| Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve Allah'ı bırakırlar da kendilerine ne bir zarar edebilecek, ne bir fayda verebilecek şeylere taparlar ve bunlar derler, Allah katında şefâatçilerimiz bizim. De ki: Allah'a, göklerde ve yeryüzünde bilmediği birşeyi mi haber vermedesiniz? O, müşriklerin şirk koştukları şeylerden tamamıyla münezzehtir ve çok yücedir.
|
| Abdullah Parlıyan |
O inkârcı putperestler Allah'ı bırakıp, ne kendilerine ne de kendilerine tapanlara yarar ve zarar vermeyen, veremeyen cisimlere tapıyorlar ve bunlar “Allah yanında şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Allah'a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yoo, kudret ve egemenliğinde sınırsız olan O'dur ve insanların O'na ilahlıkta ortak olarak yakıştırdıkları herşeyden sonsuzca yücedir.
|
| Adem Uğur |
Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki: "Siz Allah'a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir."
|
| Ahmed Hulusi |
Allâh dûnundakilere tapınırlar; oysa onlar ne zararı ne de faydası olmayan şeylerdir! Üstelik: "İşte bunlar Allâh indînde bizim şefaatçilerimiz" derler. . . De ki: "Siz, Allâh'a, semâlar ve arzda bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Subhan'dır O; onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir.
|
| Ahmet Tekin |
Onlar, Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden kendilerine zarar vermeyen ve fayda da sağlamayan şeylere tapıyorlar.'Bunlar bizim Allah katındaki aracılarımız, şefaatçilerimiz' diyorlar. Sen de:'Siz, Allah’a, göklerde ve yerde, O’nun bilemeyeceği şeyleri mi haber veriyorsunuz?' de. Allah ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında onların ortak koştukları varlıklardan münezzeh ve yücedir.
|
| Ahmet Varol |
Allah'ı bırakıp kendilerine bir zararı veya yararı olmayan şeylere ibadet ediyor ve: 'Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir' diyorlar. De ki: 'Siz Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi bildiriyorsunuz?' Allah onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir.
|
| Ali Bulaç |
Allah'ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" derler. De ki: "Siz, Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve yücedir."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Allah’ı bırakıp kendilerine ne bir zarar, ne de bir menfaat vermeyecek şeylere (putlara) tapıyorlar ve bir de: “-Bu putlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır.” diyorlar. De ki: “-Siz, Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber vereceksiniz?” Haşa, Allah, onların ortak koştukları her şeyden çok uzakatır, çok yücedir.
|
| Ali Ünal |
Allah’ı bırakıp zarar ve fayda adına hiçbir güce sahip bulunmayan, dolayısıyla onlardan bir zararı gideremeyeceği gibi, onlara en küçük bir fayda da verebilecek durumda olmayan nesnelere ibadet ediyor ve “Bunlar, Allah katında bizim (O’na yakınlaşma ve işlerimizin görülme sebebi olarak) şefaatçilerimiz, aracılarımızdır!” diyorlar. De ki: “Böyle bir şey söz konusu olacak da, Allah onu bilmeyecek öyle mi? Yoksa siz, göklerde ve yerde olup da O’nun bilmediğini düşündüğünüz şeyleri mi Allah’a haber veriyorsunuz? Haşa! O, her türlü kusur ve zayıflıktan kesinlikle uzak ve Kendisine koşulan her türlü şirkten mutlak manâda münezzeh ve yücedir.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Onlar Allah'ı bırakıp, kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve “Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Siz Allah'a göklerde ve yerde bilmeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.”
|
| Bekir Sadak |
Onlar, Allah'i birakarak, kendilerine fayda da zarar da veremeyen putlara taparlar: «Bunlar, Allah katinda bizim sefaatcilarimizdir» derler. De ki: «Goklerde ve yerde, Allah'in bilmedigi bir seyi mi O'na haber veriyorsunuz?» Allah, onlarin ortak kosmalarÙndan munezzeh ve yucedir.
