzerinizde zorlayıcı hiç bir gücümüz yoktu; hayır, siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz.”
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(29-30) "Fakat zaten inanmıyordunuz" dedi. Zorlayacak gücümüz de yoktu. Azgın kavimsinizdir.
|
| Mehmet Okuyan |
Bizim sizi zorlayacak hiçbir gücümüz yoktu. Aslında siz azgın bir toplumdunuz!
|
| Muhammed Celal Şems |
“Bizim size bir üstünlüğümüz yoktu. Aksine siz haddi aşan insanlardınız.”
|
| Muhammed Esed |
Üstelik sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, bilakis, siz küstahça bir kibire kapılmıştınız!
|
| Mustafa Çevik |
22-35 O Gün onlara şöyle seslenilecek, “İşte yalanlayıp inanmadığınız, öyle şey mi olur? dediğiniz ve Allah’ın davetine uyanlarla, uymayanların birbirlerinden ayırt edileceği gün.” bu gündür. Allah O Gün görevli meleklere, “Toplayın bütün inkârcıları! Müşrikleri ve onlar tarafından ilah kabul edilenleri! Hepsine birden cehennemin yolunu gösterin, cehennemin kapısına geldiklerinde orada durdurun çünkü orada onlara sorulacak: “Şimdi söyleyin bakalım neden dünyada olduğu gibi burada da birbirinize yardım etmiyorsunuz?” Artık gerçek karşısında başlarını eğip teslim olmaktan başka yapacakları hiçbir şey de kalmamıştır. Ancak buraya gelmemize, sizler sebep oldunuz diye birbirlerini suçlayacaklar ve peşlerinden gittikleri önderlerine, “Siz hep doğrudan yana olduğunuzu söyleyerek bize yaklaşıp aldattınız.” diyecekler. Önderleri de onlara, “Hayır, aslında siz de peygamber ve kitaplarla, Allah adına yapılan davete inanmak istemediniz, bizim bu konuda sizin üzerinizde zorlayıcı bir gücümüz yoktu. Sizler zaten azgın, nankör, kibre kapılmış, gerçeği inkâra hazır kimselerdiniz. Artık şimdi kalkıp da birbirimizi suçlamamızın kimseye bir faydası yok, Rabbimizin azap hükmü sizin için de, bizim için de kesinleşti, hep birlikte hak ettiğimiz azabı çekeceğiz. Evet, sizi de isyana, azgınlığa teşvik ettik çünkü biz de azmış kimselerdik.” diyecekler ve o gün hepsi birlikte azapta ortak olacaklar. Davet edildikleri Allah merkezli hayat nizamından yüz çevirip, müşrik ve kâfir olmayı tercih edenleri işte böyle cezalandırırız.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Hem bizim sizi zorlayacak bir gücümüz de yoktur: bilakis siz küstah ve azgın bir topluluktunuz!
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
«Bizim için sizin üzerinizde bir saltanat bulunmuş değildik. Belki siz sapıtmışlar olan bir kavim olmuş idiniz.»
|
| Ömer Öngüt |
"Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, siz kendiniz azgın bir topluluk idiniz. "
|
| Şaban Piriş |
-Bizim size karşı bir yaptırım gücümüz de yoktu. Fakat siz, zaten azgın bir toplum idiniz.
|
| Sadık Türkmen |
Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Aksine siz, azmış bir toplum idiniz!
|
| Seyyid Kutub |
«Ve bizim size karşı bir hakimiyetimiz de yoktu. Bilakis siz azgınlar güruhu idiniz.»
|
| Suat Yıldırım |
(29-32) "Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz!" "Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık."
|
| Süleyman Ateş |
"Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Siz kendiniz azgın bir toplum idiniz."
|
| Süleymaniye Vakfı |
Bizim sizin üzerinizde bir üstünlüğümüz(sulta) olamazdı. Aslında sizler taşkınlık eden kimselerdiniz.
|
| Tefhim-ul Kuran |
«Bizim sizin üzerinizde zorlayıcı hiçbir gücümüz yoktu; hayır, siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz.»
|
| Ümit Şimşek |
'Sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Kendiniz bir azgınlar güruhu olup çıktınız.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
"Bizim size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz."
|