| Abdulbaki Gölpınarlı |
Andolsun ki dediler, sen de bilirsin, kızlarında hiç gözümüz yok, sen bizim ne istediğimizi bilirsin.
|
| Abdullah Parlıyan |
Lût'a karşı, “Sen de biliyorsun ki, senin kızlarında gözümüz yok, aslında bizim neyin peşinde olduğumuzu çok iyi biliyorsun” dediler.
|
| Adem Uğur |
Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.
|
| Ahmed Hulusi |
Dediler ki: "Andolsun ki kızlarında bir hakkımız olmadığını bilirsin! Bizim (aslında) neyin peşinde olduğumuzu da elbette bilirsin. "
|
| Ahmet Tekin |
Onlar:'Senin ümmetinin kızlarında bizim gözümüzün olmadığını biliyorsun. Şüphesiz sen bizim ne istediğimizi de biliyorsun.' dediler.
|
| Ahmet Varol |
Onlar: 'Bizim senin kızlarında bir hakkımız (onlarla bir ilgimiz) olmadığını bilirsin. Sen bizim ne istediğimizi de gayet iyi bilirsin' dediler.
|
| Ali Bulaç |
Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun."
|
| Ali Fikri Yavuz |
Onlar dediler ki: “- Senin kızlarında hiç bir hakkımız olmadığını elbette bilmişsindir. Sen bizim ne istediğimizi (erkeklere varmak niyyetimizi) doğrusu bilirsin.”
|
| Ali Ünal |
“Sen de bilirsin ki,” diye bağırdılar, “bizim o kızlarla bir alâkamız ve üzerlerinde bir hak iddiamız olamaz. Sen bizim ne istediğimizi pekalâ biliyorsun!”
|
| Bayraktar Bayraklı |
Dediler ki: “Senin kızlarında bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.”
|
| Bekir Sadak |
«And olsun ki, senin kizlarinla bir isimiz olmadigini biliyorsun; dogrusu, ne istedigimizin farkindasin» dediler.
|
| Celal Yıldırım |
Lût'a dediler ki: «Elbette sen de bilirsin, bizim senin kızlarında hiçbir hakkımız yoktur ve sen bizim ne istediğimizi de çok iyi bilirsin.»
|
| Cemal Külünkoğlu |
Onlar da dediler ki: “İyi biliyorsun ki kızlarında bizim gözümüz yok. Sen bizim ne istediğimizi çok iyi biliyorsun.”
|
| Diyanet İşleri (eski) |
'And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın' dediler.
|
| Diyanet Vakfi |
Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.
|
| Edip Yüksel |
“Bilirsin ki senin kızlarına bizim bir ihtiyacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin“ dediler.
|
| Elmalılı Hamdi Yazır |
Her halde dediler: ma'lûmdur ki senin kızlarında bizim hiç bir alâkamız yoktur ve bizim ne istediğimizi pek âlâ bilirsin
|
| Erhan Aktaş |
“Senin kızlarında bizim gözümüzün olmadığını biliyorsun. Ant olsun ki ne istediğimizi çok iyi biliyorsun.” dediler.
|
| Gültekin Onan |
Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun."
|
| Hakkı Yılmaz |
Onlar: “Hiç şüphesiz sen, senin kızlarında bizim için herhangi bir hak olmadığını bildin. Ve şüphesiz ki sen bizim ne istediğimizi kesinlikle biliyorsun” dediler.
|
| Harun Yıldırım |
Dediler ki: “Sen de biliyorsun ki senin kızlarında hiçbir hakkımız yoktur. Sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.”
|
| Hasan Basri Çantay |
Dediler: «Andolsun, senin de bildiğin vech ile bizim senin kızlarınla hiç bir hak (ve alâka) mız yokdur. Sen bizim ne dilediğimizi elbette bilirsin».
|
| Hayrat Neşriyat |
Dediler ki: 'Yemîn olsun (sen de) bilirsin ki, senin kızlarında bizim için hiçbir hak yoktur. (Kadınlara karşı bir meyil duymuyoruz.) Doğrusu sen bizim ne istediğimizi hâlbuki çok iyi bilirsin!'
|
| İbni Kesir |
Dediler ki: Senin kızlarınla bizim bir ilgimizin olmadığını biliyorsun. Sen ne istediğimizi bilirsin.
|
| İskender Evrenosoğlu |
“Andolsun ki; senin de bildiğin (gibi), kızların konusunda bir hakkımız (isteğimiz) yok. Ve muhakkak ki sen, bizim ne istediğimizi (maksadımızı) elbette biliyorsun.” dediler.
|
| Kadri Çelik |
“Hiç şüphesiz senin kızlarında bir hakkımız olmadığını biliyorsun ve doğrusu ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun” dediler.
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim gözümüz yok ki Hakikati sen de bilirsin. Bizim neyin peşinde olup istediğimizi
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar, “Kızlarının üzerinde hiç bir hakkımızın olmadığını ve ne istediğimizi (de) şüphesiz biliyorsun,” dediler.
|
| Muhammed Esed |
"Sen de biliyorsun ki senin kızlarında gözümüz yok" dediler, "Sen, aslında bizim neyin peşinde olduğumuzu çok iyi bilirsin!"
|
| Mustafa İslamoğlu |
Dediler ki: "Sen de iyi biliyorsun ki bizim senin kızlarında gözümüz yok; aslında sen çok iyi biliyorsun bizim ne istediğimizi!"
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
Dediler ki: «Muhakkak sen bilmişsindir ki bizim için senin kızlarda bir hak yoktur. Ve şüphe yoktur ki sen bizim ne kasdettiğimizi elbette bilirsin.»
|
| Ömer Öngüt |
Dediler ki: “Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizin pekâlâ farkındasın!”
|
| Şaban Piriş |
-Senin kızlarınla bizim bir işimizin olmadığını biliyorsun. Sen bizim ne istediğimizi de elbette biliyorsun, dediler.
|
| Sadık Türkmen |
Dediler ki: “Senin kızlarında bizim için bir hak olmadığını bilirsin! Sen, bizim ne istediğimizi çok iyi bilirsin!”
|
| Seyyid Kutub |
Soydaşları «Biliyorsun ki, bizim kızlarınla bir işimiz, onlara yönelik bir amacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin» dediler.
|
| Suat Yıldırım |
Şöyle dediler: "Sen de pek iyi bilirsin ki senin kızlarında hakkımız ve onlarla hiç bir alâkamız yoktur, onlarda gözümüz yoktur, ama sen bizim ne istediğimizi pekâla biliyorsun!"
|
| Süleyman Ateş |
Dediler ki: "Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını bilmişsindir. Ve sen bizim ne istediğimizi de pekâlâ bilirsin!"
|
| Süleymaniye Vakfı |
“Kızlarınla ilgilenmediğimizi iyi bilirsin. Bizim ne istediğimizi de iyi bilirsin” dediler.
|
| Tefhim-ul Kuran |
Dediler ki: «Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istemekte olduğumuzu gerçekte sen biliyorsun.»
|
| Ümit Şimşek |
'Sen de biliyorsun ki senin kızlarınla bizim bir işimiz yok,' dediler. 'Bizim ne istediğimizi pekalâ biliyorsun.'
|
| Yaşar Nuri Öztürk |
Dediler ki: "Senin kızlarında hakkımız olmadığını çok iyi biliyorsun. Ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun."
|