|
| Celal Yıldırım |
Onlar (inkarcı putperestler), Allah'ı bırakıp kendilerine zarar ve yarar veremiyen cisimlere tapıyorlar ve «Bunlar Allah yanında şefaatçilerimizdir» diyorlar. De ki: Allah'a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz ?! O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Onlar, Allah'ı bırakıp da kendilerine zararı ve faydası olmayan varlıklardan yardım diliyorlar ve: “Bunlar Allah yanında şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Siz Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O, onların ortak koştuklarından uzaktır ve çok yücedir.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Onlar, Allah'ı bırakarak, kendilerine fayda da zarar da veremeyen putlara taparlar: 'Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır' derler. De ki: 'Göklerde ve yerde, Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz?' Allah, onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir.
|
| Diyanet Vakfi |
Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki: «Siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.»
|
| Edip Yüksel |
ALLAH’ın aşağısında, kendilerine ne zarar ne de yarar veremeyenlere hizmet ediyorlar ve “Bunlar, ALLAH yanında bize şefaat edecekler“ diyorlar. De ki: “ALLAH’ın göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi O’na bildiriyorsunuz? O çok yücedir, ortak koştuklarınızdan uzaktır.”
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Allahı bırakıyorlar da kendilerine ne zarar, ne menfaat veremiyecek şeylere tapıyorlar, ve «ha, onlar bizim Allah yanında şefaatçilerimizdir» diyorlar, de ki: siz Allaha Göklerde ve Yerde bilmediği bir şey mi haber vereceksiniz? Hâşâ o onların isnad ettikleri ortaklıklardan münezzeh sübhan, yüksek çok yüksektir
|
| Erhan Aktaş |
Onlar, Allah’ın yanı sıra bir de kendilerine, ne bir zarar ne bir yarar sağlamayan şeylere kulluk ediyorlar ve “Bunlar, Allah’ın katında bizim şefaatçilerimizdir.” diyorlar. De ki: “Allah’a, göklerde ve yerde kendisinin bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” Allah, onların ortak koştuklarından Münezzehtir1 ve Çok Yücedir.
1- Allah’a ait nitelikler hiçbir varlıkta yoktur.
|
| Gültekin Onan |
Tanrı'yı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek, yararları da dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: «Bunlar Tanrı katında bizim şefaatçilerimizdir» derler. De ki: "Siz, Tanrı'ya, göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan uzak ve yücedir."
|
| Hakkı Yılmaz |
Onlar, Allah'ın astlarından, kendilerine zarar vermeyen ve kendilerine yarar sağlamayan şeylere tapıyorlar ve “Bunlar Allah katında bizim yardımcılarımız/ destekçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Siz Allah'a göklerde ve yerde Kendisinin bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” Allah, onların ortak koştukları şeylerin hepsinden arınıktır ve çok yücedir.
|
| Harun Yıldırım |
Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere ibadet ederler ve: “Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir.” derler. De ki: “Siz Allah’a göklerde ve yerde bilmeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Haşa, O, şirk koştuklarınızdan münezzeh ve yücedir.”
|
| Hasan Basri Çantay |
Onlar Allâhı bırakıb, kendilerine ne bir zarar, kendilerine ne bir fâide veremeyecek olan şeylere taparlar. Bir de: «bunlar (bu putlar) Allah yanında bizim şefâatcılarımızdır» derler. De ki: «Siz, Allaha göklerde ve yerde bilmeyeceği bir şey mi haber veriyorsunuz»? Haaşâ, O, eş tutmakda oldukları her şeyden çok uzakdır, çok yücedir.
|
| Hayrat Neşriyat |
Allah’ı bırakıp da kendilerine ne zararı dokunacak, ne de fayda verecek şeylere(putlara) tapıyorlar ve: 'Bunlar, Allah katında bizim şefâatçilerimizdir' diyorlar. De ki: 'Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?' O, onların ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzeh ve pek yücedir.
