| Abdulbaki Gölpınarlı |
İsteyene ve mahrûm olana.
|
| Abdullah Parlıyan |
ki, onlar yardım isteyen kimselerle, istemeyen mahrum kalan kimselerdir.
|
| Adem Uğur |
Sâile ve mahrûma (vermek için).
|
| Ahmed Hulusi |
Yardım talep eden ve mahrum için.
|
| Ahmet Tekin |
Yardım isteyenlerin, medet umanların ve iffetinden ağzını açmayan yoksulların, mallarında vermekle mükellef oldukları belirlenmiş hakları vardır.
|
| Ahmet Varol |
Dilenci ve yoksul için.
|
| Ali Bulaç |
Yoksul ve yoksun olan(lar) için.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Hem dilenen, hem de iffetinden dilenemiyen için...
|
| Ali Ünal |
İstemekten başka çıkar yol bulamayan yoksulların ve (muhtaç oldukları halde, hallerini gizledikleri ve isteyemedikleri için) ihtiyaç içinde oldukları bilinmeyenlerin.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(24-25) Mallarında dilenciye ve yoksula ait belli bir hak vardır.
|
| Bekir Sadak |
(22-27) Ancak namaz kilip namazlarinda yoksul ve yoksuna belirli bir hak taniyanlar, ceza gununu dogrulayanlar, Rablerinin azabindan korkanlar boyle degildir.
|
| Celal Yıldırım |
(24-25) Mallarında, muhtaç durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(24-25) Onlar (bilirler) ki, gerek dilenen, gerekse (iffetinden dolayı dilenmeyip) yoksun kalan (fakire vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
(22-27) Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
|
| Diyanet Vakfi |
(24-25) Mallarında, isteyene ve (isteyemediği için) mahrum kalmışa belli bir hak tanıyanlar;
|
| Edip Yüksel |
İsteyen yoksula ve yoksuna…
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Hem sâil için hem mahrum
|
| Erhan Aktaş |
İsteyenler ve yoksun olanlar için.
|
| Gültekin Onan |
Yoksul ve yoksun olan(lar) için.
|
| Hakkı Yılmaz |
(24,25) Ve salâtçılar, kendi mallarında, isteyen ve istemekten utanan yoksullar için belli bir hak olan kimselerdir.
|
| Harun Yıldırım |
Dilenen ve yoksul için.
|
| Hasan Basri Çantay |
(24-25) Mallarında sâil ve mahrum için belli bir hak tanıyanlar,
|
| Hayrat Neşriyat |
(24-25) Ve onlar ki mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak (olan zekât) vardır (o hakkı onlara verirler).
|
| İbni Kesir |
Dilenen ve yoksula.
|
| İskender Evrenosoğlu |
İsteyenler ve mahrum olanlar için.
|
| Kadri Çelik |
Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(24-25) Mallarında belirli bir hak vardır. O mallar dilenenler ve yoksullar içindir.
|
| Mehmet Okuyan |
24-25 Onlar mallarında açıktan isteyen ve açıktan isteyemeyen(ler) için bilinen bir hak bulunanlardır.
|
| Muhammed Celal Şems |
(24-25) Mallarında (da, hem) isteyen, (hem de) istemeyen için belli bir pay bulunur.
|
| Muhammed Esed |
(yardım) isteyenlerin ve (hayatın güzel şeylerinden) yoksun bulunanların;
|
| Mustafa Çevik |
22-31 İman edenler ise namazlarını bilinçle ve titizlikle kılar, Allah’ın bahşettiği nimetleri yine O’nun yolunda kullanır, malından ihtiyacı olanlara istemeden verirler. Hesap Günü’ne yürükten inanır, Allah’a şirk koşmaktan, O’nun şefkat ve merhametinden mahrum kalıp, azabına uğramaktan korkarlar, Allah’ın azabını hak edeni kimsenin kurtaramayacağını bilirler. Bu mü’minler iffetlerini de titizlikle korur, meşru olarak nikâh yoluyla evlendikleri eşleri dışındakilerle gayrimeşru ilişkilere girmez, eşleriyle evlilik ilişkileri sebebiyle de kınanmazlar. Allah’ın belirlediği bu sınırları tanımayanlar ise haddi aşmış olurlar.
|
| Mustafa İslamoğlu |
Hassaten yardım isteyenlerin ve (isteyemediği için) mahrum kalanların...
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Dilenen ve mahrum olan için.
|
| Ömer Öngüt |
İsteyenin ve mahrum olanın (iffetinden dolayı isteyemeyenin).
|
| Şaban Piriş |
İsteyene ve mahrum olana..
|
| Sadık Türkmen |
hem isteyen ve hem de yoksun/mahrum bırakılanlar için.
|
| Seyyid Kutub |
Saile ve mahruma.
|
| Suat Yıldırım |
(24-25) Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar.
|
| Süleyman Ateş |
Sâile ve mahruma (isteyene ve utancından dolayı istemeyip mahrum kalana).
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onu, ihtiyacını söyleyene de söyleyemeyene de ayırır.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Yoksul ve yoksun olan(lar) için.
|
| Ümit Şimşek |
İsteyen ve istemeyen yoksullar için.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Yoksul ve yoksun için.
|