| Abdulbaki Gölpınarlı |
Elçilerimiz, Lût'a gelince Lût, gelişlerinden endişeye düştü, içine bir korku girdi, gönlü daraldı ve bu dedi, pek çetin bir gün.
|
| Abdullah Parlıyan |
Melek elçilerimiz, genç delikanlılar şeklinde Lût'a gelince, Lût endişeye kapılıp fenalaştı, göğsü daraldı ve “Bu ne çetin bir gün” diyerek kaygısını belirtti.
|
| Adem Uğur |
Elçilerimiz Lût'a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da "Bu, çetin bir gündür" dedi.
|
| Ahmed Hulusi |
Rasûllerimiz Lût'a geldikleri vakit, (onlar yüzünden) kendini kötü hissetti; (onları koruyamayacağı endişesiyle) içi daraldı ve: "Bu zor bir gündür" dedi.
|
| Ahmet Tekin |
Elçilerimiz melekler, Lût’a geldikleri zaman, Lût onlarla ilgili endişeye kapılıp kötülendi. Kavmini misafirlerinden uzaklaştırmakta zorlandı. 'Bu gün, zor bir gündür' dedi.
|
| Ahmet Varol |
Elçilerimiz Lut'a gelince onlardan dolayı kaygılandı, göğsüne bir sıkıntı bastı ve: 'Bu çetin bir gündür' dedi.
|
| Ali Bulaç |
Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi.
|
| Ali Fikri Yavuz |
Elçi meleklerimiz, Lût’a varınca, (kavmi bu güzel kılıklı elçilere bir fenılık ederler diye) onlar yüzünden kederlendi ve göğsüne sıkıntı geldi. “Bu, çok zor bir gün” dedi.
|
| Ali Ünal |
Derken elçilerimiz, (birer delikanlı suretinde) Lût’a geldiler. Lût, onları koruyamayacağı endişesiyle sıkıldı, daraldı ve “Bugün çok çetin bir gün!” diye söylendi.
|
| Bayraktar Bayraklı |
Elçilerimiz/melekler, Lût'a gelince, Lût onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da, “Bu, çetin bir gündür” dedi.
|
| Bekir Sadak |
Elcilerimiz Lut'a gelince, onun fenasina gitti; cok sikildi, «Bu cetin bir gundur» dedi.
|
| Celal Yıldırım |
Elçilerimiz Lût'a geldiler; bu yüzden Lût endişeye kapılıp fenalaştı, için için sıkıldı ve «Bu ne çetin bir gün !» dedi.
|
| Cemal Külünkoğlu |
Ve elçilerimiz, (delikanlı suretinde) Lût'a geldiğinde; (sapık kavminin saldırısından korktuğu için) onların gelmelerinden endişeye düştü, çok sıkıldı ve: “İşte bu çok çetin bir gündür” dedi.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Elçilerimiz Lut'a gelince, onun fenasına gitti; çok sıkıldı, 'Bu çetin bir gündür' dedi.
|
| Diyanet Vakfi |
Elçilerimiz Lût'a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da «Bu, çetin bir gündür» dedi.
|
| Edip Yüksel |
Elçilerimiz Lut’a gelince, onlara kötü davranıldı. Bu durum canını sıktı ve “Zor birgün olacak“ dedi.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Vaktâ ki Resullerimiz Lûta vardılar onların yüzünden fenalaştı, eli ayağı dolaştı, bu çok müşkil bir gün dedi
|
| Erhan Aktaş |
Elçilerimiz Lut’a vardıklarında, onların yüzünden fenalaştı. Onlara karşı eli ayağı birbirine dolaştı. “Bu çok zorlu bir gün.” dedi.
|
| Gültekin Onan |
Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi.
|
| Hakkı Yılmaz |
Ve ne zaman ki elçilerimiz Lût'a geldiler, bunlar yüzünden o üzüldü, bunlar hakkında eli- kolu bağlandı kaldı ve “Bu, müthiş bir gündür!” dedi.
|
| Harun Yıldırım |
Elçilerimiz Lut’a geldiğinde, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: “Bu, zorlu bir gün.” dedi.
|
| Hasan Basri Çantay |
Vaktaki elçilerimiz Lûta geldi. O, bunlar yüzünden kaygıya düşdü, bunlar yüzünden göğsü daraldı ve: «Bu çetin bir gündür» dedi.
|
| Hayrat Neşriyat |
Ve elçilerimiz (olan melekler, insan sûretinde) Lût’a gelince, onlar(a, sapık kavminin musallat olmasın)dan dolayı endişeye düştü, onlar yüzünden göğsü daraldı ve: 'Bu, zor bir gündür!' dedi.
|
| İbni Kesir |
Elçilerimiz Lut'a gelince; onların gelmelerinden endişeye düştü, çok sıkıldı ve: İşte bu çok çetin bir gündür, dedi.
|
| İskender Evrenosoğlu |
Ve resûllerimiz Lut (A.S)'a geldiği zaman onlardan dolayı üzüldü ve içi daralıp, telâşlandı. Ve: “Bu, çok kötü (zorlu) bir gün.” dedi.