|
| İbni Kesir |
Onlar Allah'ı bırakarak; kendilerine fayda da, zarar da vermeyen şeylere taparlar. Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, derler. De ki: Siz, Allah'a göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi bildiriyorsunuz? Allah, onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve onlara fayda ve zarar vermeyen Allah'tan başka şeylere (putlara) kulluk (ibadet) ediyorlar. Ve “Bunlar, Allah'ın yanında bizim şefaatçilerimiz.” diyorlar. De ki: “Yeryüzünde ve semalarda bilmediği bir şeyi Allah'a haber mi veriyorsunuz?” O, Sübhan'dır (münezzehtir), onların ortak koştuğu şeylerden yücedir.
|
| Kadri Çelik |
Onlar, Allah'ı bırakarak, kendilerine zarar veremeyen ve yarar sağlayamayan şeylere taparlar ve “Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir” derler. De ki: “Göklerde ve yerde, Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz?” Allah, onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Ubudiyet ettikleri şey ki, Allah'ı bırakıp da kendine ne bir zarar ne bir fayda verenlerdir. Nitekim onlar: İşte bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" derler. Ulu Allah'a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz deyiver. Sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden sonsuz derece uzak ve çok yücedir.
|
| Mehmet Okuyan |
Onlar Allah’ın peşi sıra kendilerine zarar da yarar da sağlamayacak şeylere tapıyorlar ve “Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir.” diyorlar. De ki: “Siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi bildiriyorsunuz! O, onların ortak koştuklarından yüce ve uzaktır.”
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar Allah’ı bırakıp, kendilerine ne zarar veren, ne (de) yarar sağlayana taparlar. “Bunlar, Allah Katında bizim şefaatçilerimizdir,” derler. De ki: “Siz Allah’a, göklerde ve yerde (varlığını) bilmediği bir şeyi mi bildiriyorsunuz?” O, her türlü eksiklikten uzaktır, onların ortak koşmalarından (da) pek yücedir.”
|
| Muhammed Esed |
ve (ne de) Allah'la beraber, kendilerine ne bir yarar ne de zarar verebilecek durumda olmayan şeylere veya varlıklara kulluk edip (kendi kendilerine), "Bunlar bizim Allah katındaki kayırıcılarımızdır" diyen (kimse)ler!.. De ki: "Göklerde ve yerde Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber verebileceğinizi sanıyorsunuz? (Yoo,) kudret ve egemenliğinde sınırsız olan O'dur, ve insanların O'na, ilahlığında ortak yakıştırdıkları her şeyden sonsuzcasına yücedir.
|
| Mustafa Çevik |
16-18 De ki: “Şayet Allah istemeseydi ben bu âyetleri size okuyup tebliğ edemezdim. Bunca yıl içinizde yaşamış olmama rağmen, bana inanmamanıza şaşıyorum, hâlâ aklınızı kullanıp bu gerçeği anlamaz mısınız? Hem söyleyin bakalım, kendi uydurduklarını Allah’a isnat edip, “Bunlar Allah’ın âyetleridir.” diyen, insandan daha zalim ve cahil kim olabilir? Benim öyle biri olmadığımı da en iyi siz bilirsiniz. Üstelik Allah’ı bırakıp da kendilerine hiçbir yarar ya da zarar verebilme gücüne sahip olmayan, kendileri de yaratılmış olanların peşlerinden gidenler ve onları Allah katında şefaatçiler olarak kabul edenler asla iflah olmazlar.” Yine onlara de ki: “Allah göklerde ve yerde kimseye şefaat izni ya da yetkisi vermemişken bir kısım insanların şefaatçi olması gerektiğini O’na siz mi öğreteceksiniz? Allah’tan sakının ve böylesi boş şeylerden uzak durun. Allah sınırsız ilim ve kudretiyle yarattıkları üzerinde hak sahibi tek ilahtır.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Bir de Allah'ın peşi sıra kendilerine yararı da zararı da dokunmayan varlıklara kulluk edip de, üstelik "İşte şunlar Allah katında bizim kayırıcılarımızdır" diyenler (iflah olmaz). De ki: "Yoksa siz Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey var da,, onu mu haber veriyorsunuz?" O, sınırsız yüceliği ve aşkın varlığıyla, onların putlaştırdığı her şeyden beridir.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onlar, Allah Teâlâ'nın gayrı, kendilerine ne mazarrat ve ne de menfaat veremiyecek olanlara ibadet ederler ve derler ki: «Bunlar Allah Teâlâ'nın yanında bizim şefaatçilerimizdir.» De ki: «Allah Teâlâ'ya ne göklerde ve ne de yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? O (Hâlik-ı Azîm) onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir, müteâlidir.»