|
| Kadri Çelik |
Elçilerimiz (melekler) Lut'a gelince onlardan dolayı kaygılandı, eli ayağı dolaştı, “Bu çetin bir gündür” dedi.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Delikanlı olarak gelen elçiler Lut'a gelince, birden o da kaygılandı. Hakikaten bugün zorlu ve çetin bir gündür dedi. Göğsü de daraldı.
|
| Mehmet Okuyan |
Elçilerimiz Lut’a gelince, (Lut) onların yüzünden üzülmüş ve onlardan dolayı içi daralmıştı da “Bu, zor bir gündür.” demişti.
|
| Muhammed Celal Şems |
Elçilerimiz Lût’a gelince, onlar yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı (da) canı sıkıldı. “Bu sıkıntılı bir gündür,” dedi.
|
| Muhammed Esed |
Ve elçilerimiz, Lut'a geldiğinde, kendilerini koruyacak gücü olmadığını görerek onlar hesabına derin bir kaygı duydu ve "Zor bir gün, bu!" diye belirtti, (kaygısını).
|
| Mustafa Çevik |
77-80 Elçi melekler İbrahim’in evinden ayrılıp, Lût’un evine doğru yola koyuldular, Lût’un evine geldiklerinde ise Lût onları, ahlaken çökmüş, sınır tanımayan, hiçbir değer yargısı da olmayan kavminin zararlarından koruyamayacağını düşünerek, derin bir endişeye kapıldı ne yapacağını bilemez halde yüreği daraldı ve kendi kendine, “Bu gün çok zor bir gün olacak.” demeye başladı. Lût’un evine gelen insan görünümlü misafirleri görenler, hemen Lût’un evinin önünde toplanıp kapısına dayanarak, Lût’tan misafirleri kendilerine teslim etmesini istediler. Onların, misafirleri iğrenç amaçları için kendisinden istediklerini bilen Lût, kapıya çıkıp onlara dedi ki: “Ey kavmim! Beni misafirlerime karşı mahcup edip, rezil mi edeceksiniz? İçinizde hiç aklı başında kimse yok mu? Allah’tan korkup da bu iğrenç alışkanlığınızdan vazgeçin ve doğru olanı, kızlarla, dul kalmış kadınlarla evlenme yolunu seçin, böyle yaparsanız benim kızlarımla da evlenebilirsiniz.” Fakat yozlaşmış, azgınlığa, ahlaksızlığa kendilerini şartlandırmış olan halk, Lût’a şöyle dediler: “Sen de biliyorsun ki bizim kadınlarda, kızlarda gözümüz yok. Bizim ne istediğimizi biliyorsun, boşuna konuşma.” Lût çaresizlik içinde kendi kendine dedi ki: “Ah keşke sizi engelleyecek bir gücüm olsa, ya da sizden korunabileceğim bir kaleye sığınıp da bu durumla karşılaşmaktan kurtulabilseydim.”
|
| Mustafa İslamoğlu |
Ve elçilerimiz Lut'a gelince, onları korumaya güç yetiremeyeceğini düşünerek derin bir endişeye kapıldı ve "Bugün belalı bir gün olacak!" dedi.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Vaktâ ki, elçilerimiz Lût'a geldi, onların sebebiyle endişeye düştü ve onların yüzünden kalbi daraldı ve «Bu bir şiddetli gündür,» dedi.
|
| Ömer Öngüt |
Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar yüzünden üzüldü ve göğsü daraldı, “Bu çetin bir gündür!” dedi.
|
| Şaban Piriş |
Elçilerimiz, Lut’a gelince endişelendi. Onları korumaktan aciz olduğu için sıkıntı bastı ve “Zorlu bir gün.” dedi.
|
| Sadık Türkmen |
VE ELÇİLERİMİZ Lût’a gelince, onlar yüzünden endişelendi ve yüreği daraldı. Dedi ki: ”Ne üzüntülü bir gün!”
|
| Seyyid Kutub |
Elçilerimiz Lût'un yanına vardıklarında kaygıya kapıldı, canı sıkıldı ve «bugün, zor bir gündür» dedi.
|
| Suat Yıldırım |
O elçilerimiz Lût’a gelince o fena halde sıkıldı, onlar yüzünden göğsü daraldı ve:"Gerçekten bu gün pek çetin bir gün!" dedi.
|
| Süleyman Ateş |
Elçilerimiz Lût'a gelince onlar yüzünden kaygılandı. onlar için arşını daraldı (ne yapacağını şaşırdı): "Bu, çetin bir gündür!" dedi.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Elçilerimiz Lut’un yanına varınca Lut’un canı sıkıldı ve iyice bunaldı. “Ne sıkıcı bir gün!” dedi.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Elçilerimiz Lût'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: «Bu, zorlu bir gün» dedi.
|
| Ümit Şimşek |
Elçilerimiz kendisine geldiğinde, Lût bundan çok sıkıldı, göğsü daraldı, 'Bugün pek çetin bir gün olacak' dedi.
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Elçilerimiz Lût'a geldiğinde onlar için kaygılanmış, göğsü daralmış da şöyle demişti: "Bu, zorlu bir gün!"
|