|
| Ömer Öngüt |
Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda vermeyen şeylere taparlar ve: “Bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır. ” derler. De ki: “Siz Allah'a göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” Allah onların koştukları ortaklardan yüce ve münezzehtir.
|
| Şaban Piriş |
Kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere: -Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir, diyerek Allah’tan başkalarına kulluk ederler. De ki: -Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Allah, koştukları şirklerden münezzeh ve yücedir.
|
| Sadık Türkmen |
Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyen ve faydası olmayan şeylere kulluk ediyorlar. “Bunlar, Allah katında şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O yüce ve onların ortak koştuklarından çok uzaktır!
|
| Seyyid Kutub |
Onlar Allah'ı bırakarak kendilerine ne zarar ve ne de yarar dokunduramayan putlara tapıyorlar ve «Bunlar Allah katında bizim aracılarımızdır» diyorlar. Onlara de ki; «Göklerde ve yerde Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz? Allah onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir.
|
| Suat Yıldırım |
Onlar, Allah’tan başka kendilerine ne zarar ne de fayda veremeyen birtakım nesnelere ibadet ediyor ve "Onlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki: Böyle bir şey olacak da Allah bilmeyecek ha!Ne o, yoksa siz Allah’a göklerde ve yerde olup da bilmediği şeylerin varlığını mı haber vereceğinizi iddia ediyorsunuz?Hâşâ! O, onların iddia ettikleri her türlü ortaktan münezzehtir, yücedir.
|
| Süleyman Ateş |
Allâh'ı bırakıp kendilerine ne zarar, ne de yarar veremeyen şeylere tapıyorlar ve: "Bunlar Allâh katında bizim şefâ'atçilerimizdir!" diyorlar. De ki: "Allâh'ın, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz?" O, onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Kendilerine zarar vermeyecek, fayda da sağlamayacak olan şeyi Allah ile aralarına koyup kul olurlar. Bir de derler ki “Bunlar Allah’ın yanında bizi yanına alacak (şefaat edecek) olanlardır.” De ki “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir.”
|
| Tefhim-ul Kuran |
Allah'ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek, yararları da dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: «Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir» derler. De ki: «Siz, Allah'a göklerde ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk katmakta olduklarınızdan uzak ve yücedir.»
|
| Ümit Şimşek |
Onlar, Allah'ın yanı sıra, kendilerine yararı veya zararı dokunmayan şeylere kulluk ediyor ve 'Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçilerimiz' diyorlar. De ki: Göklerde veya yerde bilmediği birşeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz? Allah, onların ortak koştukları şeylerden münezzeh ve yücedir.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Allah'ın yanında bir de kendilerine zarar veremeyen, yarar sağlayamayan şeylere kulluk ediyorlar ve şöyle diyorlar: "Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçılarımızdır." De onlara: "Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi haber veriyorsunuz?" Şanı yücedir O'nun, ortak koştuklarından arınmıştır O.
|